Articles




 


MESRU VE BD’AT TEVESSÜL 


 


Hamd, Alemlerin Rabbi Allah’a mahsustur. Salâtu Selâm Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’ın, Ehlinin, Sahabesinin ve 


de kıyamete kadar onları dost edinen herkesin üzerine olsun. 


Ehli  Sünnet  Ve’l  Cemaat  alimlerinin  çogunlugu  tevessülün  mesrulugunda  birlesmisler  ve  bu  konuda  ayetleri  ve  sahih 


hadisleri  delil  edinmislerdir.  Ancak  tevessül  kavramı  bazı  müslümanların  zihninde  kitap,  sünnet  ve  bu  ümmetin  salih 


selefinin sundugu biçimden farklı bir anlayısa bürünmüstür. Bu kimseler, tevessülü slamın ruhu ve Allah Rasulu sallallahu 


aleyhi ve  sellem’nun medoduyla çelisir bir  tarzda algılayarak zayıf ve mevzu hadisleri kendilerine delil edinmisler, dahası 


tevessül konusaıda gelen ayetleri yanlıs anlayıslarıyla uyasacak biçimde tevil etmislerdir.  


Oysa  bu  kimseler,  sahabe  ve  Tabiun’un  bu  kavramı  nasıl  anladıklarına  bir  bakmalıydılar.  Zira  bu  ümmetin  selefi  olarak 


bilinen  ilk  dönem müslümanları,  ayetleri  ve  hadisleri  anlamada  insanların  anlayıs  olarak  en  üstün,  dogruluk  açısından  en 


güvenilir olanlarıdır. Onlar Allah Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem’nun su tanıklıgıyla bu ümmetin en hayırlılarıdırlar. 


“nsanların en hayırlısı çagımdakilerdir. Sonra onları izleyen çagdakiler, sonra bunların pesinden gelenler...”1  


Allah’a ve ahiret gününe iman eden her müslüman, seytanın amelinden olan hevâya ve süphelere tabi olmayı bırakmalı, selef-


i  salih’in  gittigi  yola  tabi  olmalıdır.  Bu  noktadan  hareketle  bid’at  ve  heva  ehlinin  diline  doladıgı  bu  konuya  gücümüz 


yettigince ve bu birkaç satırın elverdigi ölçüde açıklama getirmeyi hedefledik. Yardım Allah’tandır.2 


 


• Tevessülün Tanımı:  


 


Vesile, sözlük anlamıyla, kendisiyle baskasına yaklasılandır. Talebedilene yakın olmak ve ona arzuyla varmak anlamına da 


gelir. Diger bir anlamı da sultanın katındaki mevki, yakınlık derecesidir. 


“Ser’i istılahta ise, Allah katında yüksek bir derece elde etmek, bir fayda saglamak veya bir zararı savmak suretiyle ihtiyaç 


gidermek veya dünya ve ahirette arzulanan birseyi elde etmek  için Allah’a ve Rasûlü’ne  taatte bulunup salih amel islemek 


suretiyle Allah’a yakın olmaktır. Allah’a tevessülde bulunmak ancak onun çizdigi sınırlar içerisinde mümkündür. 


Vesile, üç esasa dayanır. 


a) Kendisine tevessülde bulunulan. Bu Lütuf ve Kerem sahibi Allah’dır. 


b) Tevessülde bulunan. htiyacının giderilmesini arzulayan kuldur. 


c) Kendisiyle tevessülde bulunulan. Bu da, kendisiyle Allah’a yaklasılan salih ameldir. 3 


 


• Tevessülün Fayda Saglaması, htiyacın Giderilmesi çin Gözetilmesi Gereken Sartlar: 


 


a) Tevessülde bulunan kul salih bir mü’min olmalı, ameliyle Allah’ın vechini gözetmelidir. 


b)  Kendisiyle  tevessülde  bulunulan  amel,  Allah’a  yakınlıgı  elde  etmeleri  için,  O’nun  kullarına  seriat  kıldıgı  amellerden 


olmalıdır. 


c) Yapılan amel mesru olmalı, Allah Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem’nun sünnetine uygun düsmelidir. Bu amel ona birsey 


ekleyerek ya da ondan birseyi eksilterek, yahut yapılması seriatle sabit olan zaman ve yerini degistirerek yapılmamalıdır. 


Görüldügü üzere, nasıl ki mümin olmayanların ameli Allah’a yakınlık vesilesi olmaz ise, bid’at amellerle de O’na tevessülde 


bulunulmaz. 4  


 


Tevessül Çesitleri 


 


1) Mesru Tevessül 


2) Bid’at Tevessül5 


 


1) Mesru Tevessül Ve Çesitleri:  


 


Mesru  tevessül;  söz,  fiil  veya  inanç  olarak  Allah’ın  sevip  hosnut  oldugu  vacip  veya  müstehap  amellerle  Allah’a  yakın 


olmaktır. Çesitleri sunlardır: 6 


1 Buhari. 


2 Abdullah Yolcu, Mesru ve Bid’at Tevessül, Guraba Yayınları El Brosürleri. 


3 Abdullah Yolcu, Mesru ve Bid’at Tevessül, Guraba Yayınları El Brosürleri. 


4 Abdullah Yolcu, Mesru ve Bid’at Tevessül, Guraba Yayınları El Brosürleri. 


5 Abdullah Yolcu, Mesru ve Bid’at Tevessül, Guraba Yayınları El Brosürleri. 


4


 


a) Güzel simleri ve Yüce Sıfatlarıyla Allah’a Tevessül:  


 


Bunlarla tevessül en hayırlı tevessül çesitlerinden olup, onların en yücesi ve en faydalısıdır. Bu tevessül türüne delil olarak su 


ayeti verebiliriz.  


“Güzel isimler Allah’ındır. Onlarla Allah’a duada bulunun” (A’raf, 7/180)  


Ayetten  de  anlasılacagı  gibi  Allah’a  isimlerinden  veya  sıfatlarından  biriyle  tevessülde  bulunmak  Allah’ın  sevip  hosnut 


oldugu amellerdendir. Bu nedenle Allah Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem bu tevessül türü ile tevessülde bulunmustur. Bize 


düsen  de  Allah  Rasulu  sallallahu  aleyhi  ve  sellem’nun  ashabının  ve  tabiûn’un  dua  ettigi  gibi  duada  bulunmak,  Allah’a 


yaklasmaya, yakın olmaya çalısırken onları kendimize örnek almaktır. 7 


 


b) Salih Amelle Tevessül:  


 


Bir müslümanın “Allahım! Sana olan imanım, Rasûlü’ne duydugum sevgi ve inançla beni rahata erdirmeni senden dilerim” 


demesi bu türdendir. Kulun; namaz, oruç, cihad, Kur’an  tilaveti, zikir, istigfar, hayır  isleyip haramdan sakınmak gibi salih 


amellerle Allah’a  yakınlık  aramasıdır. Buna delil olarak: “Derler  ki  -Rabbimiz!  man  ettik. Günahlarımızı  bagısla  ve  bizi 


cehennem azabından koru...” (Âli-mrân, 3/16) ayetini verebiliriz. Sünnetten getirilecek delil ise magara ashabının kıssasıdır. 


Bu kıssada geçmis ümmetlerden üç kisi kötü hava kosullarında bir magaraya sıgınırlar. Derken bir kaya düserek magaranın 


girisini tıkar. Onlar da yapmıs oldukları salih amellerle dua edip tevessülde bulunarak Allah’tan yardım dilerler. Allah da tası 


aralayarak kurtulmalarını saglar.8  


 


c) Salih Kimselerin Dualarıyla Tevessül:  


 


Kul dara düstügünde kendini Allah’a karsı günahkar hissederek  salih bir kimsenin duasını  taleb  edebilir. Ancak bu kimse 


itikadı  düzgün,  ilim  ve  takva  sahibi  bir  kimse  olmalıdır. Bu  tevessül  türüne  delil  olarak:  “Rabbimiz! Bizi  ve  imanda  bizi 


geçmis  olan  kardeslerimizi  bagısla!”  (Hasr, 59/10)  ayeti verilebilir. Ayrıca Allah Rasulu  sallallahu aleyhi  ve  sellem’nun: 


“Mü’minin, müslüman bir kimsenin gıyabında kardesi için yapmıs oldugu dua kabul edilir” (Müslim) hadisi de bu tevessül 


türüne delildir. Yine Enes b. Malik’ten rivayet edilen su olay deliller cümlesindendir.  


“Kıtlık zamanı Ömer Abbas b. Abdulmuttalib (r.a.) ile yagmur duasına çıkarak söyle dua etti: -Allahım! Sana Peygamberimiz 


ile tevessülde bulunurduk sen de bize yagmur yagdırırdın. (Simdi) Sana Peygamberimizin amcası ile tevessülde bulunuyoruz. 


Bize yagmur indir. Ravi der ki-Yagmur inmistir.”9  


 


• Hz. Ömer’in Sözünün Anlamı:  


 


Biz  Peygamber  sallallahu  aleyhi  ve  sellem‘den  bizim  için  dua  etmesini  böylece  onun  duasıyla  Allah’a  yakın  olmayı 


kastediyorduk.  Simdiyse O, Allahın  rahmetine  kavustugundan  dolayı  bizim  için  dua  edemez.  Bu  nedenle  bizim  için  dua 


etmesini amcasından istiyoruz. 


Mesru tevessülün çesitleri bunlardır. Bunların dısındakiler herhangi bir delile dayanmamaktadır. Mesru tevessül çesitlerinin 


hükümleri  farklıdır.  Allah’ın  isimleri  ve  sıfatları,  iman  ve  tevhid  ile  tevessülde  bulunmak  vacip,  salih  ameller  ve  salih 


kimselerin dualarıyla tevessül ise müstehaptır. Her müslümanın zorluk anında Allah’tan korkarak, O’ndan haya ederek ve sırf 


O’na taatte bulunmak gayesiyle mesru tevessül çesitleriyle Allah’a tevessülde bulunması gerekir. 10 


 


2) Bid’at Tevessül Ve Çesitleri:  


 


Allah’ın sevmedigi ve hosnut olmadıgı söz, fiil ve inançlarla Allah’a yakınlık aramak bid’at tevessülün kapsamına girer. Bu 


tevessül  çesidi  ile mesgul  olusları,  bazı  insanları Allah’ın  göstermis  oldugu mesru  tevessül  sekillerinden  gaflete  düsürüp, 


onların bütün gayretlerinin bosa çıkıp hüsrana ugramalarına sebep olmustur.  


6 Abdullah Yolcu, Mesru ve Bid’at Tevessül, Guraba Yayınları El Brosürleri. 


7 Abdullah Yolcu, Mesru ve Bid’at Tevessül, Guraba Yayınları El Brosürleri. 


8 Mütefekun Aleyh. 


Abdullah Yolcu, Mesru ve Bid’at Tevessül, Guraba Yayınları El Brosürleri. 


9 Buhari. 


Abdullah Yolcu, Mesru ve Bid’at Tevessül, Guraba Yayınları El Brosürleri. 


10 Abdullah Yolcu, Mesru ve Bid’at Tevessül, Guraba Yayınları El Brosürleri. 


5


Simdi  Müslümanları  uyarmak  ve  slam’ın  bu  konudaki  gerçegini  ortaya  koymak  üzere  bid’at  tevessülün  bazı  türlerini 


açıklamaya çalısalım. 11 


 


a) Allah’a Bir Kimsenin Hatırı Veya Makamı-Mevkii le Tevessül:  


 


Bid’at  tevessül  türlerinden  birisi  Allah’tan  bir  kimsenin  hatırı,  makamı-mevkii  ile  istekte  bulunmaktır.  “Allahım! 


Peygamberinin veya kulun filancanın yüzüsuyu hürmetine senden isterim” demek böyledir. Böyle bir tevessül anlayısı slam 


dininde  yoktur.  Allahu  Teâlâ’nın  “Kitapta  hiçbir  seyi  eksik  bırakmadık”  (Enâm:  6/38)  dedigi  Kur’an’da,  veya  Ebu 


Hüreyre’nin “Allah Rasulu bize  tuvalete girmek dahil herseyi ögretti”12 diyerek kapsamını ortaya koydugu  sünnette bu  tür 


tevessüle  delil  yoktur.  Aynı  sekilde  sahabenin  yasantısında  da  bu  türden  örneklere  rastlamak  mümkün  degildir.  slamın 


emrettigi, Allah’a güzel  isimleri ve yüce sıfatlarıyla  tevessülde bulunmaktır. Bu bid’at tevessül  türünde sayet kisi Allah’ın 


sultanlar, krallar gibi aracılara ihtiyacı oldugu seklinde bir inanca sahip olursa bu onu büyük sirk’e sokar. Çünkü bu yaratıcıyı 


yaratılana benzetmektir. Bu çok kötü bir kıyastır. Oysa Allah Subhanehu ve Teâlâ yarattıklarına kıyas edilemez. Allah’ın bir 


kulundan hosnut olması için aracı gerekmez. Bir kuluna gazap ettiginde de hiçbir aracı fayda vermez. Melek, peygamber ya 


da her ne olursa olsun hiçbir mahluk Allah’a kıyas edilemez. Yaratılan hersey yaratana muhtaçtır. Yaratan ise ne aracıya ne 


de herhangi bir yaratılmısa muhtaç degildir.   


“Onlar, Allah’tan baska, kendilerine göklerde ve yerde olan rızıktan hiç bir  sey veremeyen ve buna asla güçleri yetmeyen 


seylere ibadet ediyorlar. ste böylece siz de Allah’a birtakım benzerler icat etmeyin. Çünkü Allah her seyi bilir. Halbuki siz 


bilmezsiniz.” (Nahl, 16/73-74)  


ste bu nedenle sahabe, vefatından sonra Allah Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem ile tevessül etmeyi bırakıp dua etmesi için 


amcası Abbas’a yönelmistir. Bu, onların Allah Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem’nun saglıgında “Allahım! Peygamberinin 


yüzüsuyu hürmetine bize yagmur  indir” dediklerini, O vefat ettikten  sonra  ise “Rasulullah’ın amcısı Abbas’ın hürmetine” 


demeye  basladıklarını  göstermez.  Bu  tür  bid’at  duaların  ne  Peygamber  sallallahu  aleyhi  ve  sellem’in  sünnetinde  ne  de 


Allah’ın kitabında bir yeri olmadıgını  iyi bildikleri  için böyle bir  seye basvurmamıslardır. Peygamber  sallallahu aleyhi ve 


sellem’in  vefatından  sonra,  bir  kimsenin  hatırıyla  tevessül  caiz  olsaydı  onun  hatırıyla  tevessül  öncelik  kazanırdı.  Bu  tür 


tevessül Mekke müsriklerinin sirkiyle benzesmektedir. 


“Onlara ancak bizi Allah’a yaklastırsınlar diye tapıyoruz” (Zümer, 39/3)  


Makamı-mevkii  ne  olursa  olsun  bir  yaratılmıs  ile  herhangi  bir  fayda  saglamak  veya  bir  zararı  basından  savmak  için  güç 


yetirir olduguna inanarak tevessülde bulunmak büyük sirktir. Allah korusun insanı dinden çıkarır. 13 


 


b) Ölmüs Evliya Ve Salihlere Seslenmek, Onlardan Yardım Dilemek, Adaklar Adamak:  


 


Salih kimselere seslenerek, onları çagırmak, onlara adak adamak gibi fiiller Allah’ın dininden degildir. Bunlar tevhidi ortadan 


kaldıran, büyük sirk kapsamına giren fiillerdir. Bir kimsenin “Ey Seyyidim filan, ey seyhim falan!... Elimden tut, su hacetimi 


gider”  türünden  sözler  sarfetmesi  bu  türün  kapsamındandır.  Ölmüs  kimselere  adak  adamak  da  mesru  bir  tevessül  türü 


degildir. Bir kimsenin “Ey efendim filan! Allah beni rızıklandırırsa... su dilegim yerine gelirse... senin için sunları yapacagım, 


kurban kesecegim” vb. sözleri bu baglamdadır. Bunların tümü ibadet türü olan dua ve adagı Allah’tan baskasına sarfetmektir 


ki slam dini bu gibi seylerden uzaktır.  


“Ekinlerinden, hayvanlarından Allah’a pay ayırıp dediler ki -Bu Allah’ın (iddialarına göre) bu da ortak kostuklarımızındır. 


Ortak  kostukları  için  olanlardan Allah’a  pay  düsmez. Allah  için  ayırdıklarından  ise  ortak  kostuklarına  da  aktarırlar. Ne 


kadar kötü hüküm veriyorlar.” (Enâm, 6/136) 


Allah’tan baskasına yönelmek, onlara duada bulunmak, onlar için türbeler yapıp içinde mum yakmak -ki günümüzde birçok 


cahil  kimse  bunları  slâm  adına  yapmaktadır.-  ne  peygamberimizin  ne  de  Selefi  Salih’in  yapmadıgı  slama  zıt  davranıs 


biçimleridir. Çünkü onlar dua’nın sadece Allah’a edilmesi gerektigine inanan kimselerdi. Su ayetle emrolundukları gibi; 


“Kullarım sana benden sorarlarsa bilsinler ki ben yakınım. Dua ettiginde bana dua edene karsılık veririm. Öyleyse çagrıma 


karsılık versinler ve bana iman etsinler ki dogru yolu bulurlar.” (Bakara, 2/186) 


Ve Muvahhidlerin mamı Sallallahu aleyhi vesellem de onlara sunu ögretmistir: 


“Dua, ibadettir.”14  


Dua ibadet iken nasıl olur da Allah’a mahsus bir ibadet biçimi O’ndan baskasına sarfedilebilir?... 


11 Abdullah Yolcu, Mesru ve Bid’at Tevessül, Guraba Yayınları El Brosürleri. 


12 Müslim. 


13 Abdullah Yolcu, Mesru ve Bid’at Tevessül, Guraba Yayınları El Brosürleri. 


14 Tirmizî. 


6


“Eger onları çagırırsanız,  sizin çagırmanızı  isitmezler. Faraza  isitseler bile  size  cevap  veremezler. Kıyamet günü de  sizin 


(onları Allah’a) ortak kosmanızı reddederler.  (Bu gerçegi) sana, herseyden haberi olan  (Allah’tan) baska hiç kimse haber 


veremez.” (Fatır, 35/14) 


Bil ki, bu amellerin bütünü tevhidle, peygamberlerin gönderilis amacı  ile çelismektedir. Peygamberler, Allah’tan baskasına 


ibadeti  ortadan  kaldırıp,  ibadeti  yalnızca  bir  olan  Allah’a  yöneltmek  için  gönderilmislerdir. Yine  peygamberler, Allah’ın 


amelleri kabulü için su iki sartın yerine gelmesi gerektigini beyan etmislerdir. Bu sartlar: 


1) Amelin salih olması 


2) Allah’ın seriatine uygun olmasıdır. 


Allah sirkten baska herseyi bagıslar. 


“Süphesiz Allah, sirkten baska herseyi diledigi kimsede bagıslar. Allah’a sirk kosan kimse büyük bir iftirada bulunmustur.” 


(Nisa, 4/48) 15 


 


c) Velilerin Ruhlarına Kurban Kesmek Ve Kabirleri Etrafında Ta’zimde Bulunmak:  


 


Günümüzde  cahillerin  yaptıgı  islerden  bazıları,  velilerin  türbeleri  önünde  kurban  kesmek,  belirli  zamanlarda  etrafında 


toplanıp ta’zimde bulunmak, sifa umuduyla hastaları onlara tasımak, oralarda geceleyip ölmüs olan velilerden sefaat istemek, 


onlara  seslenip  dua  talep  etmek,  onlardan  meded  ummak  gibi  seylerdir.  Bunların  tümü  Allah’ın  seriatinde  bulunmayan 


cahiliyye  isi  sapıkça  bid’atlerdir.  Allah’a,  ibadette  baskalarını  ortak  kosmaktır.  Allah,  bu  tür  sirklerden  kullarını 


sakındırmıstır. 


“Allah’a ibadet edin. Ona hiçbir seyi ortak kosmayın” (Nisa, 4/36) 


“Bile bile Allah’a esler kosmayın” (Bakara, 2/22) 


Bu isleri yapanla, yapılmasına rıza gösteren hüküm açısından aynı konumdadır. Bu hüküm sirktir, iman ettikten sonra küfre 


sapmaktır. Allah cümlemizi bundan korusun... 


Sasırtıcı  bir  gerçektir  ki,  bu  tür  bid’at  tevessüllere  basvuran  kimseler mesru  tevessül  çesitlerini  kullanmak  yönünden  pek 


zayıftırlar.  Kur’an  ve  sünnet  kaynaklı  mesru  tevessül  çesitlerini  bırakıp  kendi  uydurdukları  dualar  ve  bid’at  tevessül 


çesitleriyle  Allah’a  yakın  olmayı  ummaktadırlar.  Oysa  Allah  Rasulu  sallallahu  aleyhi  ve  sellem’nun  ve  ashabının 


uygulamaları bu konuda en hayırlı ve en faydalı olanıdır. 


“Hayırlı olanı daha asagısıyla mı degisiyorsunuz” (Bakara, 2/61) 


nkar  edilmeleri  din’de  asıl  olan,  iftira  yolu  ile  ona  eklenmeye  yeltenilen  bu  gibi  bid’atleri  ilk  defa  reddeden  biz  degiliz. 


Bilakis bu, Sahabe, Tabiûn ve Dört mam ile kıyamete kadar onlara uyan kimselerin yoludur. 16 


 


Müslümanların Tevessül Konusunda Yanlısa Düsme Nedenleri 


 


1) En önemli sebep taklittir. Taklit, bir kimsenin herhangi bir delile dayandırmadıgı bir görüsünü, kabullenmektir. Bu, ser’i 


açıdan yanlıs bir tutumdur ve yasaktır. Mukallid, delilini bilmeden taklit ettigi kimsenin görüsünü aksi sabit olsa da bagnazca 


savunan kimsedir. Allah bir çok ayette bu tutumdan sakındırmıstır. 


“Onlara  -Haydi, Allah’ın  indirdigine ve Rasule gelin, dendiginde derler ki- babalarımızı üzerinde buldugumuz  seyler bize 


yeter. Ya babaları birsey bilmeyen, dogru yola ermemis kimseler idiyse?...” (Maide, 5/104) 


Selef alimleri ve müçtehid imamlar aynı sekilde taklitten sakındırmıslardır. Zira taklit, çekisme, zayıflık ve saflarda bölünme 


sebebidir. Bu nedenle bütün meselelerde  tek bir kisiyi  taklit eden bir  sahabiye  rastlamak mümkün degildir. Dört  mâm da 


görüslerinde bagnaz bir  tutum  içerisine girmeyip kendilerine Allah Rasulu sallallahu aleyhi ve  sellem’nun sahih bir hadisi 


ulastıgında derhal görüslerini terketmislerdir. Ayrıca kullandıkları delilleri bilmeksizin kendilerini taklit etmekten baskalarını 


sakındırmıslar, su ayetin manasını hakkıyla anlamıs olduklarını ortaya koymuslardır.  


“Size indirilene uyun. Ondan baskasını dost edinip de uymayın. Ne kadar da az ögüt alıyorsunuz!...” (Araf, 7/3) 


2) Bir konuyu degerlendirirken ayet ve hadislerin bir kısmını alıp bir kısmını almamak. Bununla beraber, delil  edindikleri 


ayet ve hadisler de, halbuki ne onların ispat etmek istediklerine delil olabilir, ne de görüslerini destekler mahiyettedir. Ancak 


kesin olan su ki; onlar nasların delalet ettigi dogru tefsiri bilmiyorlar, ya da onları delalet ettiginden çok uzak anlamlara tevil 


ediyorlar. Su ayette oldugu gibi.  


“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve ona dogru vesile arayın” (Maide, 5/35) 


Bu ayette “vesile” den murad, taat ve hosnut oldugu amellerle Allah’a yakın olmaktır. Müfessirler arasında bu konuda ihtilaf 


yoktur. Oysa bazı kimseler bu ayeti Allah’tan baskasından meded ummaya delil getirmektedirler. Bu, Allah’ın kelamını tahrif 


etmektir. Allah’ın emrettigi vesile, müfessirlerin ittifak ettigi gibi salih ameller vasıtasıyla Allah’a yakın olma talebidir. 


15 Abdullah Yolcu, Mesru ve Bid’at Tevessül, Guraba Yayınları El Brosürleri. 


16 Abdullah Yolcu, Mesru ve Bid’at Tevessül, Guraba Yayınları El Brosürleri. 


7


Yine hadislerden ise bazı kimselerin bahsi geçen Yagmur Duası hadisinde Hz. Ömer’in Hz. Abbas’la yaptıgı tevessülü, Allah 


Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem’na yakınlıgı nedeniyle zatiyle yapmıs bir tevessül olarak degerlendirmeleri buna örnektir. 


Peki  o  zaman, Hz. Muaviye’nin  ve  diger müslümanların Yezid  b. Esved  el Cüresî  ile  yaptıkları  tevessüle  ne  buyrulur?... 


Curesi dua eder etmez yagmur yagmaya baslamıstır. Bu konuya örnek olarak Âmâ hadisini de verebiliriz. Âmânın biri Allah 


Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem’na gelerek  


“Bana afiyet vermesi için Allah’a dua et” der. Allah Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem ona  


“Dilersen dua ederim. Dilersen sabredersin. Bu senin için daha hayırlıdır” der. Âmâ da  


“dua et” diye  ısrarını bildirir. Bunun üzerine Allah Rasulu  sallallahu aleyhi ve sellem ona güzel bir  sekilde  abdest alıp su 


duayı söylemesini emreder.  


“Allahım  sana  peygamberin  rahmet  peygamberi Muhammed  sallallahu  aleyhi  ve  sellem  ile  yöneliyorum. Ey Muhammed! 


Hacetimin giderilmesi için seninle Rabbime yöneliyorum. Allahım! Benim hakkımda onu sefaatçi kıl!” Adam denileni yapar 


ve  gözleri  açılır. Hadiste  görüldügü  gibi Allah  Rasulu  sallallahu  aleyhi  ve  sellem’ndan  dua  talebi  vardır. Aynı  zamanda 


Allah’ın peygamberinin duasını kabulü için âmâ da dua etmekte “Allahım! Benim hakkımda onu sefaatçı kıl” demektedir. 


3) Aslı astarı olmayan hatta bazan dinin asıllarıyla çelisen uydurma hadislerle ve Allah Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem’na 


nisbeti kesinlik kazanmamıs zayıf hadislerle amel etmek. Örnek olması hasebiyle bunlardan birkaçını zikredelim. 


- “Makamımla tevessülde bulunun. Süphesiz Allah katında makamım büyüktür” Bu hadis uydurmadır, batıldır. 


- “Adem günah isleyince dedi ki -Ya Rab! Muhammed’in hakkı için senden beni bagıslamanı dilerim. Bunun üzerine Allah 


Teâlâ  


-Ey Âdem! Henüz yaratmadıgım halde Muhammed’i nasıl biliyorsun? diye sordu. Âdem  


-Ya Rab! Beni elinle yaratıp bana ruhundan üfleyince basımı kaldırdım ve arsın direkleri üzerinde su yazıyı gördüm: La ilahe 


llallah Muhammedur Rasulullah. Bildim  ki  Sen  adının  yanına  ancak  en  sevdigin  kimsenin  adını  yazarsın Allah  da  söyle 


buyurdu  


-Seni bagısladım Muhammed olmasaydı seni yaratmazdım.” 


mam Zehebi “Mizan” adlı eserinde der ki Bu haber batıldır, uydurmadır. 


-”Her kim evinden namaza çıkıp -Allahım! Senden isteyenler hakkı için bu yürüyüsüm hakkı için senden isterim, derse dilegi 


kabul olur.” 


Bu hadis zayıftır. bn Teymiyye ve Zehebi bu hadisi zayıf görmüslerdir. 17 


• Son Olarak:  


 


Muvahhid  bir  kula düsen,  kisiyi  büyük  sirke,  küçük  sirke veya  haram  olan  bir  bid’ate düsüren bid’at  tevessül  türlerinden 


sakınmaktır. Zira bu, duada haddi asmaktır ve duanın karsılıksız kalmasını gerektirir. Çünkü Allah azze ve celle ancak ser’i 


ölçüler içerisindeki duaları kabul eder. Ayrıca mü’min kul, dualarını Kur’an ve Sünnet’ten seçmeye özen göstermelidir. Zira 


bu, kabul edilme açısından daha güvenilirdir ve de kisiye sevap kazandırır. 


Allahım! Güzel isimlerin, yüce sıfatların; sana olan imanımız, Rasuluna duydugumuz sevgi ve sünnetine olan baglılıgımız; 


ancak senin vechini gözettigimiz salih amellerimiz ve içimizden salih kimselerin duasıyla sana yakınlık umar; bizleri yolunda 


çaba  gösteren,  yoluna  çagıran  Peygamber  sallallahu  aleyhi  ve  sellem’inin  sünnetine  baglı,  haktan  ayrılmayan  muvahhid 


kimseler kılmanı, bizi düsmanlarımıza galip getirip aziz Dinin slâm’ı yüceltmeyi bizlere nasip etmeni Senden dileriz. 18 


 


17 Abdullah Yolcu, Mesru ve Bid’at Tevessül, Guraba Yayınları El Brosürleri. 


18 Abdullah Yolcu, Mesru ve Bid’at Tevessül, Guraba Yayınları El Brosürleri. 



Son G?nderiler

KÂİNATI KİM YARATTI? ...

KÂİNATI KİM YARATTI? BENİ KİM YARATTI? NİÇİN? Ben doğru yol üzere miyim?

İslam Fıtrat, akıl ve ...

İslam Fıtrat, akıl ve saadet dinidir

İSLAM, ALLAH'IN GÖNDE ...

İSLAM, ALLAH'IN GÖNDERDİĞİ RASÛLLERİN DİNİDİR