Hac, büyük günahları affettirir
Hac hakkında dedik ki:
Hac, günahları affettirir ve hacı, anasından dogdugu günkü gibi günahsız olarak
(beldesine) döner. Bir hadiste, ( slâm'a girmek isteyen fakat Allah Teâlâ tarafından)
bagıslanmayı sart kosmak isteyen sahâbiye Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellemsöyle
buyurmustu:
" slâm'ın, müslüman olmadan önce islenen günahları ve haccın da hacdan önce
islenen günahları sildigini bilmez misin?"1
Hac vesilesiyle büyük günahların bagıslanacagına dâir bu hadis-i serifte bir delil var
mıdır?
Cevap:
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in:
"Her kim, hacca niyet eder de (ihramlıyken esiyle) cinsel iliskiye girmez ve (hac
sırasında) günah sayılan hiçbir davranısta bulunmazsa, anasından dogdugu günkü gibi
günahsız olarak döner." 2
Hadis, bu kayıtla gelmisse ve aynı sekilde isâret ettiginiz Amr b. el-Âs'ın -Allah
ondan râzı olsun-:
" slâm'ın, müslüman olmadan önce islenen günahları ve haccın da hacdan önce
islenen günahları sildigini bilmez misin?"3
1 Müslim; hadis no: 121.
2 Buhârî; hadis no: 1521. Müslim; hadis no: 121.
3 Müslim; hadis no: 121.
4
Hadisinin zâhiri geneldir. Buna göre hac, küfrün dısındaki bütün günahları affettirir.
Küfrün bagıslanabilmesi için de ondan tevbe edilmesi gerekir.
Soru:
Bazı hadis âlimleri:
"Büyük günahlar, ancak tevbe ile bagıslanır", demislerdir.
Bu konuda ne dersiniz?
Cevap:
Bu, hadisin zâhiridir denilir. Fakat biz,delil olmadan hadisin zâhirini bırakamayız.
Soruyu soran kimsenin zikrettigi bu seyi, bazı âlimler de zikretmisler ve söyle
demislerdir:
"Bes vakit farz namazlar, hacdan daha önemli ve Allah'a daha sevimli olmasına
ragmen, büyük günahlar terk edilmedikçe günahlara keffâret olmuyorsa, haccın büyük
günahlar terk edilmedikçe günahlara keffâret olmaması daha önce gelir.Fakat biz deriz
ki:Bu, hadisin zâhiridir. Allah Teâlâ'nın hükmünde nice hikmetler vardır. Allah'a hamd olsun
sevapta kıyas olmaz. Sen, bu konuda sevabı Rabbinden bekle! Umulur ki Allah Teâlâ,
sana sevabını verir."1
1 Muhammed b. Salih el-Useymîn; "Mecmû'u Fetâvâ ve Rasâil", c: 21, s: 40