Articles




ZİNÂ, KUMAR VE DOMUZ ETİNİN


HARAM OLUŞU





İslâm'da zinâ, kumar ve domuz etini yemek niçin haram kılınmıştır?


Cevap:


Hamd, yalnızca Allah'adır.


Müslüman bir şahıstan, herkesçe kabul edilen ve tasdik olunan, âşikâr, söz götürmez


ve isbatı gerektirmeyecek kadar açık olan bilgiler konusunda böyle bir sorunun sâdır


olması bizi hayrete düşürmüştür. Fakat bu sorunun cevabı çok basittir. O da şudur:Bu


şeylerin hepsi (zinâ, kumar ve domuz eti) haramdır. Çünkü kendisine itaat etmemizi farz


kılan Allah Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de bize şöyle buyurmuştur:





"Sakın zinâya yaklaşmayın.Çünkü o, çok çirkin bir hayasızlık ve çok kötü bir yoldur."1


Yine, Allah Teâlâ bize şöyle buyurmuştur:





"O (Allah), size (İslâmî esaslara uygun olarak boğazlanmamış) hayvan leşi, kanı,


domuz etini ve Allah’tan başkası adına (Allah'tan başkasının adı anılarak) kesilen


hayvanın etini haram kıldı. Kim, (bunlardan yemeye) mecbur kalırsa, (zaruretten fazlasını


yiyerek) haddi aşmamak ve (Allah'ın kendisine mübah kıldığı) zaruret miktarını geçmemek


kaydıyla bunlardan yemesinde kendisine bir günah yoktur. Zirâ Allah (kullarını) çok


bağışlayıcıdır, (onlara) çok merhametlidir."2


Yine, Allah Teâlâ bize şöyle buyurmuştur:


1 Bakara Sûresi:173.


2 Bakara Sûresi:173.


4





"Ey îmân edenler! İçki, kumar, (müşriklerin yanlarında adaklar kestikleri) dikili taşlar,


fal ve şans okları, birer şeytan işi pisliktir. Bu günahlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz


(cenneti kazanasınız). Şeytan, içki içmek ve kumar oynamakla (bu haramları size süslü


göstermekle) sizin aranıza düşmanlık ve kin salmak, sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan


alıkoymak ister. Artık bunları vazgeçtiniz değil mi?"1


Bu sebeple Allah Teâlâ'nın şeriatına inanarak, O'nun sevâbını ümit ederek ve O'nun


azabından korkarak, Allah Teâlâ'nın bize haram kıldığı her şeyden sakınmamız ve


onlardan uzak durmamız gerekir. Bunun yanısıra Allah Teâlâ'nın, İslâm şeriatında ancak


zarar ve fesat olan şeyleri bize haram kıldığına inanmamız gerekir. Bunu ister akıllarımızla


idrak etmiş olalım, isterse idrak etmiş olmayalım, Allah Teâlâ'nın şu emrine göre hareket


etmeliyiz:





"Ey îmân edenler! Allah’a itaat edin. Rasûle de (hak olarak getirmiş olduğu şeylere)


uyun. (Allah’a isyanı emretmediği sürece) sizden olan (müslüman) idârecilere de itaat


edin.Aranızda herhangi bir konuda anlaşmazlığa düşerseniz, gerçekten Allah’a ve âhiret


gününe îmân ediyorsanız, o konuda hüküm vermek için, onu Allah’(ın kitâbı Kur’an)a ve


elçisi (Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’in sünneti)ne götürün. Allah’(ın kitâbı


Kur’an)a ve elçisi (Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’in sünneti)ne götürmek; sizin


için (ayrılığa düşüp görüşlerinizle hareket etmenizden) daha hayırlı, sonuç bakımından da


daha güzeldir."2





1 Bakara Sûresi: 275.


2 Nisâ Sûresi: 59



Son G?nderiler

MÜSLÜMAN BİR VAZİDEN ...

MÜSLÜMAN BİR VAZİDEN HIRİSTİYAN BİR KİŞİYE MESAJ

ALTI GÜN ŞEVAL orucun ...

ALTI GÜN ŞEVAL orucunun fazileti

HİZİPÇİLİK VE ALLAH’A ...

HİZİPÇİLİK VE ALLAH’A DAVETTE OLUMSUZ ETKİLERİ...

KURAN-I KERİM'DEN FAY ...

KURAN-I KERİM'DEN FAYDALANMANIN ŞARTLARI