CEHENNEMİN İSİMLERİ
Ben, Cehennemin isimleri hakında bir araştırma yapıyorum ve
bazı isimler buldum. Örneğin: "el-Muhrika" (yakıcı), "el-
Muhattima" (kırıp döken) ve "el-Multehibe" (yandıkça alevi artan
ateş)...
Bu isimler doğru mudur?
Bu konuda bana başka isimler vermenizi ricâ ediyorum.
Hamd, yalnızca Allah'adır.
Cehennem ateşinin birçok farklı isimleri vardır.Bu farklılık,
cehennemin isimlerindedir, sıfatlarında hiçbir ihtilaf yoktur.
Örneğin sıfatlarının farklılığına göre, "el-Cehîm", "Cehennem",
"Lezâ", "Seîr", "Sekar", "el-Hutame" ve "el-Hâviye" olarak
adlandırılır.Fakat hepsinin ismi birdir.
Bu sebeple her mü'minin, Allah Teâlâ'nın kitabı veya Rasûlullah
-sallallahu aleyhi ve sellem-'in sünnetinde sahih olarak bildirilen
Cehennem'in isimlerini tasdik etmesi ve onları kabul etmesi gerekir.
(Bkz: es-Selmân'ın: "Mecmûu Fetâvâ ve Resâil el-Useymîn", c: 2, s:
58).
- Çok şiddetli aleve sahip olmasından dolayı "el-Cehîm" adı
verilmiştir.
- Dibinin çok derin olmasından dolayı "Cehennem" adı
verilmiştir.
- Tutuşturulmuş ve alevlenmiş olmasından dolayı "es-Seîr" adı
verilmiştir.
- Çok şiddetli sıcağa sahip olmasından dolayı "Sekar" adı
verilmiştir.
- İçerisine atılan her şeyi kırıp ve yerle bir etmesinden dolayı "el-
Hutame" adı verilmiştir.
- İçerisine yukarıdan aşağıya doğru yuvarlanmasından dolayı "el-
Hâviye" adı verilmiştir.
3
Müfessirlerden bazı ilim ehli ile başka bazı âlimler, Cehennem'in
bu zikredilen isimlerinin dışında isimleri olduğunu belirtmişlerdir.
Yine bazı ilim ehli, Cehennem'in derekeleri ve tabakaları
olduğunu belirtmişlerdir. Bazıları da cehennemlik insanları bu
tabakalara taksim etmişlerdir. Fakat insanların taksim edilmesi ve
amellerine göre birbirlerinden farklı olmaları dînen birçok delillerle
sâbit olsa bile, insanları Cehennem'de bu taksime göre taksim etmek,
doğru değildir.
Yine, ilim ehlinin zikrettiği şekilde Cehennem'in derekelerinin
isimlendirilmesi de doğru değildir.
Bu konuda doğru olan, ilim ehlinin zikrettiği bu isimlerin her
birisi, Cehennem'in hepsinin ismidir. Cehennem'in bir bölümünü
kapsayıp başka bir bölümünü kapsamaması sözkonusu değildir.
(Bkz: Ömer el-Aşkar'ın: "Âhiret Günü, Cennet ve Cehennem"; s:
26).