Articles




Ben Müslümanım





1- ALLÂH’A ÎMÂN


Ben Müslümanım ….


Ben, hiçbir ortağı olmayan, yalnız Allah’ın yegâne


hak ilâh olduğuna inanıyorum, O’ndan başka ilâh


yoktur, doğurmadı ve doğurtulmadı ve O’na bir denk


de yoktur.


Göklerin ve yerin yaratıcı ve onların sahibi, gaybı


da bilir şehâdeti de, dâimâ yaşayan Hayy hiç ölmedi


dâima duran tutan Kayyûm hiç uyumadır.


En güzel isimler ve Ela vasıflar O’nun içindir. O


güzel isimler ve ela vasıflar doksan dokuzdur, onları


sayan ve onlarla Allah’a dua eden kimse cennet’edâhil


olacaktır


Onlardan birliğin tarifler; O Hakîm (Hikmet sahibi,


âlim, bilgin), Habîr (Her şeyden haberi olan, haberdar),


Raşîd, Hak, Evvel (Birinci, ilk, evvel).


Âhir (Son, nihayet, sonuncu), Zâhir (Varlığıaçık


olan, aşikâr), Bâtın (Gizli olan, gizli ve sır olan şey3


leri bilen), Vârıs, Bâkî, Ganî (Zengin, başkasına muhtaç


olmayan), Kuddûs (Bütün noksa-nlıklardanmünezzeh


olan, temiz, kutsal), şehîd, Kârim (En cömert,


en çok kerem sahibi), Hakem,Adl, göklerin veyerin


nurudur, Celâl ve ikram sâhibi.


Büyüklük tarifleri; O Aziz (Üstün, şerefli,kuvvetli,


varlığı nâdir), Celîl, Azîm (Büyük, yüce,azamet


sahibi), Mecîd (Şanı yüce, şeref sahibi), Cebbâr(İkrah


eden, zorâki yaptıran),


Kavî (Kuvvetli, güçlü) Metîn (Sağlam ve güçlü


olan, sâbit, kâvi), Kâhir (Karşı konulmaz, yenen,gâlip,


zorlayan), kâdir (Güç yetiren, güçlü), Müktadir


(İktidar sahibi, gücü yeten), Nasîr, Alî (Yüksek,kadri


yüce, şerefli), A’alâ (En yüksek, en yüce, en


şerefli).


Yetenek tarifleri ; OAlîm (Çok bilen, çokbilgili),


Samî (İşiten, işitici), Basîr (Görücü, gören),Hayy


(Diri, hayat sahibi), Kâbid, Basît, M’anî, Nafî, Zâr,


Mühyî, Mümît (İhata eden, kuşatan), Mükâdim,


Mü’hir.


4


Yaratılış tarifleri; Halık (Örneksiz olarak yaratan,


var eden), Barî (Yaratıcı, hâlık), Müsevvir (Şekil


veren), Vacid, Mübdî, Mü’id, Bâis, Camî, Vehâb


(Çokca hibe eden, bağışlayıp veren), Fetâh (Açan,


çoki-yi açıcı, kullara rızık kapılarını açan, insanlar


arasında hükmeden), Rezâk (Rızıkları yaratan mahlukâtına


bah-şeden), Muğnî, Muhsî, Müheymin(Gözeten,


kontrol eden), Hâfîz (Emin, hafızası iyi olan,unutmayan),


Râkıb (Gözeten, murâkabe eden), göklerin


ve yerin Bâd’î.


Merhamet tarifleri; O Rahman (Merh-ametiçokca


olan), Rahim (Merhamet eden, bağışlayan),Hânan,


mânan, Vedûd, Bâr (Hayırlı, lütufkâr, iyilik, şefkat


ve ihsan sahibi), Gafâr (Çokca bağışlayan, affeden),


Âfu (Çok affeden, bağışlayan), Tevâb (Tevbeleri çokca


kabul eden), Selâm (Sâlim olan, selâmete çıkaran),


Reûf, şekur (Şükrün karşılığını veren), Kerîm(Cömert,


kerem sahibi), Mümi, cevâd, Müâin, Mücib(İcâbet


eden, kabul eden), Vesî (Herşeyi kapla-yan, rahmeti


herşeye şâmil, lütfu geniş olan), Sabûr, Hâdı, Halim


5


(Yumu şaklı kla muamele eden, eza ve cefayataham


mül eden), Lâtif (Yumuşaklık ve lütufla iyilik


eden, ihsan edici, merhamet eden), vekîl (Vekil,koruyucu,


güvenip dayanılan), Mügis, Müstân, Tevbeyi


kabul eden.


Insan için sayısız nimetleri verdir, refahlı yaşaya


köle için hiç bir nimet mutlaka yalnız Allah’tan


geldi, O onu yarattı ve canlandırdı ve onu işitme ve


görme yaptı, cömertleşti, sonra onu rızık verdi ve


ona güzel etti.


Bu yüzden köleye yalnız Allah ibadet etmek


gerekir - emirine itaat etmek ve ne yasakladı bırakmak


o nedenle kimse Allah’tan başka ibadete hak


etmemiştir.


Ayrıca Allah itaat ve itaatsızlık bir kölenin tüm


koşulları bilir, Köleye onun yüreğini Allah’a âzze ve


cela korkulama ve yüceltme ve aşk doldurmak gerekir


ve onun itaatsızlığından utanır ve ondan sona erer,


çünkü onu yaptığı zaman Allah onu görür.


Yaratıcının âzze ve cale memnuniyeti yakınla-


6


ştıran iyi işini memnun olur, iyilik etmek durumu


elde etmek kader ondan


çağaltıyor, çünkü îman itaatları çoğalır ve günahkarları


azalır.


Şehvet veya kaprıs ya da heves içinsürüklenmedi,


fakat yalnız Allah’a sürü - klendi ve peygamber


(s.a.v) emirlerini takip etti, onun işini dünya


zevki ararmadı ama sadaca Allah’ın ödül arardı.


çocuğunu karş annenin merhamet daha fazla


Allah insanı merhamet sahibidir, ve rahmetinin her


şeyi kucaklamıştır, köle ona sormak gerekir ve ahiret


ve dünyavi ihtiya-çlarını ona dua etti ve O’nun


diğer sormadır.


Kimse duası da Allah’tan başka yararlı değildir.


Tam kudret de Allah’tan başka varmaz, gizli konuşma


ve sır da Allah’tan başka duymaz, meddeler de


Allah’tan başka varmaz, onu davet cevap vermeği


de Allah’tan başka varmaz.


Bu yüzden müslüman bir mezar davet etmek câız


değildir, ya da mezar ne olursa olsun sahibini sordu,


7


çünkü onu duymaz, nasıl ona cevap verir ya da onu


yardım eder. yanlız Allah yararlı ve zararlı, bu yüzden


müslüman mazarların üzerine cami inşa edilmemelidi,


onun hakkında peygamber (s.a.v) yasaklandır.


Aynı zamanda köle onun zayıflık ve Allah’ın


gücünü görmelidir, ve onun yoksulluk ve Allah’ın


seslendirmeği, ve onun cehalet ve Allah’ın bilgisini,


ve onun mehaneh ve Allah’ın onurunu.


Daha bilyor ki ; Onur Allah’a ve Resülüne ve


müminlere.


Bu mü’minlerinden olmak seviyor, onlarAlla'


tan başkasına güvenmezler, Allah’tan başkasına yardım


istemezler, Allah’tan başkasına sığınmazlar,


Allah’tan başka korkmazlar, Allah’ın ödülden başka


umutl-anmazlar,


Allah’tan başka çağırmazlar, Allah’tan başka


için hayvanı boğazlam-azlar, Allah’tan başka için


ada-klarını yerine getirmezler, Allah’tan baş-kasına


yemin etmezler, perdeler ve muk-alar koymazlar,rahipler,


astrologlar ve sihirbazları inanımazlar, ve onlara


gitmezler.


8


Onlar kötümsemezler, onların dillerinin sürçemelerinden


uyararlar. onlar dememişler ki, (Mâ şâ ellâhu


ve mâ şâ fülân), ve (Eğer Allah ve sen), ve (Allah’a


güvenbim ve sana), ama demişler ki, (Yalnız Allah’a


güvendim), ve (Mâ şâ ellah sonra mâ şâ fülân).


Biz Allah’a ınanmalıyız gibi, biz de tâğuta küfremeliyiz,


Tâğutlar başı şeyt-andir, ve kim Allah’tan


başka memnu-niyetle kulluk yapıldı.


Bu tâğutlardan kim Allah’ın halel kıldığı haram


kılmak ya da Allah’ın haram kıldığını halel kılan


yasaları şeriat koydu.


Aynı zamanda her bununa çağırdı tâğut oldu, ya


da insanları bunu emereder, ya da onunla hokum


verer, çünkü O pek azdı ve işitmek ve itaatetmekten


yaratık sınırını aştı.


Yanlız Allah beşeri yarattı, ve ne onların düzeltiğini


bilir, O’ndan başka kimse şeriat koymakta


mâlik olamaz.


9


2- MELEKLERE ÎMÂN


Allah ışığından onları yaratan melek-lereınanıyorum,


onları ikişer, üçer, döe-der kanatlı elçiler


yaratı, onlar yemiy-orlar, uyumuyorlar,evlenmiyorlar,


onları fonksiyonlar ve görvlere emretti, onlar


onlarıla dürüsttürler.


Melekler itaatlari devam ederler, gevşe-klik getirmezler,


isyân etmezler, ve üstle-rinden Rebbleri’nin


korkusunu duyarlar, onlardan kim AllahGöklerin


ve yerin yarattınce günden kıyâmet günü kadar


secde eden, Eğer başını yükselttı dedi: seni tesbih


ederim senin hakk ibadeti tapmadık.


Onlar Allah’a tapıcılardır kızlar değildir, onlar


kıyâmet günüde müminlere, Allah’ın izni şefaat ediyorlar.


Onlardan korucular: kim kulları kötülüktenkoruyorlar.


Onlardan çok şerefli yazıcılar : kim kullarını iyi


ve kötü-iyillikler ve günahkarlar - işlerini yazıyorlar.


10


Onlardan tesbih edenler : kıyâmet gününe gece


gündüz O’na tesbih ederler, geveşeklik getirmezler.


Onlardan Seyâhlar (gezginler) : kim zikir meclisler,


kur’an okuma, ve bilim meclisleregetiriyorlar.


Onlardan Rahman Arşı’nı yükelen-ciler: onların


sayı sekiz, onlar Allah’ın yarattı-ğından büyük bir


yarattıktır, küş yetmiş bin yılda onlarının birinin kulak


kenarından boyunu kadar uçuyor.


Onlardan ölüm meleki : kim kölelerin canlarını


Allah’ın emirine alıyor ve onunla asistanlar var.


Onlardan Israfîl: kim sûr’da üfleniyor, kıyâmet


gününden once bütün yarattıklar ölüyorlar, sonraona


bir daha üfleniyor, bir de ne göresin, onlar ayağa


kalkmış bakıyourlar.


Onlardan Mikâil: kim yağmuru vekalet verildi.


Onlardan Rûzvan: cennete hazne amanetçisi,onunla


asistanlar cennete müminlerin hizmetini çalışıyorler.


Onlardan Melîk: cehennemin hazne amanetçis11


idir, onunla asistanlar var onlarının başkanları dokuzbu-


nlara demirden kançılar vardır, bu kançılarıylacehen-


nemde kufre - denler azab itiliyorlar Onlardan


All-ah-’a sığınırız.


Meleklerin üstü Gabriel: peygambe-rlere ve rsaûllere


vahyı vekalet verildi.


Peygamber (s.a.v) onun inişinele gördü,büyüklüğünden


ufuk doldurdu, on11u altı yüz kanatlar, o


Lot köyünü kanatının kenarıyla kırptı,gökyüzüneyükseldi,


bundan sonra devrildi.


Onlardan çok değişik vardır, Rabbininordularını


ancak kendisi bilir.


Mü’minleri kim Allah seviyor melekler deonları


seviyorlar, ve onları davet ederler, ve bağışlanmasını


isterler.


Melekler bu güçlerini ile müslümanlar ile savaş


açarlar.


12


3 - KİTAPLARA ÎMÂN


Peygamberlerine indirilen Allah’ın kitaplar ınıınanıyorum,


onlar indirilen köklerinde Allah’ınsözüdür,


O’ndan din ve şeriat teplığ etmek için onlara


vehy oldu, bu kitapların en büyük :


Beygamberimiz-Mohemmed-(s.a.v)-indirilen


kur’anı kerîm.


Îsa alihi elselem indirilen Tevrat.


Mûsa alihi elselem indirlen incil.


Davûd alihi elselem indirilen Zebûr.


Ibrahim alihi elselem indirilen sayfalar.


Onlardan kim kur’an indirliğinden once değiştirdi.


Bu kitaplara hükmeden kur’anı kerîm - bütün


şeriatlarına ve hükümlerine hâkimdir, indirliğin esnasında


onlardan kim hükü-mleri aksin eneshe-dendir.


Allah kıyâmet günüde sadece kur’anıyle işi


kabul edecek.


Mohemmed (s.a.v) üzerine kur’an indir-dikten


sonra önceki kitaplarıyla işi kabul edilmemiştir.


13


Kur’an Allah’ın sözünün âcız bırakıcı-sıdır, ve


ona kutsallığı var, ona önünden de ardından da bâtıl


gelmez, kim onu söyledi doğruyu söyledi, kim onu


yönetti Adil oldu.


Kim ona yaptı, doğru yola hidayet etmiştir, kim


ona kuvvetle tutuldu kazandı ve kurtardı kim ondan


yüz çevirdi helâk edenlerden oldu.


kur’anın halkı Allah kendinin halkı, en iyi insanlari


kim kur’anı öğrendi, çünkü o kıyâmet gün-üde


kimin onu okuyan ve ezbere okuyan ve onu yapan


şefât etti, ve onun hakına cennet sordu.


Kur’an şehvetlerden ve şüphelerden bozulan


yürekleri temizledi, ve onların yaratıcından âzze ve


celâ yaklaştı, daha sonsuz nâım kazanmak için işe


çağırdı.


Kur’an okumağının edebiyatından :


 Temizlik.


 Abdest.


 Kıbe kaşlaması.


 Ağıbaşlılık ve terbiye de oturmak.


14


 Onun okumasında hazlandırmamak.


 Boyun eğmek.


 Onun günahlara ve ihmal etmeye üzünü göstermek.


 Allah korkusu ve sözünün büyüklüğ-ünden ağlamak.


 Onunla sesi geliştirmek.


 Namaz kılanlara çapraşığın korkusu için sesi


yükseltmemek.


 Okumağına düşümek.


 Yüreği çağırmak.


 Allah ayetlerinde düşünmek.


kesin biliyoruz ki, dümanlara galibiyet ve yeryüzünde


güçlendirmenin en büyük neednlerinde insanlarda


bu kitabın hokum-lerinin yerleşmesidir.


Müslüman kardaşım Allah’ına acele et, ve bu


kitabi kuvvetle tut, hiç kimse Allah’a kader seni


geçmemeğe hırslı ol.


Gaiplerinin dönüşüne ailelerin sevini - çinden


fazla Allah senin dönüşüne sevinir.


15


4- PEYGAMBERLERE ÎMÂN


Allah’ın peygamberlere ınanıyorum Alla hinsanlardan


peygamberlere şeçkin ve üstün kılmıştır, ve


kendilerini O’nun şeriati vehy oldu, ve kenilerini teplığ


etmesine emretti, kim onları itaat etti cennete girdi


ve kim olnları âsi oldu cehenneme girdi.


Bundan sonra doğrulukları gösteren mûcizelere


destekledi, ona kim onların yalan üzerine yardım


ediyorlar ve onlara delîl oldu.


Ilk peygamber Nuhdur, Son peygamberMuhemmettir.


Onlar insanlardir. yiyorlar, içiyorlar,evleniyorlar,


hastalanıyorlar, ölüyorlar, onlar güzel Allah’ın


yaratığı, günahla-rından korunuyorlar.


Allah’ın peygamberlereini çoğu :


Allah onlardan kur’anda zikir etti: Muhammed


(s.a.v), İbrahim Allah’ın dostu, Mûsa Allah’ın mackonusu,


Isa Allah’ın kelimesi, ve onlar büyük peygamber,


İsmâl, İshâk, Yakûb, Hârun, Eyyûb, Yûnus,


Süleyman, Dâvud, Yahyâ, Zekeriyya, Hûd, Salih,


16


Yûsûf, Şuayp, Lût, Zulkifl, İdris, İlyas ve diğerlerin


çoğu. Onlardan kim kur’an nakletti ve onlarda kim


nakletmedi.


Peygamberler ilk şeye çağırdılar tektan-rıcılığı


oldu, ve en büyük şeyi yasakladılar, şirki oldu.onlar


hepisi islam ve tektanrıcılık duâsıyla geldiler.Zamanların


ve yurtların değişikliği için Allah’a âzze ve


celâ ibadetlerinin yollarını ve şeriatlarınıdeğiştirdi.


Peygamberimiz Muhammed (s.a.v) gelişini müjde


verdiler. kendilerin tâbi olanlarını emrettiler ki,


onlarda gönder-diği zaman ona inanıyorlar.


Peygamber ve resûl arasındakı fark :


Resûl şeriat vehy oluldu ve ona insanlara teplığ


etmek emretildi, peygamber resûll - erinden önceki


şeriatına tâpi oldu


İnanıyorum ki, Allah katında en iyi resûller Muhammettir.


İbarhim’in oğlu İsmail naslından, Allah


onun mesajına bütün mesajları bitirdi.


Onu mûcizelere destekledi, onu bütün rasûllere


üstün kıldı, onun mesajını bütün mesajlara üstün


17


kıldı, onun şeriatını bütün şeriatlara, onun kitapını


bütün kitaplara, onun ümmetinin, müslümanlarümmetlere.


Ona resûllarden önceki hiç birine verme-diği


şeyi verdi.


1- Vesiyle (imkan) : Cennette en büyük derecedir,


Allah peygambere (s.a.v) haz-ırladı.


2- Kevser : Cennette bir ırmak Rahman Arş’ının


altından akar


3- Havz : Kıyamet günüde sadece müslü-manlar


ondan içiyorlar, bugünde insanlar susuyorlar, bu günde


terlemek dizlerine, ortalarına, omuzlarına vardı.


her işlerine göre, peygamber şerefli ellerine onlara


gönderen fincanlara müslüman ondan içiyorlar,


bundan sonra hiç susamıyorlar.


4- Şefaat: kıyâmet günde değerli makamdır, O (s.a.v)


cehennemden müslümanların âsı olanlarını çıkarmağa


kadar Allah katında şefaat ediyor, cehennemde


lâillaheillâllâh Muhammed resûllûallah (yoktur Alalh’tan


başka ilâh yoktur, muhammed Allah’ın


resûlüdür) deyen kimse kalmadı, âsi olan cehenn-


18


emde kalmacak, ve ondan günahlarını temizledikten


sonra çıkacak.


kim bütün peygambere inandı ve Muha-mmed


inanmadı cehnnemden çıkarmacak.


5- Allah onu yardım etti, kıyamet gününe kadar tâbi


olanlarını ve ordusunu yardım etti ve ay uzaklığı


düşmanlarının yürekle-rinde terror yayıldı.


6- Onu müslümanlara yeryüzü mescid ve Temizlik


yapıldı ve önceki peygambe-rlere böyle yapıldı.


7- Allah onu insalara ve cinlere gönderdi, her peygamberi


sadece kavimine gönderdi.


8- O ilk kim mezarını ayrıldı, ilk şefî, ilk müşefî, ilk


kim cennetin kapını çaldı, Rûzvan cennetin hazne


amanetçısı, diyor: kim, O diyor : Muhammed.Rûzvan


diyor ki: seninden once kimseye açmamak


emredildi.


Onun mûcizelerinden:


 Ayın ayrımağı.


 Ohud günde Qutada keybettiği zaman gözünü


reddetti, en doğru gözlerinin oldu.


 Bedr günüde Hakem oğlunun kırılıdığı zaman


19


ayağını erddetti.


 O ağaca şâhit tutmağı kâfir önünden ağaç iyi


şâhitlik üç kere şâhit oldu, bundan sonra o


müslüman oldu.


 Bıraktığı zaman hutbe okuyan ağacının dalının


ağlaması, ona ellerinin (s.a.v) koymağa kadar


susmadı.


 Ellerin (s.a.v) arasında yemeğin çoğalması,yemekten


iki avuçun dolusundan seken erkek daha


fazla dolduruncaya kadar yetmişler.


 Hudeybiye günüde istisna sudan bir tabak kalmayınce


sunun çağalması, peyg-amber (s.a.v)


onda elini koydu, müslüma-nlar içdiler ve abdeste


kadar su parmakl-arın (s.a.v) arasında kaynaklar


gibi kayndı, yaklaşık bin beş yüz erkek


oldular.


 Onu Meccid’I Aksâ’ya götürmesi yüksek göklerde


sidre’I Müntehâ’nin yanında yükselmesi.


 Mûcizelerinden önceki milletler ve peygamberlerinden


söylemsi, cahil oldu okumadı veyazm-


20


adı, Allah’ın resûlünün kitabi yırtan kisrahûkûmranlığının


yırtması ve Rum ve Farisfetihi gibi


gereçeğinden söylemesi, onlarda başka çok mûcizeler


var.


 En büyük mûcizeleri kur’anı kerîm dir, din


gününe kadar kalan mûcizedir.


 Daha Allah onun zikir yükseldi ve onun adı


adıya birleşti, ve son şey ona dünyeden çıkarmalı


(Şehedetü en lailahe illallah ve enne muhammedn


resulü allh ) yaptı.


Beygamberimiz hakına sözümüz onun sözünü


öne geçmemeliyiz, görüşümüz onun emrini öne geçmemeliyiz,


eğer ona kavimler hicret etmeğe senigeçdiler,


senin bütün emrilerinde onun sünetine hicret et, biz


onun emrinin üzerine uyum şağlamalıyız, O (s.a.v)


itaat ediyoruz, çünkü kim Resûle itaat ederse, Allah’a


itaat etmiş olur.


Onu ancak Allah’ın Resûlüne çağırıyoruz sadece


(Muhammed) demiyoruz.


Edebiatına terbiye etmeliyiz ve bütün ahvallar21


ında iyi bir örnek almalıyız, onun uykununda,yemesinde,


yürümesinde, namaz kılmasında, oruçtutmasında,


safakasında, savaşında, (s.a.v).


O kendimizi, çocklarımız, velileri ve tüm insanlardan


daha fazla sevmeliyiz.


Kim Allah’ın Resûlünü (s.a.v) seven onda iyi


örnek alan sevmeliyiz, kim Allah’ın Resûlünü(s.a.v)


nefret eden ve onun yoluna yürüyen nefretetmeliyiz.


Müslüman mü’minleri sevmeli, ve onları yardım


etmeli, ve onları benzetmeli, ve işlerini önemsemeli,


Birr’e yardımlaşmalı, onlarda dostları tutmalı.


Kâfirlikleri nefret etmeli, onları itaat etmemeli,


müslümanlar karşı onlara ahid-leşmeli, batılıya onlarıla


yardım etmemeli, beyramlarında ortak olmamalı,


onları zil-metmemeli, onlara iyilik etmeli, ve kendilerine


adâlet yapmalı.


Mü’minlerin annelerini ve babalarını sevmeliyiz,


Peygamberin (s.a.v) eşleri, O’nun (s.a.v) arkadaşlaını


sevmeliyiz, onlar pey-gamberdan sonra en iyi insanlardir.


22


Ayrıca onun (s.a.v) sünnetini canlandır-malıyız,


onun şeriatını göstermeliyiz, onun çağıması bütün


insanlara haber vermeliyiz, sonra bu yoluna zarardan


ulaşacağız sabır gerekir


Yaratılmasında geçen Allah’ın âdeti ki, bu hakk


yoluna peygamberden, veliden hiç kimse ancak düşmanlık


edildi ve eziyet görüldü.


Ey müslüman dikket et, handi zarar seni belâ


geldi senin dininden kaldırmadı, Allah’ınResûlünün


(s.a.v) sahâbesi birkaç iken eziyet görüldü, sahâbe


eziyet görüldüler ve sebrettiler.


Eğer seni saçmalamağa, hareketsizliğe vegeride


kalmağa atfettiler, bu hırsını kırılm-adı, ya da senin


hakkinda demişler ki: "beyini yıkayıldı",Resûlullah’ta


senin için güzel bir örnek vardır, onu şâir ya


da mecnûn denildi.


Senin hakında sapık, ayırlan denilse, zarar vermedi,


kâfirlerin mü’minlerile bu durumrdur. ((onları


23


gördükleri zaman, "Ha! Işte bunlar sapıklar"diyorlardı))


mutaffifin 32.


Eğer insanlari ki partiler ise Muhammed partisinde


olmak yetişmezmi sana.


Terörist ya da şerli deseler bu mesele seni şüphelendi,


dünya ve âhirette bu mü’minlere zâlimlerin


iddiasıdır. Melekler onların yüzlerinin üstünü cehenneme


sür-üklenince, Onda görüyorlar ve diyorlar


((derler ki: kendilerini dünyâda iken, kötülerden


saydığımız kimseler burada niçin görmüyoruz )) sad 62


Burada Firdevsden en büyük derecel-erden


mü’minlar (kötüleri denilen) onlara seslendiler. ((Bir


de o cehennem ehine şöyle nidâ etmektedir.Muhakkak


ki biz, Rabbimizin bize va’dettiğini hak bulduk.


siz de va’dedildiğinizi hak buldunuz mu? onlar: "Evet"


demektedirler: Derken bir nidâ eden, aralarında "


Allah’ın lâneti o zâlimlerin üstüne" diye nidâ eder))


A’raf 44


24


5 - ÂHİRET GÜNÜNE ÎMAN


Âhiret gününe inanıyorum, ve o günde dünya (iş


yurdu) yok olur, ve ondan âhiret (ceza yurdu) kopar,


iyileri cennetle mukâ-fatlandırdı, kötüleri cehennemle


cezâla-ndırdı


Terâzini koyulur, her köl kitabini verilir, o


zaman kim kitabi sağ eline verildi cennete peygamberle


oldu ve kim kitabi sol eline verildi ise


cehennemde Fira’vun ile - aleih allanet- oldu.


Yol kurulur, kim onu geçti cennete ulaştı, kim


kançilar kötü işine kaçırıldı cehen-nemde indi.


Kıyâmet gününe küçük ve büyük alametleri ve


işaretleri vardır.


Küçük alametlerden: Emanetin kaybolması,öldürmeğin


çoğalması, fâsıklar zorla hokum ele geçirirler,


beyinsizler önemli meselal-arda konuşurlar.


Büyük alametlerden: Mehdi’nin çıkması, kıyâmet


kopmasında once peygamberlik yönteminin üzerine


reşit halifleğin koması, Mesih Decceal çıkması.


İsa alihi elselem inmesi, bu yüzden müslüm25


anları liderlik yapar, kâfir savaşır, haç kırır, hınzır


öldürür, sadece İslam kabul eder.


Hiç bir ev kalmaz ancak bu dinde Allah onu


girdi, âziz şerefile ya da hakîr zilletile.


Ye’cüc ve M’cücün çıkması, insanları kouşan


Dâbbenin çıkması, güneşin batında doğması, kur’an


yükseltmesi, ve diğer.


Her kim zerre kadar bir hayır ya da şer işlerse


kıyâmet gününde onun kitabında onu gördü.


Vâd ya da ecelini ancak Allah bilir, köle ölümle


yazmasının zamanı tamam edilm-eden once itâatlara


koşuşun.


Ailesi onu gusul ederler, ölüyü kefna sararlar,


onun üzerine namaz kılarlar, ve onu gömerler, ona iki


melek gererler Munker ve Nekir onu otururlar ve


sorarlar : Rabbın kim ? din in nedir ?


Peygamberin kim ?


Eğer cevap verdi ki, Rabbım Allahdır, dinim


İslamdır, peygamberim ve resûlüm Muhammettir on-


26


un için Allah onu başarıya ulaştırdı - onun mazarında


cennete kadar bir delik açıldı, orada onun evini,


sarayları, hükümranlığını görer, çok sevinir, onun


mazarında göz uzatmasını genişletir


Eğer kâfirlerden oldu, vucudunda kuburga kemiklerini


içe girmeye kadar mazarını cehennemin çukurlarından


bir çukur devrilir.


Kardaşım müslüman çalış, bugün iş hisabı yok,


yarın hisap işi yok.


O günde sadece itâatlı müslümanları cennete


girerler, çünkü Allah kıyâmet gününü ancak İslam


kabuleder.


Cennette nimet var, onu hiç bir kulağı duymaz,


hiç bir insan yüreğini aklına gelmez, onun nimet


dâima kalır hiç kesilmez, onun ehlini ölmezler, ve


en büğük nimet, alemlerin Rabbi Allah’ın yüzüne


görmesidir.


Âsiler, kötüler, kâfirler cehenneme girerler,


ateşte dayanılmaz bir azap var, Allah onu kâfirlere


hazırlamıştır, ona uzun boylu dağlar güçlenmez.


27


Orada Tâğutların tapi olanları yoldan çıkaran


büyüklere ikiye katlandığını çağırırlar, Allah herkes


için azap ikiye katlandığını emreder, kesintisizl eazap


edilirler.


Kardaşım müslüman bu hakka sebât ver, geri


bırakılanların çoğu seni aldetmedi, yeryüzündekilerin


çoğuna uyarsan, seni Allah’a sokanlarıla sok.


Muhammed’in milletinden bir bölük açık kalacak,


kıyâmet gününe kadar kim onları yardımı kesen


ya da karşı çıkan zarar vermez.


Vucudunu insanlara ol, satırsın, alırsın, evlenirsin,


yeryüzünü sana Allah’ın helâl kılığını inşa edersin.


Yüreğin bu dünyeden hiç bir şey ilgili değil, ne


olmak gerekir yüreğine git, orada Rahaman Arşı’nın


altında


Orada senin Yüreği ne bir secde et, ondan


kıyâmet gününe kadar yükselme.


Onları bırak gününe ki, zâlim ellerini ısıracak,


"Eyvah" diyecek: "keşke peyga-mberin berâberinde


bir yol tutaydım ".


28


6 - Kazâ ve Kadere İman


O inanıyoruz ki, Allah evrendeki her şeyi olur,


her şeyi kıyâmet gününe olacak zerre bilimi ihmal


etmez, O kulların işlerini, rızıklarını, ecellerini ve


kendillerini yarat-tikten önce kim onlardan cennet


ehlinden ve kim onlardan ateş ehlinden bilmiştir.


Allah elli bin yıllara göklerin ve yerin yaratılmasından


önce Mahfûz Levhada ne yakın melek ne


de gönderilci paygamber bakmazlar


Annesinin karınında çocuk olduğu zaman Allah


emretti ki, melekler onu gerek erkek gerek dişi


yazıyoruz, daha onun rızıkı, işi, eceli, gidiş,( cennete


ya da ateşe ) ve hayır ya da şerinden ne ulaştığı


yazıyorlar.


Kadir gecesi olduğu zaman Mahfûz lavhadan


yılın kadarlarını indirildi, insa-neların ecellerinnden,


rızıklarından, delillerinden ve diğer, daha tümyılının


işini tekdir edilir.


29


Sonra kadarları her gün vakit ölçülerinine ve


kişilerine indirildi, Allah bir kavimi aziz eder ve


diğeri ell eder.


İnanıyoruz ki, Allah’ın dileğini oldu ve ne


dilemediği olmadı, Allah’a bir galıp yoktur, O yüreklerin


çevirlidir, onun fazileti ve rehmetile dilediği


kimseyi hidayet ediyor, ve onun adili ve bilginliğile


dilediği kimseyi şaşırtıyor, O kim hidâyeti hak ediyor


ve kim kapıklığı hak ediyor hepisini bilir.


O-yaptığından sorulmaz, insanlar is esorumludurlar.


Daha inanıyoruz ki, Allah her şeyi yaratmıştır,


evrende hiçbir zerre yoktur ki, Allah onu yaratmış


ve onun hareketini ve sükunetini yaratmiş


O-kulları ve eylemlerini yaratmiş ve eylemlerin


seçmek için onlara kudreti ve dileği yaratmiş.


O’nun yarattığı tâatını emretti, bunun üzerine


cennetini söz verdi, ve Ona itâatsizlikten yasakladı,


30


bunun üzerine ateşini vaatlaştı, onlara işlerden


güçünden fazlasını yüklemez, iki kısıma bölündüler:


Mü’minler ve kâfirler, onların seçmelerine,dileklerine


ve kudretlerine, her bunu onlardan yarattı.


Sevâp ve ceza şeriatına ilgilidir kadara değil,


her kim zerre kadar bir hayır işlerse onu sevâp


edilir, her kim de zerre kadar bir şer işlerse onu


cezalandırıldı.


İbrat işlerin sonlarıyla oldu, ve her kul yaratıldığı


için gerek cennette mutluluk gerek cehennemde


zorluk kolaylıdır.


Bunun için kul sonun kötünden korkmalı,


Allah’ın sormayı devam ediyor, ve O’na fakirleşmeği,


O onu doğru yola hidayet eder, O’nun itâatına


O’nu yardım istemeği, O’nun itâatsizlikten O’nu


sığınmağı devam ediyor, çünkü tüm bunun üzerine


sadece Allah’ın kudretile ama kula ne Havl ne de


Kuvvet vardır.


31


Mü’minler Allah’ın kazâ’sı ve kadar’ını,hayırını


ve şerini, belâlarda ve hibelerde razı oluyolar,


daha inanıyorlar ki, hiç kimse onları yaraya bilmedi


sadece Allah’ın kudretile ve onları zarar vermedi


sadece Allah onu yazmıştır.


Sonunda : Allah’ı hamdediyorum ve Onu duâ


ediyorum ki, beni cennete girir ve bütün müslümanları,


ve beni ateş azabından sığınır ve bütün


müslümanları


Muhammed’e ailesine ve tüm asabına salât ve selam


olsun


Alemlerin Rabbi Allah’a hamdolsun


 



Son G?nderiler

İSLAM, ALLAH'IN GÖNDE ...

İSLAM, ALLAH'IN GÖNDERDİĞİ RASÛLLERİN DİNİDİR

Özet Fıtratın gerekti ...

Özet Fıtratın gerektirdiği ve şeriatın ikrar e􀆕iği haklar

EHLİ SÜNNET VE’L-CEMA ...

EHLİ SÜNNET VE’L-CEMAAT KİMDİR?