Articles




ON EMİR


Kur’an’da, İncil’deki gibi, “on emir” benzeri bir şey bulunmakta


mıdır?


Hamd, yalnızca Allah'adır.


Kur’an-ı Kerim’e olan ihtimamın açıkça anlaşıldığı böyle bir


soruyu yöneltmiş olman dolayısıyla sana teşekkürler. Sana, sorunun


cevabını takdim etmekten memnuniyet duyarız:


Kur’an-ı Kerim’de, bazı âlimlerin, Allah’tan beşeriyete yönelik,


çok önemli on tavsiye ihtiva ettiği için “on vasiyet” diye


adlandırdıkları âyetler vardır. Bu âyetler, Kur’an'da iki yerde


geçmektedir:


Birincisi En’am suresindeki, Allah Teâlâ'nın şu sözüdür:





"(Ey Muhammed!) De ki: Gelin, Rabbinizin size haram kıldığı


şeyleri okuyayım: O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anaya babaya


iyi davranın. Fakirlik endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin. Sizi de


onları da biz rızıklandırırız. (Zina ve benzeri) çirkinliklere, bunların


açığına da gizlisine de yaklaşmayın. Meşru bir hak karşılığı


olmadıkça, Allah’ın haram (dokunulmaz) kıldığı canı öldürmeyin.


İşte bunlar, aklınızı kullanasınız diye, size Allah’ın emrettikleridir.


Rüşdüne erişinceye kadar yetimin malına ancak en güzel şekilde


3


yaklaşın. Ölçüyü ve tartıyı adaletle tam yapın. Biz herkesi ancak


gücünün yettiği kadarıyla sorumlu tutarız. Birisi hakkında


konuştuğunuz zaman, yakınınız bile olsa âdil olun. Allah’a


verdiğiniz sözü tutun. İşte bunları Allah size öğüt alasınız diye


emretti. İşte bu, benim dosdoğru yolum. Artık ona uyun. Başka


yollara uymayın. Yoksa o yollar sizi parça parça edip, O’nun


yolundan ayırır. İşte size bunları Allah sakınasınız diye emretti."


(En’am Sûresi: 151-153).


İkincisi, İsra Sûresinde, neredeyse birincisinin açıklayıcısı


şeklindedir.


Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:





"Rabbin, kendisinden başkasına asla ibâdet etmemenizi, anayababaya


iyi davranmanızı, kesin olarak emretti. Eğer onlardan biri, ya


da her ikisi senin yanında ihtiyarlarsa, sakın onlara “öff” bile deme;


onları azarlama; onlara tatlı ve güzel söz söyle. Onlara merhamet


ederek tevazu kanadını indir ve de ki: Rabbim! Tıpkı beni küçükken


koruyup yetiştirdikleri gibi sen de onlara acı. Rabbiniz, içinizde


olanı en iyi bilendir. Eğer siz iyi kimseler olursanız, şunu bilin ki,


Allah tövbe edenleri çok bağışlayandır. Akrabaya, yoksula ve yolda


kalmış yolcuya haklarını ver, fakat saçıp savurma.Çünkü saçıp


savuranlar şeytanların kardeşleridir. Şeytan ise Rabbine karşı


nankörlük etmiştir. Eğer rabbinden umduğun bir rahmeti istemek


için onlardan yüz çevirecek olursan, o zaman onlara yumuşak bir söz


söyle. Eli sıkı olma, büsbütün eli açık (savurgan) da olma. Sonra


kınanır ve çaresiz kalırsın. Şüphesiz Rabbin, dilediğine rızkı bol bol


verir ve (dilediğine) kısar. Çünkü O, gerçekten kullarından


haberdardır ve onları görmektedir. Yoksulluk korkusuyla


çocuklarınızı öldürmeyin. Onları da, sizi de biz rızıklandırırız.


Onları öldürmek gerçekten büyük bir günahtır. Zinaya yaklaşmayın.


Çünkü o, son derece çirkin bir iştir ve çok kötü bir yoldur. Haklı bir


sebep olmadıkça, Allah’ın, öldürülmesini haram kıldığı cana


kıymayın. Kim haksız yere öldürülürse, biz onun velisine yetki


vermişizdir. Ancak o da (kısas yoluyla) öldürmede meşru ölçüleri


aşmasın. Çünkü kendisine yardım edilmiştir. Rüştüne erişinceye


kadar, yetimin malına ancak en güzel şekilde yaklaşın, verdiğiniz


sözü de yerine getirin. Çünkü söz (veren sözünden) sorumludur.


Ölçtüğünüzde ölçüyü tam yapın, doğru terazi ile tartın. Bu daha


hayırlı, sonuç bakımından daha güzeldir. Hakkında kesin bilgi sahibi


olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların


hepsi onlardan sorumludur. Yeryüzünde böbürlenerek yürüme.


Çünkü sen yeri asla yaramazsın, boyca da dağlara asla erişemezsin.


Bütün bu sayılanların kötü olanları, Rabbinin katında sevimsiz


şeylerdir. Bunlar, Rabbinin sana vahyettiği bazı hikmetlerdir. Allah


ile birlikte başka ilah edinme. Sonra kınanmış ve Allah’ın


5


rahmetinden kovulmuş olarak cehenneme atılırsın." (İsra Sûresi: 23-


39)


Ey bu soruyu soran kardeşim, umarım bu âyetleri derinlemesine


irdeledikten sonra, Kur’an ile ilgili olarak, senin için, eskisine


nazaran, çok daha belirgin bir pozisyon alma imkânı oluşacaktır.Bu


da, hayatında köklü bir değişimin ve İslâm dînini daha çok


benimsemen için şerefli bir yolun başlangıcı olacaktır. Sana ömür


boyu başarılar dileriz.


Selâm, hidâyete tâbi olanların üzerine olsun.



Son G?nderiler

Özet Fıtratın gerekti ...

Özet Fıtratın gerektirdiği ve şeriatın ikrar e􀆕iği haklar

EHLİ SÜNNET VE’L-CEMA ...

EHLİ SÜNNET VE’L-CEMAAT KİMDİR?