ALLAH TEÂLÂ İÇİN SEVMEK
Sevgili hocam! Benim herhangi bir sorum yoktur. Fakat ben, size
şunu söylemek istiyorum: Sizi Allah için seviyorum. Allah
Teâlâ'dan, sizi dünya ve âhirette muvaffak kılmasını dilerim.
Hamd, yalnızca Allah'adır.
Sünneti uygulamanızdan dolayı Allah Teâlâ size en güzel bir
şekilde ecrinizi versin.
Mikdâm b. Ma'dî Kerib'den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet
olunduğuna göre Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle
buyurmuştur:
"Sizden biriniz, (müslüman) kardeşini sevdiği zaman, sevdiğini
ona bildirsin (haber versin)." (Tirmizî; hadis no: 2392. Elbânî;
'Silsiletu'l-Ehâdîsi's-Sahîha'; hadis no: 417'de hadisin hasen
olduğunu belirtmiştir.)
Enes b. Mâlik'ten -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna
göre, o şöyle demiştir:
"Ben, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in yanında
otururken ansızın bir adam bize uğradı.Orada bulunanlardan birisi:
-Ey Allah'ın elçisi! Ben bu adamı seviyorum, dedi.
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-:
- Bunu (kendisini sevdiğini) ona bildirdin (haber verdin) mi?
Diye sordu.
3
Adam:
- Hayır, diye cevap verdi.
Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-:
- Kalk git ve kendisini sevdiğini ona bildir, buyurdu.
Enes dedi ki:
Adam kalkıp o adamın yanına gitti ve ona:
- Ey falanca! Allah'a yemîn ederim ki seni Allah için seviyorum,
dedi.
Adam da ona:
- Beni kendisi için sevmiş olduğun Allah da seni sevsin,
dedi."(Ahmed ve Ebu Dâvud rivâyet etmişlerdir. Hadis sahihtir.)
Ben de sana diyorum ki:Beni kendisi için sevmiş olduğun Allah
Teâlâ da seni sevsin.
Muhabbetin Çeşitleri ve Hükümleri
Muhabbetin Çeşitleri ve Hükümleri Bizler, Müslümanlardan oluşan bir gurubuz. Kendi aramızda bir konuşma geçti. Biz bu konuşmamızda İslam’da muhabbetin tanımını bulmaya çalıştık. Bizler, hepimiz, Allah Subhânehû ve Teâlâ’yı sevmemizin ve O’na bağlanmamızın zorunlu olduğuna, O’nu ve peygamberlerini sevmemizin zorunlu olduğunun zorunlu olduğunun idraki içerinde olan kimseleriz. Bizler, birbirimize, tıpkı Mesihlikteki “kardeşlik sevgisi” gibi insanlar arasındaki çok açık olan sevginin aşırılık olup olmadığını sorduk. Bazıları şöyle dediler: Sevgi, sadece aile bireyleri arasında olur. Bunun dışındakiler ise, ihtiram, sadakat ve diğerleridir. Bazıları da sadece eş ve çocuklara olan sevginin olup olmayacağını sordular. Diğer bazıları da sevginin şart olur olmadığını sordular. Bazıları da (yaygın olan tabire göre) Mesihi felsefe ve hayali kıssalara dayanan bir bidat olarak gördüler. Bu sorulara ulaşmak için bizden birçoğu çeşitli kaynak eserlerde araştırma yaptılar. Ancak şu ana kadar kesin bir cevaba ulaşamadık. Bize bu konuda yardım etmeniz mümkün mü?
Hamd, yalnızca Allah'adır. Soruyu soran bayan kardeşim! Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerine olsun Senin, kız kardeşlerinle İman ve İslam meselelerini öğrenmeye çalışman, hiç şüphe yok ki kalbin bundan dolayı ferahlık duyar. Muhabbet/sevgi hakkındaki müzakerenizde olduğu gibi. Hiç şüphe yok ki sen ve kardeşlerin, bir anlaşmazlığı halletmek için, şeri meselelerin anlayışında alimlerin sözüne dönmenin ve âlimlerin sözlerinin önemini biliyorsunuz. Biz burada muhabbetin bölümleri alakalı olarak sizin için meselenin halli için Allah’ın izni ile âlimlerin bazı sözlerini nakledeceğiz. Muhabbetin çeşitleri ve hükümleri:
3
Muhabbet, özel ve müşterek olmak üzere iki kısma ayrılır. Özel
muhabbette, şeri olan, dinin öngördüğü muhabbet ve haram kılınmış
muhabbet olmak üzere iki kısma ayrılır.
Şeri olan, dinin öngördüğü muhabbetin kısımları:
1- Alla sevgisi ve onun hükmü: Muhakkak ki bu, yapılması
gerekenlerin en başında gelir. Böyledir, çünkü Allâh Subhânehû ve
Teâlâ’nın sevgisi İslam dininin aslıdır. Onun tamamlanmasıyla iman
tamam olur. Onun eksik olmasıyla da Tevhid noksan olur. Bunun
delili ise Allah Azze ve Celle’nin şu kavlidir:
«İman edenlerin Allah'a olan sevgileri çok daha kuvvetlidir.»
(Bakara: 165)
Allah Azze ve Celle şöyle buyurdu:
«(Ey Muhammed!) De ki: "Babalarınız, oğullarınız,
kardeşleriniz, eşleriniz kabileniz, elde ettiğiniz mallar, kesat
gitmesinden korktuğunuz ticaret ve hoşlandığınız evler, eğer size
Allah'tan, Resûlü’nden ve Allah yolundaki cihaddan daha sevimli
geliyorsa, Allah'ın emri gelinceye kadar bekleyin. Allah, fâsık
kimselere hidayet etmez."» (Tevbe: 24)
Kurân ve sünnette buna dair başka deliller de vardır.
Muhabbet, Allah’ın kulundan yana sevdiğini, kulunun sevdiği ve
onun istediğini istemesini tercih etmede kendini gösterir. Bunun
üzerine kul, Allah’ın sevdiğini sever, Allah’ın sevmediğini ise
sevmez. Allah’ın dost edindiğini dost edinir, Allah’ın şeriatına
(kanun ve nizamına) ve ona celbeden sebeplere sarılmaya iltizam
gösterir.
2- Allah Rasûlu sallallahu aleyhi ve selleme olan sevgi de yine dinin gereklerinden biridir. Bununla beraber kişi Allah Rasûlu sallallahu aleyhi ve selemi kendi nefsinden daha fazla sevmedikçe
4
tam bir imana ulaşamaz. Hadiste Allah Rasûlu sallallahu aleyhi ve
sellemin buyurduğu gibi:
"Sizden birisi, ben kendisine çocuğundan, ana babasından ve tüm
insanlardan daha sevgili gelmedikçe o kimse iman etmiş olmaz."
(Bu hadisi Muslim rivayet etmiştir: 44)
Abdullah ibnu Hişam’ın rivayet etmiş olduğu hadiste O şöyle
dedi:
Bizler, Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve selem ile beraberdik.
Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem, Ömer ibnul-Hattâb'ın elini
tutmuştu. Ömer, Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve selleme şöyle
dedi:
-Ey Allah'ın Rasûlü! Nefsim dışında sen bana her şeyden daha
sevgilisin!
Bunun üzerine Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle
buyurdu:
- "Hayır, nefsimi elinde bulunan Allah’a yemin olsun ki, ben
sana nefsinden de daha sevgili gelmedikçe iman etmiş olmazsın."
Ömer, Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve selleme:
- Vallahi sen şimdi nefsimden bile daha sevgilisin, dedi.
Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem:
- "Şimdi oldu ey Ömer!" buyurdu. (Buhari: 6632)
Bu muhabbet, Allah Azze ve Celle’nin muhabbetine tabidir ve
Allah Rasûlu sallallahu aleyhi ve selleme uymada O’nun sözünü
başkasının sözünün önüne geçirmede kendini gösterir.
5
3- Peygamberleri ve müminleri sevmenin hükmü farzdır. Çünkü
Allah Azze ve Celle’yi sevmek, O’na itaat edenleri sevmeyi
gerektirir. Bunlar ise peygamberler ve Sâlih kimselerdir. Bunun
delili ise Allah Rasûlu sallallahu aleyhi ve sellemin: "Kim Allah için
severse" hadisidir. Yani bunun için Allah’a iman edenleri ve O’na
itaat edenleri sever. Kişinin her ne kadar namazı ve orucu çok olursa
olsun iman ancak bununla kemale erer. Ömer ibnul-Hattâb’ın -Allah
ondan razı olsun- dediği gibi: “Bizden biri Allah Rasûlu sallallahu
aleyhi ve sellem zamanında elinde bulunan dinar ve dirheme karşı
Müslüman kardeşinden daha çok hak sahibi değildi.”
Haram Kılınan Muhabbet:
Şirk, bundandır. Şirk, tıpkı Allah’ı sever gibi Allah’tan gayrisini
sevmektir. Onda ortak kılmaktır. Bu ise muhabbette şirktir. Birçok
kimse sevgide ve yüceltmede (tazimde) Allah’a eşler edindiler.
Sevgide, şirk olmaksızın haram kılınmış olanlar vardır. Ailesi,
malı, akrabası, ticaret ve hoşlandığı evine olan muhabbeti bunların
tamamını veya bazısını hicret ve cihad gibi Allah’ın vacib kıldığı
şeylere tercih etmesi gibi. Bunun delili ise Allah Azze ve Celle’nin
şu kavlidir:
«(Ey Muhammed!) De ki: "Babalarınız, oğullarınız,
kardeşleriniz, eşleriniz kabileniz, elde ettiğiniz mallar, kesat
gitmesinden korktuğunuz ticaret ve hoşlandığınız evler, eğer size
Allah'tan, Resûlü’nden ve Allah yolundaki cihaddan daha sevimli
geliyorsa, Allah'ın emri gelinceye kadar bekleyin. Allah, fâsık
kimselere hidayet etmez."» (Tevbe: 24)
İşte bu, daha önce geçen özel muhabbet ve kısımlarıdır.
Müşterek olan muhabbete gelince, bu da üç çeşittir:
Birincisi: Tabi olan sevgi. Tıpkı aç olan birinin yemeği, susuz
olan birinin suyu sevmesi gibi. Bu ise tazimi gerektirmeyen mubah
bir sevgidir.
6
İkincisi: Rahmet ve şefkat muhabbeti. Tıpkı bir babanın küçük çocuğunu sevmesi gibi. Bu da tazim gerektirmeyen ve kendisinde bir problem olmayan sevgidir. Üçüncüsü: Cana yakınlık ve arkadaşlık muhabbeti. Tıpkı bir fabrikada çalışanların, ticaret yapanların, beraber yolculuk yapanların muhabbeti gibi. İnsanların bu türden bir sevgi ile birbirlerini sevmeleri uygun bir sevgidir. Tıpkı kardeşlerin birbirlerini sevmeleri gibi. Bu tür sevginin onlarda varolması Allah’a muhabbette şirk değildir. Konu ile alakalı olarak, “Teysirul-Azizil-Hamid” adlı kitabın “İnsanlardan Kimi Allah’tan Gayri Eşler Edinirler” bölümünden faydalanılmıştır. Bu bölümlere ayırma ve açıklama, umarız sizin için açıklanmıştır. Allah Azze ve Celle’den bizleri ve sizleri her hayra muvaffak kılmasını dileriz. Salat ve selam Peygamberimiz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin üzerine olsun.