Articles




MELEKLERE ÎMÂNIN HAKİKATİ


Meleklere îmân ne anlama gelir?


Hamd, yalnızca Allah'adır.


Melekler, Allah -azze ve celle-'nin nurdan yaratmış olduğu gözle


görülmeyen (gayb âleminden) varlıklardır. Onlar, Allah Teâlâ'nın


emrini yerine getirirler.


Nitekim Allah Teâlâ melekler hakkında şöyle buyurmuştur:





"Ey îmân edenler! Kendinizi ve ailelerinizi yakıtı insanlar ve


taşlar olan o ateşten koruyun ki, onun üzerinde iriyarı, sert tabiatlı


melekler vardır. Kendilerine verdiği emirlerde Allah’a asla isyan


etmezler ve emrolunduklarını yerine getirirler." Tahrim Sûresi: 6


Meleklere îmân, olması gereken dört hususu içerir:


Birincisi: Meleklerin varlığını, onların Allah Teâlâ'nın yarattığı


varlıklar olduğunu, kesin bir şekilde ikrar ederiz.





“Onlar (melekler) Allah’a yakın kullardır.Allah, onlara birşey


söylemeden veya emretmeden onlar konuşmazlar. Onlara emrettiği


zaman da hemen emrine itaat ederek yerine getirirler.”Enbiyâ


Sûresi: 26-28





"Ey îmân edenler! Kendinizi ve ailelerinizi yakıtı insanlar ve


taşlar olan o ateşten koruyun ki, onun üzerinde iriyarı, sert tabiatlı


melekler vardır. Kendilerine verdiği emirlerde Allah’a asla isyan


etmezler ve emrolunduklarını yerine getirirler."Tahrim Sûresi: 6





3


“Gökte ve yerde ne varsa, (hepsi) O'nundur. O'nun huzurunda


bulunanlar (Allah’a yakın melekler), O’na ibâdet etmekten


kibirlenmez ve yorulmazlar. Onlar, gece-gündüz bıkmaksızın


(Allah’ı) tesbih ederler.”Enbiyâ Sûresi:19-20


İkincisi: Cebrâîl, Mîkâîl, İsrâfîl, Mâlik ve Rıdvân -aleyhimussselâm-


gibi, isimlerini bildiğimiz meleklere isimleriyle îmân ederiz.


Üçüncüsü: Cebrâîl-aleyhisselâm- gibi, sünnetten vasıflarını


bildiğimiz meleklere vasıflarıyla îmân ederiz.


Nitekim Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem- Cebrâîl -


aleyhisselâm-'ı, yaratılmış olduğu asıl sûretinde altıyüz kanadı ile


göğü kapatmış bir halde gördüğünü haber vermiştir.


Dördüncüsü: Cebrâîl-aleyhisselâm- gibi kalplerin hayatı olan


vahyi indirmekle, İsrâfîl gibi sûrâ üflemekle, Mîkâîl gibi yağmur


yağdırmakla ve Mâlik gibi cehennem bekliği yapmakla sorumlu


olduğunu bildiğimiz meleklerin bazı amelleri yerine getirdiklerine


îmân ederiz.


Îmân etmemiz gereken en önemli şeylerden birisi de, her insanla


birlikte iki meleğin olduğu ve bu iki meleğin insanın işlediği her


amelini yazığıdır.


Nitekim Allah Teâlâ insanın amellerini yazan bu iki melek


(Kirâmen Kâtibîn) hakkında şöyle buyurmuştur:





“İki melek insanın sağında ve solunda oturarak yaptıklarını


yazarlar. Sağındaki melek, insanın sevaplarını yazmakla, solundaki


melek ise günahlarını yazmakla görevlidir.


İnsan hiçbir söz söylemesin ki, yanında onu gözetleyip yazmaya


hazır bir melek bulunmasın:”Kâf Sûresi:17-18


Bu sebeple ey müslüman!


Sakın ola ki bu iki melek, kıyâmet günü seni üzecek şeyler


yazmasın! Söylediğin ve telaffuz ettiğin her şey, senin lehine veya


aleyhine yazılacaktır.Kıyâmet günü olunca da kulun amel defteri


ortaya çıkarılacaktır.


4


Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur:





“Her insanın (iyi veya kötü) işlediği amelini kendisiyle beraber


kıldık (Ne o başkasının işlediği amelle, ne de başkası onun işlediği


amelle hesaba çekilir). Kıyâmet günü insanın (amellerini


kaydedilmiş olarak göreceği) bir kitabı (amel defteri) önüne açılmış


olarak çıkarırız. (Ona şöyle denecektir): Kitabını (amel defterini)


oku. (Dünyada iken okuma bilmez idiyse de bugün kitabını


okuyacaktır). Bugün hesap sormak (dünyada yaptıklarını tek tek


saymak) için, nefsin sana yeter.”İsrâ Sûresi:13-14


Allah Teâlâ'dan, ayıplarımızı örtmesini ve günahlarımızı


bağışlammasını dileriz.Çünkü O, hakkıyla işiten ve duâları kabul


edendir.


Yine en iyisini Allah Teâlâ bilir.


Hâfız el-Hakemî'nin "A'lamu's-Sünneti'l-Menşûra",sayfa: 86 ve


"Muhammed b. Salih el-Useymîn'in "Mecmûu'l-Fetâvâ", cilt: 3,


sayfa: 160' bakınız.


Daha detaylı bilgi için: 843 ve 14610 nolu sorulara


bakabilirsiniz.



Son G?nderiler

Özet Fıtratın gerekti ...

Özet Fıtratın gerektirdiği ve şeriatın ikrar e􀆕iği haklar

EHLİ SÜNNET VE’L-CEMA ...

EHLİ SÜNNET VE’L-CEMAAT KİMDİR?