ÂHRETE ÎMÂN VE ÂHRETE ÎMÂNIN MÜSLÜMANIN
HAYATINDAK ETKS:
Ehl-i sünnet ve’l-cemaat, âhiret gününe îmân ederler.
Bunun anlamı da kıyâmet günü, Allah Teâlâ'nın kitabı ve
Rasûlü Muhammed-sallallahu eleyhi ve sellem-'in sünnetinde
ölümden sonraki cennetliklerin cennete, cehennemliklerin de
cehenneme girecegi zamana kadar meydana gelecek seylere
dâir vermis oldukları haberlerin tümüne, tam tasdik ve
eksiksiz bir sekilde inanmaktır.
Allah Teâlâ, Kitab-ı Kerîm’inde âhiret gününü vurgulu
bir sekilde çokça sözkonusu etmis, her yerde onu dile
getirmeye önem vermis, her münasebetle ona dikkat çekmis,
gerçeklesecegini kesin ifâdelerle vurgulamıs, onu çokça
hatırlatmıs, âhiret gününe îmân ile Allah’a îmân etmeyi
birlikte zikretmistir.
Nitekim Allah Teâlâ söyle buyurmaktadır:
”Onlar sana indirilene de senden önce indirilene de îmân
ederler.Onlar âhirete de süphe etmeksizin inanırlar.”1
Ehl-i sünnet ve’l-cemaat, kıyâmetin kopma zamanının
Allah Teâlâ tarafından bilindigine, Allah Teâlâ’dan baska hiç
kimsenin onu bilmedigine inanırlar.
Nitekim Allah Tteâlâ söyle buyurmaktadır:
1 Bakara Sûresi: 4
3
”Saatin (kıyametin ne zaman kopacagının) ilmi muhakkak
Allah’ın indindedir.”1
Allah Teâlâ, kıyâmetin kopus zamanını kullarından saklı
tutmus olmakla birlikte kopmasının artık yaklastıgına delâlet
eden birtakım belirtiler, alâmetler ve sartlar kılmıstır.
Ehl-i sünnet ve’l-cemaat, ayrıca kıyâmetin kopacagının
belirtileri olan küçük ve büyük alâmetlerinin hepsine îmân
ederler.Çünkü bunlar da âhirete îmânın kapsamı
içerisindedirler.2
Kıyâmetin Küçük Alâmetleri:
Bunlar kıyâmetten oldukça uzun zaman önce ortaya
çıkan alâmetlerdir. Bunlar alısılagelen türden olurlar. Kimileri
de büyük alâmetlerle birlikte ortaya çıkabilir.Kıyâmetin küçük
alâmetleri oldukça çoktur.Bunlardan sahih olarak bilgisi
ulasanların bir bölümünü hatırlatalım:
Peygamberimiz Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’in
gönderilmesi, onunla nübüvvet ve risâletin sona ermesi, vefat
etmesi, Beytu’l-Makdis’in fethedilmesi, fitnelerin ortaya
çıkması, yahudi ve hristiyanlar gibi geçmis ümmetlerin
izinden gidilmesi, deccallerin ve peygamberlik iddiasında
bulunanların ortaya çıkması.
1 Lokmân Sûresi: 34
2 Abdullah Yolcu, Ahirete man ve Müslümanın Hayatındaki Etkisi,
Guraba Yayınları El Brosürleri.
4
Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem- hakkında hadis
uydurulması, sünnetinin reddedilmesi, yalanın artması,
haberlerin nakledilmesinde isin saglam tutulmaması, ilmin
kaldırılması ve küçük kimselerde ilim arama cihetine
gidilmesi, cahillik ve fesadın ortaya çıkması, salihlerin gitmesi,
4slam eseslarının bir bir terkedilmesi, diger ümmetlerin
Muhammed-sallahu aleyhi ve sellem-’in aleyhine birbirlerini
çagırmaları ve 4slam ve müslümanların garib durumuna
gelmeleri.
Öldürmenin çogalması, belâ ve sıkıntıların çoklugundan
dolayı ölümün temenni edilir hale gelmesi, kabirdekilere gıbta
edilmesi, belâların siddeti dolayısıyla kisinin ölmüs birisinin
yerinde olmayı temenni etmesi, âni ölümler, zelzele ve
hastalıklar dolayısıyla ölümlerin çogalması, erkeklerin sayıca
azalıp kadınların çogalması, kadınların çıplakmıs gibi giyinip
çıkmaları, yollarda zinanın yaygınlasması, insanları coplayan
polis ve benzeri güçlerin zâlimlere yardımcı olmaları.
Çalgıcılıgın, içkinin, zinânın, fâizin, ipek elbise giymenin
ortaya çıkması, bunların helâl kabul edilmesi,kara parçalarının
yerin dibine geçmesi, insanların suretlerinin degismesi ve
iftiraların ortaya çıkması.
Emânete riâyet edilmemesi, ehil olmayanların is basına
getirilmeleri, ayak takımından olanların insanlara liderlik
etmeleri, asagılık olanların, hayırlı olanların üstüne çıkmaları,
câriyenin efendisini dogurması, yüksek binâlar yapmakta
yarısılması, mescidlerin süslenmesiyle insanların birbirlerine
5
karsı ögünmeleri, putlara ibâdet edilinceye ve ümmet arasında
sirk ortaya çıkıncaya kadar zamanın degisiklige ugraması.
Yalnızca tanıdık kimselere selâm verilmesi, ticâretin
çogalması, çarsıların birbirine çok yakın olması, insanların
ellerinde pekçok malın bulunmasına ragmen sükredilmemesi,
çokça cimrilik gösterilmesi, yalancı sâhitligin çogalması,
gerçek sâhitligin gizlenmesi, hayâsızlıgın ortaya çıkması,
düsmanlıkların, nefretlesmelerin, kin tutmaların, akrabalık
bagının kesilmesi ve kötü komsuluk iliskisinin basgöstermesi.
Zamanın yakınlasması, zamanın bereketinin azalması,
hilâllerin kalın gözükmesi, gece karanlıgının arttıgı gibi
fitnelerin ortaya çıkması, insanların birbirine yabancılasması,
4slam’ın tesvik ettigi sünnetlere aldırıs edilmemesi, yaslıların
gençlere benzemeye çalısması.
Yırtıcı hayvanların, cansız varlıkların insanlarla
konusması, altından bir dag arkasında Fırat’ın suyunun
çekilmesi, mü’minin gördügü rüyanın dogru çıkması.
Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem-’in Medine’si ise
pislikleri dısarıya atan bir sehirdir.Orada yalnızca takvâ sahibi
salih kimselerin kalması, Arap yarımadasının tekrar yemyesil
bahçelere ve ırmaklara dönüsmesi, insanların kendisine itaat
edecekleri Kahtân kabilesinden bir kisinin ortaya çıkması.
Rumların çogalması ve müslümanlarla savasmaları,
müslümanların tas ve agaç: “Ey müslüman! ste bir yahudi,
gel onu öldür” diyecek sekilde yahudilerle savasmaları.
6
4stanbul nasıl fethedildiyse, Roma da fethedilmedikçe
kıyâmet kopmayacaktır.
Ve daha baska sahih hadislerle sabit olmus pekçok
alâmetler vardır. 1
Kıyametin Büyük Alâmetleri:
Bunlar kıyâmetin yaklastıgının belirtileridirler.Bu
alâmetler ortaya çıktıgı takdirde kıyâmet de onların akabinde
olur.Ehl-i sünnet, Peygamber-sallahu aleyhi ve sellem-’den
geldigi sekilde bu alâmetlere îmân ederler.Bunların bazıları:
Mehdî’nin ortaya çıkması, Mehdî’nin adı Muhammed b.
Abdullah olup, Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem-’in ehl-i
beytindendir.O dogu tarafından ortaya çıkacak, yedi yıl
hükümdarlık yapacaktır. Önceleri zulüm ve haksızlıkla dolup
tasan yeryüzünü adâletle dolduracaktır.Ümmet onun
devrinde hiçbir sekilde görmedigi nimetlere kavusacaktır. Yer,
bitki ve mahsullerini çıkartacak, gök yagmur yagdıracak, mal
da sayısız hesapsız olarak verilecektir.
Mesih Deccâl’in ortaya çıkması, Meryem oglu 4sa Mesih
-aleyhisselam-’ın Sam’ın dogu tarafında el-Menâretu’l-Beydâ
(Beyaz Minâre)’nin yakınında inmesi, 4sa Mesih, Muhammed
-sallallahu aleyhi ve sellem-’ın seriatı ile hükmeden ve onunla
amel eden birisi olarak inecektir, Deccal’i öldürecek ve
yeryüzünde 4slâm ile hükmedecektir.O hak üzere savasan ve
1 Abdullah Yolcu, Ahirete man ve Müslümanın Hayatındaki Etkisi,
Guraba Yayınları El Brosürleri.
7
Deccâl ile savasmak üzere toplanmıs bulunan yardıma mazhar
(Tâife-i Mansûra) kesimin üzerine inecek, namazın kılınacagı
vakitte indiginde de bu kesimin kumandanının arkasında
namaz kılacaktır.
Ye’cûc ile Me’cûc’un çıkması, biri doguda, biri batıda,
biri de Arap yarımadasında üç kara parçasının yerin dibine
geçmesi,Duhân (duman)’ın çıkması,günesin batı’dan dogması,
Dâbbetu’l-Arz’ın çıkıp insanlarla konusması ve insanları
önüne katıp sürecek büyük bir atesin ortaya çıkması.
Ehl-i sünnet ve’l-cemaat, Allah Teâlâ ve Rasûlünün
haber vermis oldugu, ölümden sonra ortaya çıkan bütün gaybî
hadiselere de inanırlar: Ölüm sekerâtı, ölüm meleklerinin
hazır bulunması, mü’minin Rabbine kavusması dolayısıyla
sevinmesi, ölüm esnasında seytanın bulunması, ölüm
esnasında kâfirin imanının kabul edilmeyisi, Berzah âlemi,
kabir nimeti, azabı ve fitnesi (sorusu), meleklerin sorgulaması,
sehidlerin Rableri nezdinde diri olup rızıklandırıldıkları,
bahtiyar kimselerin ruhlarının nimet görüp, bedbaht
kimselerin ruhlarının ise azab gördüklerine inanılması gibi.
Ehl-i sünnet ve’l-cemaat ayrıca hayy ve kayyum olan
Allah’ın, hayatı ve hayat sahiblerini yok edecegi büyük
kıyametin gerçeklesecegi güne de iman ederler. Daha sonra
yüce Allah kulları tekrar diriltecek, onları kabirlerinden
kaldıracak, sonra da onları hesaba çekmek için huzurunda
durduracaktır.
8
Sur’a üfürülmesine de iman ederler. Sur’a iki defa
üfürülecektir
Birincisi; Âlemin degisiklige ugrayacagı ve düzeninin
bozulacagı fez’a (korku ve dehset) üfürüsüdür. Varlıkların yok
olması ve baygın düsmeleri ile herseyin helâk olması bununla
olacaktır.
4kincisi ise öldükten sonra dirilip kabirlerden kalkıp
âlemlerin Rabbinin huzuruna durulmak üzere gelinmesi için
gerçeklestirilecek üfürüstür.
Öldükten sonra dirilise, kabirlerden kalkmaya, yüce
Allah’ın kabirdekileri dirilttigine de iman ederler. 4nsanlar
âlemlerin Rabbinin huzuruna çıplak, elbisesiz, sünnetsiz
olarak kalkarlar. Günes onlara oldukça yaklasacak, kimisi
agzına kadar tere gömülecektir. 4lk diriltilecek olan ve kendisi
için yerin yarılarak üzerinden açılacagı ilk kisi Peygamberimiz
Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’dir.
O dehsetli günde insanlar etrafa savrulan çekirgelermis
gibi tek bir anda kabirlerinden çıkacaklar, davetçiye dogru
hızlıca kosacaklardır. Herbir hareket dinmis olacak, korkunç
sessizlik adeta herkesi kaplayacaktır. O sırada amel sahifeleri
yayılacak, gizli saklı ne varsa açıga çıkaracak, üstü örtülü olan
seyler görünecek, kalblerde gizlenen seyler açıga çıkacak.
Kıyamet gününde yüce Allah arada bir tercüman
bulunmaksızın kulları ile konusacak, herkes kendisinin ve
babasının ismiyle çagırılacak.
9
Kendisinde kulların amellerinin tartılacagı, iki kefesi
bulunan Mizan’a, amel defterlerinin açılmasına, kimisinin
kitabını sag tarafından, kimisinin sol tarafından ya da sırtının
arka tarafından alacagına da inanırlar.
Sırat ise cehennem üzerinde kurulmus olacaktır. 4yiler
onun üzerinden geçecek, günahkârların ise ayagı kayacaktır.
Cennet ile cehennem yaratılmıslardır, su an da vardırlar,
ebediyyen yok olmazlar. Cennet muvahhid ve takva sahibleri
mü’minlerin yurdu, cehennem ise müsrik, yahudi, hristiyan,
münafık, inkârcı, putperest ve kâfirler ile günahkârların
yurdudur. Günahkârların atesinin sonu gelecektir, kâfirlerin
atesi ise bitmeyecek, sonu gelmeyecektir. Cennet ebediyyen
yok olmayacaktır. Allah her ikisini de mahlukattan önce
yaratmıstır.
Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’in ümmetinin
kıyamet gününde hesaba çekilecek ilk ümmet olduguna,
cennete girecek ilk ümmet olduguna, cennetliklerin yarısını
onların teskil edeceklerine, onlardan yetmisbin kisinin
hesabsız olarak cennete gireceklerine de inanırlar.
Muvahhidlerin ebediyyen cehennemde
kalmayacaklarına inanırlar. Bunlar ise Allah’a ortak kosmak
dısında islemis oldukları birtakım masiyetler dolayısıyla,
cehenneme girmis olan kimselerdir. Çünkü cehennemden
çıkmamak üzere, cehennemde ebedi kalacak olanlar
müsriklerdir.
10
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’in Havz’ının
kıyamet gününün Arasat’ında bulunacagına da inanırlar. Bu
Havzın suyu sütten daha beyaz, baldan daha tatlıdır. Kokusu
miskten güzeldir, kablarının sayısı semadaki yıldızlar
kadardır. Eni ve boyu bir aylık mesafedir. Ondan bir defa içen,
bir daha ebediyyen susamayacaktır. Ancak din hakkında
bid’atler ortaya koyanlar bundan mahrum edileceklerdir.
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- söyle buyurmustur:
“Benim havzım bir aylık mesafe kadardır. Suyu sütten
beyazdır, kokusu miskten hostur. Üzerindeki testiler semanın
yıldızları gibidir, ondan bir defa içen bir daha ebediyyen susamaz.”1
“Sizden önce Havz’a gidecek olan ben olacagım. Benim
yanıma gelecek olan ordan içer, ordan bir defa içen de ebediyyen
susamayacaktır. Benim yanıma benim kendilerini tanıdıgım,
kendilerinin de beni tanıdıkları birtakım kimseler de gelecek, sonra
benimle onlar arasına engel konulacaktır.”
Bir rivayette de söyle denilmektedir:
“Ben: Onlar bendendir diyecegim, bana: Sen, senden sonra
neler uydurup, ortaya çıkardıklarını bilmiyorsun denilecek, bu sefer
ben de: Benden sonra degisiklikler ortaya koyanlar benden uzak
olsunlar, benden uzak olsunlar diyecegim.”2
Peygamberimizin sefaatine ve Makam-ı Mahmud’un
ona ait olduguna da iman ederler. O hem Mevkıf’te bulunan
1 Buhârî.
2 Buhârî
11
kimseler arasında hüküm verilmek üzere sefaat edecektir, hem
de cennet ehlinin cennete girmeleri için sefaatte bulunacaktır.
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- da cennete girecek ilk
kisidir. Amcası Ebu Talib’e de azabının hafifletilmesi için
sefaatte bulunacaktır.
Bu üç sefaat Peygamber -sallahu aleyhi ve sellem-’e
mahsustur. Ondan baska hiçbir kimsenin bu tür bir sefaati
yoktur.
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’in cennete girmis
ümmetinden bazı kimselerinin derecelerinin daha yüksek
derecelere çıkartılması için de sefaati olacaktır. Cennete
hesabsız girmis, ümmetinden bir kesime de sefaatte
bulunacaktır.
Yine O -sallallahu aleyhi ve sellem- iyilikleri ile kötülükleri
birbirine esit durumda olan kimselere cennete girmeleri için
sefaatte bulunacagı gibi, cehenneme götürülmeleri emredilmis
daha baska kimselerin de oraya girmemeleri için sefaatte
bulunacaktır.
Ümmetinden azabı haketmis kimselere azablarının
hafifletilmesi, muvahhid günahkârların cehennemden
çıkartılması için de sefaat edecek ve onun sefaati ile cennete
gireceklerdir.
Bu sefaatlerde ise melekler, peygamberler, sehidler,
sıddîklar, salihler ve mü’minler de onunla ortaktırlar. (Yani
onların da bu türden sefaatleri olacaktır.) Sonra yüce Allah
12
cehennem atesinden herhangi bir sefaat ile degil de kendi
lütuf ve rahmeti ile birtakım kimseleri de çıkartacaktır.
Kâfirler için ise sefaat sözkonusu olmayacaktır. Çünkü yüce
Allah söyle buyurmaktadır:
”Artık sefaat edenlerin sefaati onlara fayda vermez.” (el-
Müddessir, 74/48)
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’ın su buyrugunda
da belirttigi üzere kıyamet gününde mü’minin ameli de
kendisine sefaat edecektir:
“Oruç ve Kur’ân kıyamet gününde kula sefaat edeceklerdir.”
Kıyamet gününde ölüm getirilecek ve Peygamber -
sallallahu aleyhi ve sellem-’ın su buyrugunda haber verdigi
üzere bogazlanacaktır:
“Cennet ehli cennete, cehennemlikler de cehenneme girdikten
sonra ölüm getirilecek ve nihayet cennet ile cehennem arasında
bırakılacaktır, sonra da kesilecektir. Daha sonra bir münadi söyle
seslenecektir: Ey cennetlikler! Artık ölüm yoktur ve ey
cehennemlikler artık ölüm yoktur. Bunun üzerine cennetliklerin
sevinçlerine sevinç katılır, cehennemliklerin kederlerine de keder
katılır.”1
1 Muslim
Abdullah Yolcu, Ahirete man ve Müslümanın Hayatındaki Etkisi,
Guraba Yayınları El Brosürleri.
13
Ahiret’e 6man Ve Müslüman Üzerindeki Etkisi
Yüce Allah söyle buyurmaktadır:
"Muhakkak ki bize kavusacaklarını ummayanlar, dünya
hayatıyla yetinip, ona baglananlar ve (bunca) âyetlerimizden
habersiz bulunanlar (var ya) iste onların kazandıkları yüzünden
varacakları yer atestir." (Yunus, 10/7-8);
"Kim Allah'a kavusmayı ümit ediyorsa, bilsin ki muhakkak
Allah'ın belirledigi vade elbette gelecektir." (el-Ankebut, 29/5);
“O gün ki ne mal ne de evlat fayda vermez. Ancak Allah’a
temiz bir kalple gelenler o günde (kurtulusa ererler).”
“6ste o, hak gündür. Bundan sonra dileyen Rabbine varan bir
yola gider.” (Nebe, 78/39)
Âhiret gününe imanın anlamı onun kaçınılmaz olarak
gelecegine inanmak ve buna uygun olarak geregince amel
etmek demektir. Kıyâmetin kopmasından önce kaçınılmaz
olarak ortaya çıkacak kıyametin büyük ve küçük alâmetlerine
iman, ölüme, ölümden sonra kabir sorgusu, azab ve nimetine,
Sûra üfürülecegine, yaratılmısların kabirlerinden
çıkacaklarına, kıyametin durak (hesap) yerindeki dehsetli ve
korkulu hallere, mahser ile ilgili tafsilatlı hususlara, sahifelerin
(amel defterlerinin) açılacagına, mizanların ve sıratın ortaya
konulacagına, havza, sefaate ve diger hususlara, cennete ve en
yüksek mertebesi yüce Allah'ın yüzüne bakmak olan
14
nimetlerine, cehenneme ve en ileri derecesi yüce Allah'ı
görmek nimetinden gözlerinin perdeli olması hali olan
azabına iman etmek, âhirete imanın kapsamı içerisindedir.
Ahiret günü, ölüm anında kisinin cennet veya
cehenneme yerlesmesine kadar geçen süreyi temsil eden
önemli bir meseledir. Biz burada bizleri gafletlerimizden
uyandırıp, salih amellerle bu güne hazırlanmamızı tesvik
amacıyla, kısaca bu korkunç günün meselelerini özetledik.
Umulur ki bu dünyamızda o gün bize fayda saglayacak
ameller hazırlarız. Ayrıca bu imanın nefislerimiz üzerindeki
etkisine degindik. Bunun üzerimizde bir etkisi var mı, yok
mu? Eger varsa Allah’a hamd olsun. Sayet yoksa bunu elde
etmeye çalısmalıyız...
Yardım istenecek Allah’tır. 1
Ahiret Gününe 6man’ın Müslüman Üzerindeki Etkileri
Ahiret gününe iman’ın asagıda saydıgımız gibi birçok
etkileri vardır.
1- Güzel bir hayat
Ahiret gününe yakînen inanan bir kimse hiç kuskusuz
Allah’a itaat ve yakınlık için çalısıp, tüm günah ve
1 Abdullah Yolcu, Ahirete man ve Müslümanın Hayatındaki Etkisi,
Guraba Yayınları El Brosürleri.
15
kötülüklerden uzaklasacak ve böylece güzel ve mutlu bir
hayat yasayacaktır. Sair söyle diyor:
Mutluluk mal biriktirmek degil, takva sahibi olmaktır.
2- Söz ve davranıslarda ölçü
Hiç süphesiz ki ahiret gününe inanan bir insan tüm söz
ve davranıslarında ölçülü olur ve ancak dogru olanı söyler ve
yapar.
3- Salih amelleri çogaltmak
Bu korkunç günde olacakları ve bunlardan kurtulusun
ancak salih amellerle olacagını bilen bir kimse tüm gayretiyle
namaz, sadaka, oruç emri bi’l-maruf, nehyi ani’l-munker ve
insanlara iyi davranmak gibi salih amel çesitlerine yönelir.
4- Ahireti dünyaya tercih
Hiç kuskusuz Allah’ın müminler için hazırladıgı daimi
nimetleri ve kafirler için hazırladıgı sürekli azabı bilen bir
kimse bu dünyayı hakir görür, bu dünyanın geçici oldugunu
bilir ve ona karsı zühd sahibi olur. Dünya nedeniyle gam ve
kedere kapılmaz. Çalısma, gayret ve özveriye layık olan
ahireti kazanmaya çalısır. 1
1 Abdullah Yolcu, Ahirete man ve Müslümanın Hayatındaki Etkisi,
Guraba Yayınları El Brosürleri.
16
Ölüm
Yüce Allah söyle buyurmaktadır:
"De ki: Size vekil kılınan ölüm melegi sizin ruhunuzu alır,
sonra da Rabbinize döndürüleceksiniz.” (es-Secde, 32/11);
Ölüm her insanın mutlaka tadacagı dünyadan ayrılma
merhalesi ve ahiret gününün baslangıç noktasıdır. Allah
yarattıgı her canlı için ölümü kaçınılmaz bir son olarak
yazmıstır. Ölümde O’nun kudretine, tekrar dirilmeye ve
Alemlerin Rabbinin huzuruna çıkarılmaya dair büyük bir delil
vardır. Allahu Teâla söyle buyurdu:
“Her canlı ölümü tadacaktır. Herhalde kıyamet günü
yaptıklarınızın karsılıgı size tastamam verilecektir. Kim
cehennemden uzaklastırılıp cennete konursa o, gerçekten en büyük
basarıdır. Bu dünya hayatı ise aldanma metaından baska bir sey
degildir.” (Âl-i 4mran, 3/185)
Yüce Allah peygamberine hitaben söyle buyurmaktadır:
"Muhakkak sen de öleceksin, hiç süphesiz onlar da
öleceklerdir." (ez-Zümer, 39/30);
"Senden önce hiçbir besere ebedilik vermedik. Sen ölürsen eger
onlar ebedi mi kalacaklar?" (el-Enbiya, 21/34)
Ölüm; Es, dost, mal, makam, gibi tüm dünya
baglarından ayrılıktır. 4nsanlar ölüm esnasında melekleri
görürler ve sayet mümin iseler cennet ile kafir iseler de azap
17
ile müjdelenirler. Ruh bogaza ulastıgı zaman artık onun için
tevbe kapısı kapanır ve amelleri mühürlenir. Müslümanların,
ameli salihe yardımcı olması nedeniyle daima ölümü
hatırlamaları gerekir. Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem söyle
buyurdu:
“Lezzetleri yıkanı bol bol anın: Ölüm”1
Ölen kimsenin kıyameti kopmustur.
4nsan ölümü hatırlamaktan hoslanmasa da, bu gün
pekçoklarının yaptıgı gibi onu tamamen unutmamalıdır.
Yahut hatırlayıp da ondan yani anlamından gafil olmamaktır.
Kimsenin tatmak istemedigi ve basa gelenlerin en büyügü ve
en zorlu olan bir istir ölüm. Allahu Teala söyle
buyurmaktadır;
“Ölüm sarhoslugu birgün gerçekten gelir de, ‘6ste (ey insan)
bu, senin öteden beri kaçtıgın seydir’ denir.” (Kaf, 50/19)
“De ki: Sizin kendisinden kaçtıgınız ölüm, muhakkak sizi
bulacaktır. Sonra da görüleni ve görülmeyeni bilen Allah’a
döndürüleceksiniz, O size bütün yaptıklarınızı haber verecektir.”
(Cum’a, 62/8) 2
1 Tirmizî.
2 Abdullah Yolcu, Ahirete man ve Müslümanın Hayatındaki Etkisi,
Guraba Yayınları El Brosürleri.
18
Kabir
Rasûlullah Sallallahu aleyhi vesellem söyle buyurmustur:
"Kul kabrine yerlestirilip, arkadasları onu bırakıp
gittiklerinde, kendisi henüz ayaklarının seslerini duymakta iken ona
iki melek gelir, onu (kabirde) oturtur ve söyle derler: Sen -
Muhammed Sallallahu aleyhi vesellem'i kastederek- bu adam
hakkında ne diyordun? Mü'min kimse: Ben sehâdet ederim ki o
Allah'ın kulu ve rasûlüdür, der. Melekler ona: Cehennemde
kalacagın yere bir bak. Yüce Allah simdi o kalacagın yerden bedel
olarak cennetten sana bir yer vermistir. O bu iki yeri de bir arada
görür."
Katade dedi ki: Bize nakledildigine göre kabrinde ona
yeri genisletilir. -Sonra Enes'in naklettigi hadisi aktarmaya
devam ederek- dedi ki:
Münafık ile kafire gelince ona da: Sen bu adam hakkında ne
diyordun? diye sorulur, o söyle der: Bilmiyorum, ben insanların
söylediklerini tekrarlıyordum. Ona hiçbir sey bilmez, anlamaz
olasıca, denilir ve demirden balyozlarla ona indirilen bir darbe
neticesinde öyle bir feryadı basar ki, insanlarla cinler dısında
etrafındaki herkes onun bu feryadını duyar."1
Kabir, yeraltındaki dar, karanlık ve ürkütücü bir
yalnızlık evidir. O’nun hakkında Rasûlullah Sallallahu aleyhi
1 Buhârî, Muslim.
19
vesellem “Asla kabirdekinden daha korkunç bir manzara görmüs
degilim.”1 buyurmustur.
4nsan dar bir çukurdan ibaret olan kabrine konulup
üzerine toprak örtüldükten, ailesi ve malı ondan uzaklastıktan
sonra, amelin olmadıgı, fakat imtihan ve fitnenin ve
dolayısıyla da nimet veya azabın oldugu berzah hayatı baslar.
4ki melek gelerek onu Rabbi, dini ve peygamberinden sorguya
çekerler. Eger müminlerden ise Allah onun sabit kılar ve
dogru cevabı ona ilham eder. Kafir ise dünyada bu cevapları
bilsede orada cevap veremez. Mümin kabrinde de mutludur
ve cennetteki makamını oradan izler. Kafir de cehennemdeki
yerini oradan görüp daha da mutsuz olur. Kabri onu kemikleri
birbirine girecek kadar çok sıkıstırır ve onun için cehennem
çukurlarından bir çukur görevi yapar.
Abdullah b. Ömer Radıyallahu anh'ın rivayet ettigi hadis
te buna delildir. Rasûlullah Sallallahu aleyhi vesellem buyurdu
ki:
"Sizden herhangi bir kimse öldügü takdirde ona kalacagı yer
sabah-aksam gösterilir. Eger cennet ehlinden ise cennet ehlinden
(birisi olarak), eger cehennem ehlinden ise (cehennem ehlinden) birisi
olarak ona yeri gösterilir ve: Ancak, Kıyamet gününde Allah seni
tekrar diriltecegi vakte kadar senin kalacagın yer burasıdır, denilir."2
1 Sahih, Tirmizi.
2 Buhârî, Muslim.
Abdullah Yolcu, Ahirete man ve Müslümanın Hayatındaki Etkisi,
Guraba Yayınları El Brosürleri.
20
Ba’s (Yeniden Dirilis) Ve Hasr
"6nsan hiç bizim kendisini bir nutfeden yarattıgımıza bakmaz
mı? Böyleyken o apaçık bir hasım olup çıkıyor. Kendi yaratılısını
unutarak bize bir misal getirerek dedi ki: 'Çürümüs haldeki kemikleri
kim diriltecek?' De ki: 'Onları ilk defa yaratan kim ise O’ onları
diriltecektir." (Yasin, 36/77-79)
"Peki, göklerle yeri yaratmıs ve onları yaratmaktan dolayı
yorulmamıs olan Allah'ın ölüleri diriltmeye de kadir oldugunu
görmezler mi? Evet, muhakkak ki O, herseye güç yetirendir..." (el-
Ahkaf, 46/33)
Sur’a birinci üfleniste yeryüzünde bulunan her canlı
ölüverir. Sonra ikinci üfleniste, yeryüzünde ölü olan tüm
insanlar dirilir ve kabirlerinden aniden dogruldukları gibi
çırılçıplak olarak kalkarlar, fakat o günün siddetinden dolayı
kimse kimseye bakamaz.
“Sûr’a üflenince, Allah’ın diledikleri müstesna olmak üzere
göklerde ve yerde, kim varsa hepsi düsüp ölmüs olacaktır. Sonra ona
bir daha üflenince, hemen ayaga kalkıp, bakakalacaklardır.” (Zümer,
39/68)
Sonra herkes kendi telasında oldugundan kimse
kimseyle ilgilenmez.
Allahu Teâla söyle buyurdu:
21
“6ste o günde kisi kardesinden, annesinden babasından
esinden ve çocuklarından kaçar. O gün, onlardan her birinin,
basından asacak isi vardır.” (Abese, 80/34-37)
Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem söyle buyurmustur:
"Sizler çıplak ayaklı, elbisesiz ve sünnetsiz olarak
hasredileceksiniz."1
Tepelerine günes yaklastırılır ve bogulacak gibi olurlar.
Belli bir süre boyunca hep dehset ve üzüntü yasarlar, Ebu
Hureyre Radıyallahu anh'ın rivayet ettigi hadise göre
Rasûlullah Sallallahu aleyhi vesellem söyle buyurmustur:
"6nsanlar kıyamet gününde o kadar çok terleyeceklerdir ki,
onların terleri yerin içine yetmis arsın kadar gidecektir. (Oraları
ıslatacaktır) ve kulaklarına varıncaya kadar da onları (bir gem gibi)
gemleyecektir..."2 ancak insanlardan bir grup hariç. Onlar
Rahmet’in gölgesiyle gölgelenir ve Peygamber Sallallahu aleyhi
vesellem’in Havzından içerler. "Benim Havzımın boyu bir aylık
mesafedir. Suyu sütten beyaz, kokusu miskten daha hostur.
Üzerindeki testileri semanın yıldızları gibidir. Ondan bir defa içen
bir kimse bir daha ebediyyen susamaz."3
Bu kimseler sadık ve gerçek müminlerdir. Allahu Teâla
bizi ve sizi onlardan kılsın! 4
1 Buhârî, Muslim.
2 Buhârî, Muslim
3 Buhârî, Muslim
4 Abdullah Yolcu, Ahirete man ve Müslümanın Hayatındaki Etkisi,
Guraba Yayınları El Brosürleri.
22
Hesab
Peygamber söyle buyurmaktadır:
"Kıyamet gününde kâfir getirilir ve ona: Ne dersin? Eger yer
dolusu kadar altının olsa bunu (kurtulmak için) fidye olarak verir
miydin? diye sorulacak. O: Evet diye cevap verecek. Bu sefer söyle
denilecek: Senden bundan daha basit ve kolay olan bir sey istenmisti.
Bir rivayette: Ben senden bundan daha basit bir seyi, sen Adem'in
sulbünde iken istemistim. Bana hiçbir seyi ortak kosmamanı
(istemistim), fakat sen sirk kosmaktan baska bir sey kabul etmedin." 1
Bu sekilde mesekkat ve sıkıntıyla dolu zaman boyunca
Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem bu mesekkatin son
bulması için sefaat eder ve Allahu Teâla O’nun sefaatini kabul
ederek hesabı baslatır. Hesap anı baslar baslamaz her insan bu
dünyada yaptıklarını görmeye baslar. Küçük-büyük tüm
davranısları karsısına çıkar.
Allahu Teâla söyle buyurdu:
“Vay halimize! derler, bu nasıl kitapmıs! Küçük büyük hiçbir
sey bırakmaksızın (yaptıklarımızın) hepsini sayıp dökmüs! Böylece
yaptıklarını karsılarında bulmuslardır. Senin Rabbin hiç kimseye
zulmetmez.” (Kehf, 18/49)
1 Buhârî, Muslim
23
O halde amellerimizi görecek ve onlardan hesaba
çekilecegiz. Namaz, zekat, oruç ki eksiklerimizi ve
günahlarımızı görecegiz ve bunların hesabını verecegiz.
Malımızı nereden kazandıgımız ve nereye harcadıgımızdan,
ömrümüzü nasıl geçirdigimizden, gençligimizden hasıl her
seyden sorguya çekilecegiz. O halde bu sorgu için cevaplar
hazırlayalım ve bu cevapların dogru olması için çalısalım.
O gün müminlerin yüzleri ay gibi beyaz ve parlak,
kafirlerin yüzleri ise karanlık geceler gibi kara ve asık
olacaktır. Allahu Teâla söyle buyurdu;
“O gün bir takım yüzler sevinçli güleç ve müjdelidir. Bir
takım yüzlerin de üzerini toz kaplamıs ve karanlıklar örtmüstür. 6ste
onlar kafirler ve facirlerdir.” (Abese, 80/42) 1
Sırat
Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem sefaat hadisinde
sunları söylemektedir:
"Sonra köprü getirilir, cehennemin iki tarafı üzerine
yerlestirilir." Bizler:
“Ey Allah'ın Rasûlü köprü nedir?” diye sorduk. Söyle
buyurdu:
1 Abdullah Yolcu, Ahirete man ve Müslümanın Hayatındaki Etkisi,
Guraba Yayınları El Brosürleri.
24
"(O) üzerinde sebat edilemeyen kaygan bir yerdir. Üzerinde
kancalar, kelepçeler ve nice dikenler vardır. Bunların bükülmüs
dikenleri bulunur ki, bu tür dikenler Necid'de olur ve onlara es-
Sa'dân adı verilir. Mü'min bu köprü üzerinden simsek gibi, rüzgar
gibi, asil atlar ve develer gibi (hızlıca) geçecek. Kimisi esenlikle
kurtulacak, kimisi yara bere almıs olarak kurtulacak, kimisi de
cehenneme itilmis olacaktır ve nihayet onların sonuncuları sürüklene
sürüklene geçecektir." 1
Sırat, cennete gideceklerin üzerinden geçecekleri
köprüdür. 4nsanlar amellerine göre Sırat’ın üzerinden
geçeceklerdir. Kimisi bir göz açıp kapar gibi, kimisi simsek
gibi, kimisi rahat esen rüzgar gibi, kimisi asil bir at gibi, kimi
binek devesi gibi, kimisi kosarak, kimisi yürüyerek, kimisi
sürünerek geçecektir. Onlardan kimileri kancalarla yakalanıp
cehenneme atılacaklardır. Herkes ameline göre oradan
geçecektir; ta ki günahlarından ve kirlerinden temizlensin.
Sırat’ı geçebilen kimse cennete girmeye hazır olur. Sırat’ı
geçtikleri takdirde, cennet ile cehennem arasındaki bir
köprüde durdurulurlar ve birinin digerindeki hakkı kıyas yolu
ile alınır. Nihayet tertemiz edilip, arındırıldıktan sonra cennete
girmek üzere kendilerine izin verilecektir.
“6çlerinden oraya ugramayacak hiçbir kimse yoktur. Bu,
Rabbin için kesinlesmis bir hükümdür. Sonra biz, Allah’tan
1 Buhârî, Muslim
25
sakınanları kurtarırız, zalimleri de dizüstü çökmüs olarak orada
bırakırız.” (Meryem, 19/71-72) 1
Cennet
Müminler itminan ve güven içinde hazla sırat’ı geçip
cennete yönelirler. Melekler cennetin kapılarını açar ve
müminleri karsılarlar. Böylece cennet ehli cennete girmis olur.
Cennet nedir: O, hakiki ve ebedi nimettir. Lezzet ve
güzellikler diyarıdır. Oranın nimetlerine beser hayalinin dahi
ulasması mümkün degildir. Bu konuda Peygamber Sallallahu
aleyhi vesellem’in su sözü kifayet eder: “Orada gözlerin
görmedigi, kulakların isitmedigi ve insanların hayal edemeyecegi
nimetler vardır.”
4nsan dünyada birtakım nimetlere sahip olur. Fakat
bunlar ölümün anılmasıyla lezzetini kaybeder. Oysa ki cennet
nimetlerinin lezzeti bakidir. Çünkü orada ölüm yoktur. 4nsan
dünyada belli bir süre sonra çesitli nimetlerden usanabilmekte
ve onun degistirilmesini temenni etmektedir. Fakat cennette
usanmak ve bıkkınlık yoktur. Bilakis Allahu Teâla cennet
ehlinden söyle bahsetmektedir:
1 Abdullah Yolcu, Ahirete man ve Müslümanın Hayatındaki Etkisi,
Guraba Yayınları El Brosürleri.
26
“Orada ebedi kalacaklar. Oradan hiç ayrılmak istemezler.”
(Kehf, 18/108)
O halde kosun bu cennete müslüman kardeslerim!..
Allahu Teâla söyle buyurdu:
“Rabbinizden bir magfirete; Allah’a ve peygamberine
inananlar için hazırlanmıs olup, genisligi gökle yerin genisligi kadar
olan cennete kosun. 6ste bu, Allah’ın lütfudur ki onu diledigine verir.
Allah, büyük lütuf sahibidir.” (Hadid, 57/21) 1
Cehennem
Kafirlerin de sorguları sona erip, aynı müminler gibi
cehennemin üzerindeki köprüyü geçmek istedikleri zaman
melekler onlara müsade etmez ve hepsini siddet kullanarak
cehenneme sevkederler.
Cehennem nedir: Cehennem; zillet, azap, utanç ve
iniltiler yurdudur. Oradakiler sürekli olarak azap görürler.
Oradaki azaplar da çesitlidir, yakıcı ates, yılanlar, akrepler,
mideleri yakan kaynar suların içirilmesi. Allah bizi oraya
düsmekten korusun!
Azabı öyle siddetlidir ki insanların onun en hafif azabına
dahi katlanmaları mümkün degildir. Sahih hadiste de geldigi
1 Abdullah Yolcu, Ahirete man ve Müslümanın Hayatındaki Etkisi,
Guraba Yayınları El Brosürleri.
27
gibi oranın en hafif azabı su adamın azabıdır ki ayagının
altındaki ates nedeniyle beyni kaynar.
Allahu Teala cehennem hakkında söyle buyurmaktadır;
“...Cennetteki bir kimse, ateste daimi olan, kaynar su içirilip
de bagırsakları parça parça dökülen kimse gibi olur mu hiç?”
(Muhammed, 47/15)
“Azgınlar orada çaglar boyu kalırlar, orada bir serinlik ya da
bir içimlik içecek tadmazlar, ancak dünyada yaptıklarına uygun
karsılık olarak kaynar bir su ve irin tadarlar.” (Nebe, 78/23-26)
“Ardından da (o inatçı zorbaya) cehennem vardır; orada
kendisine irinli su içirilecektir. Onu yudumlamaya çalısacak fakat
bogazından geçiremeyecek ve ona her yandan ölüm gelecek, oysa o
ölecek degildir (ki azaptan kurtulsun.) Bundan öte de daha siddetli
bir azap vardır.” (4brahim, 14/16-17)
Cehennem ehli ölmek, yok olmak ya da oradan çıkmak
isterler de seslenirler. Kendilerine, konusmayın siz orada
öylece kalacaksınız denilir.
“Onlar üstelik o saati (kıyameti) de yalan saydılar. Biz ise, o
vakti yalan sayanlar için alevli bir ates hazırladık. Cehennem atesi
uzak bir mesafeden kendilerine görününce, onun müthis
kaynamasını ve ugultusunu isitirler. Elleri boyunlarına baglı olarak
onun dar bir yerine atıldıkları zaman, oracıkta yokoluvermeyi
isterler. (Onlara söyle denilir): Bu gün bir kere yok olmayı istemeyin;
aksine birçok defalar yok olmayı isteyin!” (Furkan, 25/11-14)
28
O halde ondan kurtulmak için çalısalım.
Oradan kurtulmak ise; günahlardan uzaklasmak ve
farzları yerine getirmekle mümkündür. Allahu Teala bizleri
buna muvaffak kılsın!
Yine Allahu Teâla bizi, sizi ve tüm müslümanları
rızasına ve cennete girmeye muvaffak kılsın, seytanın, nefsin
ve kötü kimselerin yollarına uymaktan muhafaza eylesin.
Hamd alemlerin Rabbine, salat ve selam Peygamberimiz
Muhammed’in ailesinin ve tüm arkadaslarının üzerine olsun. 1
Kurtulus Arayanlara..
Allahu Teâla, söyle buyurur;
“... Peygamber size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa
ondan da sakının. Allah’tan korkun. Çünkü Allah’ın azabı çetindir”
(Hasr, 59/7).
“Ey iman edenler! Hayat verecek seylere sizi çagırdıgı zaman
(onların çagrılarına) uyun...” (Enfâl,8/ 24)
Rasûlullah söyle buyurur;
1 Abdullah Yolcu, Ahirete man ve Müslümanın Hayatındaki Etkisi,
Guraba Yayınları El Brosürleri.
29
“Size neyi emrettiysem onu alın, neyi de yasakladıysam
hemen onu bırakın”1
Bir baska hadis-i serif söyledir;
“Sizlere bildirilmedik, ne cennete yaklastıran ne de
cehennemden uzaklastıran hiçbir sey kalmadı”2
“Kim sünnetimden yüzçevirirse benden degildir”3
Bu ve benzeri bir çok ayet ve hadis Kur’an ve sünnete
uymayı emretmekte, dinde yenilik ve hurafe çıkarmayı
reddetmektedir.
Bu yüzden Rasûlullah Sallallahu aleyhi vesellem‘in
sünnetlerinden bazılarını hatırlatmayı uygun gördük;
Öncelikle Rasûlullah’ı seven bir kimsenin O’nun
ahlakıyla ahlaklanması gerekir. O’nun ahlakı için Allahu Teâla
söyle buyurmustur:
“Ve sen elbettte büyük bir ahlaka sahipsin” (Kalem, 68/4).
O’nun ahlakından söyle ögütler verebiliriz:
Kötü isleri terketmek: Çirkin ve kötü olan tüm söz ve
davranıslardan uzaklasmayı kapsar. Toplum içinde fısıltıyla
konusmak ta böyledir.
Kötülügü iyilikle defetmek: Kötü bir davranısta
bulunanı bagıslamalıdır. Eli altındakileri ise azarlayıp
1 Sahihtir. bni Mâce.
2 Sahihtir. Taberâni.
3 Buhari, Müslim.
30
kınamaktan kaçınmalı, onlara karsı vazifede kusur etmemeli,
onların hakkını kısıtlamamalıdır.
Fazla gülmekten kaçınmalı: Özellikle kahkahayla
gülmekten sakınmalı, çogunlukla gülümsemeye, tebessüm
etmeye çalısmalıdır.
Düskün ve zayıfların ihtiyacını gidermede geç
kalınmamalı: Ev islerinde de aile efradına yardımcı olmalıdır.
En güzeliyle giyinmeli: Özellikle bayram ve namaz
vakitlerinde imkan ölçüsünde güzel kıyafetler seçmelidir.
Kibirle, asırı yememeli: Her sey yemekten kaçınmalı ve
azla yetinmeyi bilmelidir.
Arsızlıktan kaçınmalı: Sakayla da olsa, çirkin söz
söylememeli, fazla saka yapmamalı. 4nsanları güldürmek
ugruna yalan konusmamalıdır.
Cimrilikten uzak durmalı: Cimrilik hem Allah katında
hem de insanlar içinde kötü bir ahlâktır. Aynı zamanda
yiyecek, giyecek gibi dünya metâından olan seylerde asırı
gitmemelidir.
Öfkeye dikkat etmeli: Öfkelenip hiddetlenmekten ve de
bunun türevlerinden siddetle kaçınmalıdır. Böyle bir durumda
ise, Allah’a sıgınmalı; ayaktayken oturulmalı veya abdest
almalıdır. Devamlı kayıt edildigini hatırlayarak çok
konusmaktan sakınmalıdır.
31
Kur’an-ı Kerim okumalı: Onu anlamaya ve düsünmeye
çalısmalı, baskasının Kur’an okumasını da dinlemeli, O’ndan
uzaklasmamalıdır.
4kram edilen güzel koku geri çevrilmemeli: Sürekli güzel
koku kullanmalıdır. Özellikle namazlarda buna dikkat etmeli
ve de misvak kullanmalıdır. Çünkü abdest ve namaz
öncesinde misvak kullanmak sünnettir.
Cesaretli olmalı: Kendi aleyhine de olsa hakkı
söylemekten çekinmemeli, baskalarının nasihatına kulak
vermelidir.
Es ve çocuklar arasında adaletli olunmalı: Birine
digerinden daha çok vermeli. Her seyde onlara karsı adaletli
davranmalıdır.
4nsanların eziyetlerine sabretmeli, onları hos görmelidir:
Onları bagıslamalı ki, Allah da bizi bagıslasın. Kendin için ne
seviyorsan, baskaları için de onu istemelisin.
Çokça selâmlasmalı: Her zaman için bir yere veya eve
girerken, birisiyle karsılasıldıgında selâm vermeye özen
göstermelidir.
En güzeliyle selâm vermeye çalısmalı: Sünnette oldugu
üzere “Es-selâmû aleykûm ve Rahmetullahi ve berekâtûh”
seklinde selâmın en güzelini vermeye çalısmalı, bunun yerine
“günaydın”, “hayırlı sabahlar” vs. gibi lafızlar
kullanılmamalıdır.
32
Saç ve sakaldaki aklar degistirilmek istendiginde: Kına
kullanarak sarı veya kırmızıya degistirilir. Rasûlullah’ın emri
dogrultusunda siyaha boyamaktan siddetle kaçınmalıdır.
Sünnete sarılmalı: Ta ki, Allah Rasûlü Sallallahu aleyhi
vesellem’in hakkında, “Ardınızdan sabır günleri gelecektir. O gün -
dine- sarılana sizlerden elli kisi sevabı vardır” dedigi kimselerden
olalım. Sahabiler:
“ey Allah’ın Nebîsi! onların kendi içinden elli kisi sevabı
mı?” dediginde Rasûlullah:
“Hayır! Sizden” buyurmustur.1
Dünya için hırslanmamalı: Dünya gidicidir. Câbir b.
Abdullah Radıyallahu anh’ın söyle dedigi rivayet edilmistir:
Resûlullah Sallallahu aleyhi vesellem, Ölmüs dedemin yanına
geldi ve
“Hanginiz bir dirheme bu onun olsun ister” dedi;
“Hiçbir sey karsılıgında onu istemeyiz” dediler. Allah
Rasûlü de
“Allah’a yemin olsun ki; dünya, Allah katında bunun sizin
yanınızda degersiz olmasından daha asagıdır” buyurdu.2
Bir diger hadis-i serif de söyledir:
“Allah katında dünyanın sinek kanadı kadar degeri olsaydı,
kâfir olan içecek bir yudum su bile bulamazdı”1
1 Sahihtir. bnu Nasr.
2 Müslim.