Articles

ORUÇ, GİREN Mİ YOKSA ÇIKAN ŞEYLERDEN


DOLAYI MI BOZULUR?





Soru:


Bazı sahâbeden nakledilen rivâyetlere göre orucun


vücuttan çıkan şeylerden dolayı değil de vücuda giren


şeylerden dolayı bozulduğu, abdestin ise vücuda giren


şeylerden değil de vücuttan çıkan şeylerden dolayı


bozulduğu ifâde ediliyor.


Bu doğru mudur?


Cevap:


Bu mutlak olarak doğru değildir. Çünkü oruç, hem


vücuda giren şeyden, hem de vücuttan çıkan şeyden,


abdest de hem giren şeyden, hem de çıkan şeyden


bozulur.


Vücuda giren şeyden dolayı abdestin bozulmasına


örnek: Deve eti yemektir.


Vücuttan çıkan şeyden dolayı abdestin bozulmasına


örnek ise; kadına şehvetle dokunmaktır.


4


Demek ki giren şeyden dolayı da, çıkan şeyden


dolayı da oruç bozulabilmektedir.


Vücuttan çıkan şeyden dolayı orucun bozulmasının


örneği: Âdet ve loğusa kanıdır.


Oruç sadece giren vücuda şeylerden dolayı bozulmuş


olsaydı, âdet olan kadından kan çıktı diye oruç


bozulmazdı. Loğusa da böyle olurdu.


Yine vücuttan çıkan şeyden birisi de, kasıtlı olarak


kusan kimsenin kusmuğu da böyledir ve bu da orucu


bozar.


Giren şeyden dolayı orucun bozulmasına örnek:


Yemek ve içmektir.


Böylelikle bu rivâyetin mutlak bir hüküm ifade


etmediği açıktır. Hem oruç, hem de abdest, vücuda


giren şeyden dolayı bozulabilir, çıkan şeyden dolayı da


bozulabilir.


Allah en iyi bilendir.1


     


1 Abdullah b. Cibrîn, "Oruçla İlgili Fetvâlar, s: 53-54





Oruçlunun, mazmaza yaparken ve burnuna su


çekerken mübalağa etmesinin hükmü





Muhammed b. Salih el-Useymîn


Terceme : Muhammed Şahin


Tetkik : Ali Rıza Şahin





3


Soru:


Ramazan'ın gündüzünde oruçlunun ağzında suyu


çalkalarken ve burnuna su çekerken mübalağa etmesinin


hükmünü öğrenmek istiyoruz.


Cevap:


Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Lekît b.


Sabre’ye şöyle buyurdu:





"Güzel ve tam bir şekilde abdest al. Parmakların


arasını hilâlle ve oruçlu olmadıkça (abdest alırken)


burnuna iyice su çek."1


1 Sünen Sahipleri ile İmam Ahmed rivâyet etmişler, Elbânî de hadis


sahihtir, demiştir.


4


Bu hadis, oruçlunun, burnuna su çekerken


mübalağa etmemesi gerektiğinin delilidir.


Ağzını çalkalarken de oruçlu mübalağa etmez.


Çünkü bu, suyun karnına gitmesine yol açabilir. Bununla


da oruç bozulur.


Fakat mübalağa etse ve kasıtsız olarak karnına su


gittiğini varsayarsak bununla oruç bozulmaz. Çünkü


yukarıda da geçtiği gibi orucu bozan şartlardan birisi de


oruçlunun bu fiili kasıtlı olarak işlemesidir.1


     


1 Muhammed b. Salih el-Useymîn, "Fıkhu'l-İbâdât", s: 194


Oruç sırasında yemeğin ruç tadına bakmanın hükmü





Abdullah b. Cibrîn


Terceme : Muhammed Şahin


Tetkik : Ali Rıza Şahin





Soru:


Yemeğin pişip pişmediğinde emin olmak için


aşçının oruçlu iken yemeğin tadına bakması câiz midir?


Cevap:


Gerek duyulduğu için oruçlunun dilinin ucuyla


yemeğin tadını, tuzunu ve acısını kontrol etmesinde bir


sakınca yoktur. Fakat ondan bir şeyi yutmamalıdır.Aksine


tükürmeli veya ağzından dışarı çıkartmalıdır.Tercih edilen


görüşe göre bununla orucu bozulmaz.


Allah en iyi bilendir. "1


     


1 Abdullah b. Cibrîn, "Oruçla İlgili Fetvâlar", s: 46


Oruçlunun ruçlunun balgam yutmasının hükmü





Abdullah b. Cibrîn


Terceme : Muhammed Şahin


Tetkik : Ali Rıza Şahin








3


Soru:


Balgam yutmanın hükmü nedir?


Balgamı yuttuğunda ne zaman oruçlunun orucu


bozulur?


Cevap:


Oruçlunun balgamı yutması haramdır.Çünkü


balgam tiksindirici bir şeydir.Balgam bazen insanın


kafasından boğazına iner, bazen de insanın göğsünden


çıkar.


Her iki durumda da oruçlunun balgamı yutması


haramdır.


Örneğin balgamı göğsünden çıkardıktan sonra


ağzına geldikten sonra onu karnına iade ederse (yutarsa),


bu durumda orucu bozar. Çünkü dışarı atabileceği ve


tiksindirici olduğu için oruçlu olmayanın dahi yutması


mekruh olan hacimli bir şeyi yutmuş olur. Ancak


(başından) boğazına inerse ve tükürüğü ile birlikte onu


4


yutarsa, oruçlu iken yutulması haram olmakla birlikte


bununla oruç bozulmaz."1


     


1 Abdullah b. Cibrîn, "Oruçla İlgili Fetvâlar", s: 87


1


Oruç tutmamayı mübah kılan mazeretler





Muhammed b. Salih el-Useymîn


Terceme : Muhammed Şahin


Tetkik : Ali Rıza Şahin





Soru:


Oruç tutmamayı mübah kılan mazeretler nelerdir?


Cevap:


Kur’ân-ı Kerim'de geçtiği gibi oruç tutmamayı mübah kılan mazeretler; hastalık ve


yolculuktur.


Kadının hâmile olması, oruç tuttuğu takdirde kendisinin veya çocuğunun canının


tehlikeye girmesinden endişe etmesi, oruç tutmamayı mübah kılan mazeretlerdendir. Süt


emziren kadının,oruç tuttuğu takdirde kendisine veya çocuğuna zarar geleceğinden endişe


etmesi de, yine oruç tutmamayı mübah kılan mazeretlerdendir. Bir kimsenin, masum bir


insanı ölmekten kurtarmak için orucunu bozmaya ihtiyaç duyması da, yine oruç tutmamayı


mübah kılan mazaretlerdendir.


Örneğin:


Denizde boğulmakta olan bir kişiyi veya etrafı ateşle çevrilmiş birisini görmesi ve


onu kurtarmak için orucunu bozmaya ihtiyaç duyduğu takdirde orucunu bozması ve onu


kurtarmasıdır.


Bir kimsenin Allah yolunda cihâd ederken daha güçlü ve kuvvetli olmak için orucunu


bozmaya ihtiyaç duyduğu takdirde orucunu bozması da oruç tutmamayı mübah kılan


sebeplerdendir.


Çünkü Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Mekke'nin fethinde ashâbına şöyle


buyurmuştur:





"Siz, yarın sabah düşmanınızla karşılaşacaksınız, oruç tutmamak size daha çok


kuvvet kazandırır. Bu sebeple oruç tutmayın."1


Bir kimse, oruç tutmamayı mübah kılan bir sebep bulur da orucunu bozduğu zaman,


o günün geri kalan kısmında oruç tutması gerekmez.


1 Müslim; 'Kitâbu’s-Sıyâm', Seferde orucunu bozan kimsenin bir işi üstlendiğindeki ecri', hadis no: 1120.


4


Bir kimsenin masum bir insanı ölümden kurtarmak için orucunu bozduğu farz edilse,


onu kurtardıktan sonra o gün oruç tutmamaya devam edebilir. Çünkü o, orucu bozmayı


mübah kılan bir sebeple orucunu bozmuştur.


Dolayısıyla o günün haramlılığı, oruç bozmayı mübah kılan sebebin ortaya çıkması


ile bu haramlılık ortadan kalktığından dolayı o günün kalan kısmını oruçlu geçirmesi


gerekmez.


Bu sebeple biz bu meselede tercih edilen görüşü şöyle ifâde ederiz:


Hasta olduğu için oruç tutmayan kimse, gün içinde hastalıktan iyileşirse, günün kalan


kısmında oruç tutması gerekmez.


Aynı şekilde yolcu olduğu için oruç tutmayan kimse, gün içinde kendi ülkesine


dönerse, günün kalan kısmında oruç tutması gerekmez.


Âdetli olduğu için oruç tutmayan bir kadın, gün içinde âdetten temizlenirse, günün


kalan kısmında oruç tutması gerekmez. Çünkü bunların hepsi, oruç tutmamayı mübah kılan


bir sebepten dolayı o gün oruç tutmamışlardır. Dînin onlara oruç tutmamayı mübah kıldığı


için onlar açısından o gün orucun saygınlığı söz konusu olmadığından dolayı onların oruç


tutmaları gerekmez.


Ramazan ayının girdiği, gündüz vakti kesinlik kazandığı zaman durum böyle değildir.


Bu takdirde oruç tutmak gerekir. İkisi arasındaki fark açıktır. Çünkü gündüz vakti Ramazan


ayının girdiği kesin bir delille sabit olursa, o gün onlara oruç tutmak farz olur. Fakat onlar,


delil gelmeden önce bilmedikleri için mazurdurlar.


Bu sebeple eğer o gün Ramazan olduğunu bilmiş olsalardı, onların oruç tutmaları


gerekirdi.Fakat yukarıda işâret ettiğimiz diğer kimseler, bilmiş olsalar bile oruç tutmamaları


mübahtır.Bundan dolayı ikisi arasındaki fark açıktır.





1


Oruçlunun, Ramazan'da gündüz ağız spreyi kullanmasının hükmü





Abdulaziz b. Abdullah b. Baz


Terceme : Muhammed Şahin


Tetkik : Ali Rıza Şahin





Astım ve nefes darlığı gibi hastalığı olan oruçlunun (nefes açan) ağız spreyi


kullanmasının hükmü nedir?


Cevap:


Astım ve nefes darlığı gibi hastalığı olan oruçlunun (nefes açan) ağız spreyi


kullanmasının hükmü; buna gerek duyarsa, mübahtır.


Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyumaktadır:





"Allah, çaresiz yemek zorunda kaldığınız dışında, haram kıldığı şeyleri size


açıklamıştır."1


Çünkü bu durum, yeme ve içmeye benzemez. Dolayısıyla bu, tahlil için kan aldırmaya


ve serum gibi olmayan iğnelere benzer.





1 En'am Sûresi: 1191


Oruçlu iken ihtilam olan kimsenin orucu sahîh olur mu?





Muhammed b. Salih el-Useymîn


Terceme : Muhammed Şahin


Tetkik : Ali Rıza Şahin





Oruçlu iken ihtilam olan kimsenin orucu sahîh olur mu?


Cevap:


Evet, bu kimsenin orucu sahîhtir. Zirâ ihtilam olmak orucu bozmaz. Çünkü ihtilam,


insanın irâdesi dışında olan bir şeydir. Uyku halinde ondan kalem kaldırılmıştır (kendisine


günah yazılmaz).


Zamanımızda pek çok kimsenin yaptığı bir şeye dikkat çekmem uygun olur:


Bu kimseler, Ramazan gecelerini uykusuz geçirmektedirler.Kimi zaman da hiçbir


fayda ve zararı olmayan işlerle uykusuz kalmaktadırlar.Sonra gündüz olunca da bütün gün


uykuya dalmaktadırlar.Bunun yapılmaması gerekir.Aksine insanın yapması gereken şey;


orucunu itaatlerle, zikirle, Kur’ân kıraatiyle ve Allah Tebâreke ve Teâlâ’ya yaklaştırıcı diğer


amellerle geçirmesidir.





Oruçlu kimse mastürbasyon yaparsa, bununla orucu bozulur mu?


Mastürbasyondan dolayı kendisine keffâret gerekir mi?





Muhammed b. Salih el-Useymîn


Terceme : Muhammed Şahin


Tetkik : Ali Rıza Şahin





Oruçlu kimse mastürbasyon yaparsa bununla orucu bozulur mu?


Mastürbasyondan dolayı kendisine keffâret gerekir mi?


Cevap:


Oruçlu kimse, mastürbasyon yapar da menisi gelirse orucu bozulur ve mastürbasyon


yaptığı o günü kaza etmesi gerekir. Fakat kendisine keffâret gerekmez. Çünkü keffâret,


ancak cinsel birleşmeden dolayı gerekir.


Ayrıca mastürbasyon yapan kimsenin, yaptığından dolayı tevbe etmesi gerekir.


ORUÇLUNUN ASTIM SPREYİ KULLANMASININ


HÜKMÜ





Muhammed b. Salih el-Useymîn


Terceme : Muhammed Şahin


Tetkik : Ali Rıza Şahin





Bazı eczanelerde bazı astım hastalarının kullandığı


bir sprey bulunmaktadır.


Oruçlunun, Ramazan'ın gündüzünde bu spreyi


kullanması câiz olur mu?


Cevap:


İster Ramazan orucu olsun, ister başka bir oruç


olsun, oruçlunun bu spreyi kullanması câizdir. Çünkü bu


sprey kullanıldığı zaman mideye ulaşmaz. Sadece nefes


borusuna ulaşır, bronşlar açılır ve bundan sonra insan


normal nefes almaya başlar. Bu sprey yemek ve içmek


anlamına gelmez. Yiyecek ve içecek olarak da mideye


ulaşmaz.


Bilindiği üzere Kur'an, sünnet, icmâ veya sahih


kıyastan bozulduğuna dair bir delil bulunmadıkça orucun


sıhhati esastır. 1


1 Muhammed b. Salih el-Useymîn, "Dâvet Kitabı", c: 1, s: 169-170



Son G?nderiler

MÜSLÜMAN BİR VAZİDEN ...

MÜSLÜMAN BİR VAZİDEN HIRİSTİYAN BİR KİŞİYE MESAJ

ALTI GÜN ŞEVAL orucun ...

ALTI GÜN ŞEVAL orucunun fazileti

HİZİPÇİLİK VE ALLAH’A ...

HİZİPÇİLİK VE ALLAH’A DAVETTE OLUMSUZ ETKİLERİ...