Nitekim Allah Teâlâ bu konuda söyle buyurmaktadır:
"Gece ve gündüz, günes ve ay(ın birbirini takip etmesi),
O'nun (vahdâniyyetine ve kudretinin kemâline delâlet eden)
âyetlerindendir. Günese ya da aya secde etmeyin. (Zirâ günesi
de, ayı da yaratan ve onları idâre eden, Allah Teâlâ'dır). Sayet
yalnızca O'na ibâdet etmeyi (ve O'na hiçbir seyi ortak
kosmamayı) istiyorsanız, onları yaratan Allah'a secde edin."1
Baska bir âyet-i kerîmede söyle buyurmaktadır:
"(Ey insanlar!) Rabbiniz O Allahtır ki, gökleri ve yeri altı
günde yaratan, sonra (celâl ve azametine yarasır bir sekilde)
arsa istivâ eden, geceyi gündüzün üzerine elbise gibi giydirip
gündüzün aydınlıgını kaybettiren, gece ile gündüzün birbirini
sürekli ve hızlı bir sekilde takip etmesini saglayan, günesi, ayı
ve yıldızları emrine boyun egmis bir sekilde yaratandır.Biliniz ki
yaratma ve emretme, yalnızca O’na âittir. Âlemlerin Rabbi olan
Allah, (her türlü noksanlıklardan) münezzehtir."2
1 Fussilet Sûresi: 37
2 A’râf Sûresi:54
Dînin nedir?
Dînim 9slâm'dır. 9slâm, Allah Teâlâ'ya tam teslim olmak ve
yalnızca O'nun emrine boyun egmek demektir.
Nitekim Allah Teâlâ bu konuda söyle buyurmaktadır:
"Allah katında hak dîn, .slâm'dır. Kitap verilenler (yahûdî
ve hıristiyanlar), kendilerine ilim geldikten (peygamberler
gönderilip kitaplar indirilerek huccet ikâme edildikten) sonra,
aralarında kıskançlık (ve dünyalık istekler) yüzünden ayrılıga
düstüler. Her kim, Allah'ın âyetlerini inkâr ederse, (bilmelidir ki)
Allah'ın hesabı çok çabuktur. (Yapmakta olduklarının karsılıgını
mutlaka verecektir)."1
Baska bir âyet-i kerîmede söyle buyurmaktadır:
"Her kim, .slâm'dan baska bir dîn ararsa,o dîn ondan asla
kabul olunmayacak ve o, âhirette hüsrana ugrayanlardan
olacaktır."1
Yine baska bir âyet-i kerîmede söyle buyurmaktadır:
"Bugün size dîninizi (9slâm'ı, zafere erdirmek ve seriatını
tamamlamakla) kemâle erdirdim, (sizi câhiliyet karanlıgından
îmân nûruna çıkarmakla) üzerinize nimetimi tamamladım ve
sizin için dîn olarak .slâm'ı seçtim."
9slâm hangi sey üzerine binâ olunmustur?
9slâm dîni, bes rükûn üzerine binâ olunmustur.
Birincisi: Allah Teâlâ'dan baska hakkıyla ibâdet edilecek
hiçbir ilâhın olmadıgına ve Muhammed-sallallahu aleyhi ve sellem-'in Allah
Teâlâ'nın kulu ve elçisi olduguna sehâdet etmek.
.kincisi: Namazı dosdogru kılmak.
1 Âl-i 'mrân Sûresi: 85
2 En'âm Sûresi: 3
Üçüncüsü: Zekât (hak edene) vermek.
Dördüncüsü: Ramazan orucunu tutmak.
Besincisi: Yoluna gücü yettigi takdirde Beytullah'ı
haccetmektir
.mân ne demektir?
Îmân: Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine,
âhiret gününe ve kaderin hayrına ve serrine inanmandır.
Nitekim Allah Teâlâ bu konularda söyle buyurmaktadır:
"Rasûl (Muhammed-sallallahu aleyhi ve sellem-) Rabbinden kendisine
indirilene îmân etti. Müminler de (îmân ettiler). Onlardan
herbiri Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine
îmân ettiler.'Allah’ın peygamberlerinden hiçbiri arasında ayırım
yapmayız. .sittik ve îmân ettik. Ey Rabbimiz! Bizi bagısla.
Dönüs(ümüz de ancak) sanadır’ dediler."
.hsan ne demektir?
.hsan: Allah Teâlâ'yı görüyormus gibi O'na ibâdet
etmendir.Sayet sen O'nu görmüyorsan bile, O seni görmektedir.
Nitekim Allah Teâlâ ihsan hakkında söyle buyurmaktadır:
"Süphesiz ki Allah, (çirkinliklerden ve büyük günahlardan)
sakınanlar ve (farzlarını) güzel bir sekilde yerine getirenlerle
(yardımı ve tevfikiyle) beraberdir."2
Peygamberin kimdir?
Peygamberim, Hâsim oglu Abdulmuttâlib oglu Abdullah
oglu Muhammed-sallallahu aleyhi ve sellem-'dir. Hâsim Kureys'ten, Kureys
1 Bakara Sûresi:285
2 Nahl Sûresi: 128
Kinâne'den, Kinâne araplardan, araplar 9brahim-aleyhisselâm-'ın oglu
9smâil-aleyhisselâm-'ın zürriyetinden, 9smâil-aleyhisselâm- 9brahim-aleyhisselâm-'ın
soyundan, 9brahim-aleyhisselâm- ise Nûh-aleyhisselâm-'ın zürriyetindendir
Muhammed-sallallahu aleyhi ve sellem- kendisine hangi sûrenin
inmesiyle peygamber (nebî), hangi sûrenin inmesiyle de elçi
(rasûl) olmustur?
Muhammed-sallallahu aleyhi ve sellem- kendisine Alak sûresinin
inmesiyle peygamber (nebî), Müddessir sûresinin inmesiyle de
elçi (rasûl) olmustur.
Muhammed-sallallahu aleyhi ve sellem-'in mucizesi nedir?
Bütün yaratıkların ondan bir sûrenin benzerini meydana
getirmekten âciz kaldıkları Kur'an-Kerîm, Muhammed-sallallahu aleyhi
ve sellem-'in mucizesidir. Onlar arap dili konusunda fasih ve çok
kâbiliyetli olmalarına, Muhammed-sallallahu aleyhi ve sellem-'e ve ona
imân edenlere düsmanlık etmelerine ragmen yine de Kur'an-ı
Kerîm sûrelerinden bir benzerini meydana getirememislerdir.
Nitekim Allah Teâlâ bu konuda söyle buyurmaktadır:
"(Ey inatçı kâfirler!) Kulumuza (Muhammed-sallallahu aleyhi ve
sellem-'e) indirdigimiz Kur'an'dan herhangi bir süpheye düsüyor
(ve Kur'an'ın Allah katından indirildigine inanmıyor)sanız, onun
benzeri bir sûreyi getirin ve eger iddiânızda dogru kimseler
iseniz (ve gücünüz de yetiyorsa) Allah'ın dısındaki sâhitlerinizi
(yardımcılarınızı) çagırın (onlardan yardım isteyin)."1
Baska bir âyet-i kerîmede ise söyle buyurmaktadır:
"(Ey Muhammed!) De ki: Bu Kur'an'ın bir benzerini getirmek
için, insanlar ve cinler biraraya gelse ve birbirlerine
destek olsalar, yine de onun bir benzerini getiremezler."2
Muhammed-sallallahu aleyhi ve sellem-'in Allah'ın elçisi olduguna
delâlet eden sey nedir ?
1 Bakara Sûresi: 23
2 'srâ Sûresi: 88
Soru 12
Muhammed-sallallahu aleyhi ve sellem-'in Allah'ın elçisi olduguna,
Allah Teâlâ'nın su sözü delâlet etmektedir:
"Muhammed,ancak bir peygamberdir.Kendisinden önce
de peygamberler gelip geçmistir. Simdi o (eceli gelir de) ölür
veya öldürülürse, dîninizden dönecek (ve peygamberinizin
getirmis oldugu seyleri bırakacak) mısınız? Sizden kim dîninden
dönerse, Allah'a hiçbir sekilde zarar veremeyecektir. (O ancak
kendisine büyük zarar verir. Kim de îmânda sebât eder ve 9slâm
nimetine karsılık olarak Rabbine sükrederse), süphesiz ki Allah,
sükredenleri (en güzel bir sekilde) mükafatlandıracaktır."1
Allah Teâlâ'nın su sözü de, Muhammed-sallallahu aleyhi ve sellem-'in
Allah'ın elçisi olduguna delâlet etmektedir:
"Muhammed, Allah’ın elçisidir. Beraberinde olanlar da
kâfirlere karsı çetin, kendi aralarında merhametlidirler. Onları,
(namazlarında) rükûya varırken,secde ederken görürsün.Onlar,
Allah’tan bir lütuf ve hosnutluk ümit ederler. (Allah'a itaatlerinin)
belirtileri, yüzlerindeki secde izindendir. Onların Tevrat’taki
vasıfları budur. .ncil’deki vasıfları da söyledir: Onlar, filizini yarıp
çıkarmıs, gittikçe onu kuvvetlendirerek kalınlasmıs, gövdesi
üzerine dikilmis bir ekine benzer ki bu, ekicilerin de hosuna
gider.Allah, böylelikle onları (mü'minleri) çogaltıp kuvvetlendirmekle
kâfirleri öfkelendirir. Allah, onlardan îmân edip salih
amel isleyenlere bir magfiret ve büyük bir ecir (cennet)
vâdetmistir."1
Muhammed-sallallahu aleyhi ve sellem-'in nebî yani peygamber
olduguna delâlet eden sey nedir?
Muhammed-sallallahu aleyhi ve sellem-'in nebî yani peygamber
olduguna, Allah Teâlâ'nın su sözü delâlet etmektedir:
"Muhammed, erkeklerinizden hiçbirinin babası degildir.
Fakat o, Allah'ın elçisi ve peygamberlerin sonuncusudur.
(Ondan sonra kıyâmete kadar peygamber gelmeyecektir.)
Allah, (yaptıgınız) her seyi en iyi bilendir."1
Bu âyetler, Muhammed-sallallahu aleyhi ve sellem-'in peygamber ve
peygamberlerin sonuncusu olduguna delâlet etmektedir.
Allah Teâlâ, Muhammed-sallallahu aleyhi ve sellem-'i ne ile
görevlendirmis yani niçin göndermistir?
Allah Teâlâ Muhammed-sallallahu aleyhi ve sellem-'i, insanlarla
cinleri yalnızca kendisine ibâdet etsin, kendisine ortak kosmasın
ve kendisiyle birlikte baska ilâh edinmesinler diye göndermistir.
Muhammed-sallallahu aleyhi ve sellem- de meleklere, peygamberlere,
sâlih kimselere, taslara ve agaçlara ibâdet etmekten onları
yasaklamıstır.
Nitekim Allah Teâlâ bu konuda söyle buyurmaktadır:
"(Ey Muhammed!) Senden önce hiçbir elçi göndermedik
ki ona; ‘Benden baska hakkıyla ibâdet edilecek hiçbir ilâh
yoktur. O halde ancak bana ibâdet edin’ diye vahyetmis
olmayalım."1
Baska bir âyetlerde söyle buyurmaktadır:
"Süphesiz ki biz,(geçmiste) her ümmete bir elçi gönderdik
(ve ona söyle söylemesini emrettik:)‘Yalnızca Allah’a ibâdet
edin ve tâgûta ibâdet etmekten sakının."2
"(Ey Muhammed!) Senden önce gönderdigimiz elçilerimiz(
in ümmetlerin)e bir sor!Rahmân'dan baska ibâdet edilecek
ilahlar (edinin diye) emretmis miyiz?"3
"Ben, cinleri ve insanları ancak bana ibâdet etsinler diye
yarattım.Ben, onlardan ne bana bir rızık vermelerini, ne de beni
1 Enbiyâ Sûresi: 25
2 Nahl Sûresi:36
3 Zuhruf Sûresi: 45
doyurmalarını istiyorum. Süphesiz ki (kullarına) rızık veren, güç
ve kuvvet sahibi yalnızca Allah’tır."1
Allah Teâlâ'nın insanları ve cinleri yalnızca kendisine
ibâdet etmelerinden ve kendisini birlemelerinden baska bir
gâye için yaratmadıgı, kullarına bunu emretsinler diye de
peygamberler gönderdigi böylece anlasılmıs olmaktadır.
Rubûbiyet Tevhîdi ile Ulûhiyet Tevhîdi arasındaki fark
nedir?
Rubûbiyet Tevhîdi: Yaratmak, rızık vermek, diriltmek,
öldürmek, yagmur yagdırmak, bitkileri yesertmek ve kâinattaki
isleri çekip-çevirmek gibi, yegâne Rab olan Allah Teâlâ'nın
fiilleridir.
Ulûhiyet Tevhîdi: Yalvarıp-yakarmak,korkmak, ümit etmek,
tevekkül etmek,tevbe etmek,istemek,ürpermek, adak adamak
ve imdat dilemek gibi kulun fiili olan ibâdetlerdir.
1 Zâriyât Sûresi:56-58
Soru 15
Cevap 15
Allah Teâlâ'dan baskasına yapılması câiz olmayan ibâdet
çesitleri nelerdir?
Yalvarıp-yakarmak, imdat ve yardım dilemek, kurban
kesmek, adak adamak, korkmak, ümit etmek, tevekkül etmek,
tevbe etmek, sevmek, hasyet, istemek, arzu etmek, ürpermek,
ilâh kabul etmek, egilmek (rükû), secde etmek, boyun egmek
ve tâzim göstermek gibi ibâdetler, Allah Teâlâ'dan baskasına
yapılması câiz olmayan ibâdet çesitlerindir ki, bunlar ulûhiyet
özelliklerindendir.
Allah Teâlâ'nın yapılmasını emrettigi en büyük emir ve
yapılmasını yasakladıgı en büyük yasak nedir?
Allah Teâlâ'nın yapılmasını emrettigi en büyük emir,
yalnızca kendisine ibâdet edilmesi, yapılmasını yasakladıgı en
büyük yasak ise, ibâdette kendisine ortak kosulmasıdır. Bu, Allah
Teâlâ ile birlikte baskasına yalvarıp-yakarmak veya ibâdetleri
Allah Teâlâ'dan baskası adına yapmaktır.
Her kim, ibâdetlerden herhangi birisini Allah Teâlâ'dan
baskasına yaparsa, o kimseyi kendisine rab ve ilâh edinmis ve
Allah Teâlâ ile birlikte baskasını O'na ortak kosmus olur. Veyahut
da ibâdetlerden herhangi birisini Allah Teâlâ'dan baskası adına
yapmıs olur.
Her müslümanın ögrenmesi ve ona göre hareket etmesi
gereken üç mesele nedir?
Her müslümanın ögrenmesi ve ona göre hareket etmesi
gereken üç mesele sunlardır:
Birincisi: Allah Teâlâ bizi yaratmıs, bize rızık vermis ve bizi
bası-bos bırakmamıstır.Aksine bize peygamber göndermistir.Kim
ona itaat ederse, cennete girecek, kim de ona karsı gelirse,
cehenneme girecektir.
.kincisi: Allah Teâlâ, ister kendisine yakın bir melek olsun,
isterse gönderdigi bir peygamber olsun, ibâdette kendisine hiç
kimsenin ortak kosmasına râzı olmaz.
Üçüncüsü: Kim, Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem-'e itaat eder ve
ibâdette Allah Teâlâ'yı birlerse, en yakın akrabası bile olsa,
Allah ve Rasûlüne düsmanlık eden kimseye sevgi ve dostluk
beslemesi asla câiz degildir.
Allah ne demektir?
Allah: 9lâhlıgı ve yaratmıs oldugu bütün kulların yalnızca
kendisine ibâdet etmelerini hak eden demektir.
Allah Teâlâ seni niçin yaratmıstır?
Allah Teâlâ beni, kendisine ibâdet etmem için yaratmıstır.
Allah Teâlâ'ya ibâdet etmek ne demektir?
Allah Teâlâ'ya ibâdet etmek; O'nu birlemek ve O'na itaat
etmek demektir.
Allah Teâlâ'ya ibâdet etmek gerektigine dâir delil nedir?
Allah Teâlâ'ya ibâdet etmek gerektigine dâir delil, Allah
Teâlâ'nın su sözüdür:
"Ben, cinleri ve insanları ancak bana ibâdet etsinler diye
yarattım.Ben, onlardan ne bana bir rızık vermelerini, ne de beni
doyurmalarını istiyorum. Süphesiz ki (kullarına) rızık veren, güç
ve kuvvet sahibi ancak Allah’tır."1
Allah Teâlâ'nın üzerimize farz kıldıgı ilk sey nedir?
Allah Teâlâ'nın üzerimize farz kıldıgı ilk sey; tâgûtu inkâr
etmek ve Allah Teâlâ'ya îmân etmektir.
Nitekim Allah Teâlâ bu konuda söyle buyurmaktadır:
1 Zâriyât Sûresi:56-58
"Dînde zorlama yoktur. Artık hak ile bâtıl (hidâyet ile
dalâlet) birbirinden ayırt edilmistir. O halde kim, tâgûtu inkâr
eder ve Allah’a îmân ederse, kopmayan saglam kulpa sarılmıstır.
Allah, (kullarının söylediklerini) hakkıyla isiten ve (onların
yaptıklarını ve niyetlerini) iyi bilendir."1
Âyet-i kerîmede geçen
demektir?
Âyet-i kerîmede geçen "Saglam Kulp"; "Lâ ilâhe illallah"
demektir. "Lâ ilahe"; reddetmek, "illallah" ise; kabul etmek
"Lâ ilâhe illallah" sözündeki "reddetmek" ve "kabul
etmek" ne demektir?
Allah Teâlâ'nın dısında ibâdet edilen bütün ilâhları reddetmek,
ibâdetin yalnızca Allah Teâlâ'ya yapılması gerektigini
ve O'nun hiçbir ortagının bulunmadıgını kabul etmek demektir.
Allah Teâlâ'nın dısında ibâdet edilen bütün ilâhları reddetmeye,
ibâdetin yalnızca Allah Teâlâ'ya yapılması gerektigine
ve O'nun hiçbir ortagının bulunmadıgına delil nedir?
Allah Teâlâ'nın dısında ibâdet edilen bütün ilâhları reddetmeye
su âyet-i kerîme delâlet etmektedir:
"(Ey Muhammed!Hatırlar mısın?) Bir zaman .brahim,
babası ve kavmine demisti ki: 'Ben, sizin (Allah'tan baskasına)
ibâdet ettiklerinizden uzagım."1
1 Zuhruf Sûresi: 26
9bâdetin yalnızca Allah Teâlâ'ya yapılması gerektigine ve
O'nun hiçbir ortagının bulunmadıgına ise su âyet-i kerîme
delâlet etmektedir:
"Ben, yalnızca beni yaratana ibâdet ederim. Zirâ O, beni
dogru yola iletecektir."1
Tâgûtlar kaç tanedir?
Tâgûtların sayısı pek çok olup baslıcaları bes tanedir:
1. 9blis (seytan) -Allah'ın lâneti onun üzerine olsun-.
2. Kendisine ibâdet edilen ve buna râzı olan kimse.
3. 9nsanları kendisine ibâdet etmeye çagıran kimse.
4. Gayptan bir sey bildigini iddiâ eden kimse.
5. Allah Teâlâ'nın indirdigi hükümlerden baska hükümler
ile hükmeden kimse.
1 Zuhruf Sûresi: 27
Kelime-i sehâdetten sonra amellerin en fazîletlisi
hangisidir?
Kelime-i sehâdetten sonra amellerin en fazîletlisi, bes vakit
namazdır. Bu namazların da sartları, rükünleri ve vâcipleri vardır.
A) .Namazın sar t lar ı dokuz tanedi r .Bunlar :
1. Müslüman olmak.
2. Akıllı olmak.
3. 9yi ile kötüyü birbirinden ayırt edecek çagda olmak.
4. Hadesten (büyük ve küçük abdestten) temizlenmek.
5. Necâsetten (pislikten) temizlenmek.
6. Avret yerini örtmek.
7. Kıbleye yönelmek.
8. Namaz vaktinin girmesi.
9. Niyet.
B) . Namazın rükünler i ondör t tanedi r .Bunlar :
1. Gücü yettigi takdirde ayakta durmak (kıyam).
2. Tahrime (9ftitah) tekbiri almak.
3. Fâtiha sûresini okumak.
4. Rükûya egilmek.
5. Rükûdan dogrulmak.
6. Yedi aza (iki el, iki diz, iki ayak basparmakları ve alınla
burun) üzerine secde etmek.
7. Secdeden dogrulmak.
8. 9ki secde arasında oturmak.
9. Namazın bütün rükünlerinde tâdili erkâna uymak.
10. Namazın bütün rükünleri arasında sıraya riâyet etmek.
11. Son tesehhüd.
12. Son tesehhüd için oturmak.
13. Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem-'e salât ve selâmda
bulunmak (salli ve bârik duâlarını okumak).
14. Selâm vermek.
Namazın vâcipler i sekiz tanedi r .Bunlar :
1. Tahrime (iftitah) tekbirinin dısındaki bütün tekbirleri
getirmek.
2. Rükûda iken 'Subhâne Rabbiye'l-Azîm' demek.
3. Rükûdan dogrulduktan sonra imam olsun, tek basına
olsun, 'Semiallahu limen hamideh' demek.
4. Rükûdan dogrulduktan sonra, ister 9mam olsun, ister
imama uyan olsun, isterse tek basına olsun, 'Rabbenâ ve lekel-
Hamd' demek.
5. Secdede iken 'Subhâne Rabbiyel-A'lâ' demek.
6. 9ki secde arasında 'Rabbigfirlî' demek.
7. Namazdaki ilk tesehhüd.
8. 9lk tesehhüd için oturmak.
Bunların dısındaki söz ve fiiller ise, sünnettir.
Allah Teâlâ, cinleri ve insanları öldükten sonra yeniden
diriltecek mi? 9yi amellerine karsılık onları mükafatlandıracak ve
kötü amellerine karsılık da cezâlandıracak mı? Allah Teâlâ'ya
itaat eden cennete, O'nu inkâr eden ve baskasını O'na ortak
kosan cehenneme girecek mi?
Evet. Allah Teâlâ, cinleri ve insanları öldükten sonra yeniden
diriltecek, iyi amellerine karsılık onları mükafatlandıracak
ve kötü amellerine karsılık da cezâlandıracaktır.Allah Teâlâ'ya
itaat eden cennete, O'nu inkâr eden ve baskasını O'na ortak
kosan cehenneme girecektir.
Nitekim Allah Teâlâ bu konuda söyle buyurmaktadır:
".nkâr edenler, (ölümden sonra kabirlerinden) kesinlikle
diriltilmeyecelerini iddiâ ettiler. (Ey Muhammed! Onlara) de ki:
Hayır! Rabbime yemîn olsun ki (kabirlerinizden) mutlaka
diriltileceksiniz, sonra da (dünyada) yaptıklarınız size haber
verilecektir. Bu (durum), Allah'a göre çok kolaydır."1
Baska bir âyet-i kerîmede söyle buyurmaktadır:
1 Tegâbun Sûresi: 7
"(Ey insanlar!) Sizi topraktan yarattık, (öldükten sonra) sizi
tekrar oraya (topraga) döndürecegiz ve (hesap ve cezâ için)
sizi bir kez daha (diriltilmis olarak) oradan çıkaracagız."1
Kur'an-ı Kerîm'de bu konuda sayılamayacak kadar pek
çok delil vardır.
Asagıdaki âyet-i kerîmeye göre, Allah Teâlâ'dan baskası
adına kurban kesen kimsenin hükmü nedir?
Allah Teâlâ'dan baskası adına kurban kesen kimse, kâfir
ve dînden dönmüstür. Kestigi kurbanın etinden de yenilmez.
Çünkü kestigi kurbanda iki sey biraraya gelmektedir:
Birincisi: Kesilen kurban, dînden dönen (mürted)in kestigi
hayvan hükmündedir ki âlimlerin ittifakıyla dînden dönenin
kestigi hayvanın etinden yenilmez.
.kincisi: Kesilen kurban, Allah Teâlâ'dan baskası adına
kesilmistir.Nitekim Allah Teâlâ bunu haram kılmıs ve söyle
buyurmustur:
1 Tâ Hâ Sûresi: 55
olunan seyde, (bogazlanmadan ölen) les veya akıtılmıs kan
yahut domuz eti -ki domuz eti, necistir/pistir- ya da Allah'a
itaatten çıkarak Allah'tan baskası adına kesilmis bir hayvanın
dısında, yiyecek kimseye haram kılınan bir sey bulamıyorum.
Kim, (siddetli açlık sebebiyle) lezzet almamak ve zaruret sınırını
asmamak kaydıyla bu haram kılınan seylerden yemek
zorunda kalırsa, bilsin ki Rabbin (onu) çok bagıslayıcı ve (ona)
çok merhamet edicidir."1
Sirkin çesitleri nelerdir?
Ölülerden ihtiyaçlarını gidermelerini istemek, onlardan
imdat dilemek ve onlara yönelmek gibi sirkin çesitleri vardır. 9ste
bu, dünyada var olan sirkin esasıdır.Çünkü ölünün ameli kesilmis
1 En'âm Sûresi: 145
ve sona ermistir. Ölü, kendisine ne bir fayda, ne de bir zarar
vermeye güç yetiremezken,kendisinden imdat dileyen kimseye
nasıl güç yetirebilsin?!!
Allah Teâlâ katında ölüden kendisine sefaat etmesini
isteyen kimse, sefaat eden ile yanında sefaat edileni bilmemesinden
dolayıdır.Zirâ izni olmadan hiç kimse Allah Teâlâ'nın
katında sefaat edemez. Allah Teâlâ, kendisinden baskasına
yalvarıp yakarmayı ve kendisinden istemeyi sefaat etme izni
için sebep kılmamıstır. O'nun iznine sebep olacak olan, tevhîdin
kâmil olmasıdır. Allah Teâlâ'dan baskasına yalvarıp yakaran ve
ondan istekte bulunan müsrik ise, bu izne engel teskil eden bir
sebep getirmistir.
Si rk iki çesi t t i r :
Bi r incisi : 9nsanı dînden çıkaran sirktir ki buna büyük sirk
denir.
.kincisi : Riyâ sirki gibi, insanı dînden çıkarmayan sirktir ki
buna küçük sirk denir.
Nifâk (münâfıklık) çesitleri nelerdir ve nifâk ne demektir?
Bi r incisi :9tikâdî nifâktır ki bu nifâk,Kur'an-ı Kerîm'de birçok
yerde zikredilmis, Allah Teâlâ bu nifâk ehline cehennemin en alt
tabakasını uygun görmüstür.
.kincisi : Amelî nifâktır.
Nitekim Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda söyle
buyurmaktadır:
"Dört haslet kimde bulunursa, o kimse hâlis münâfık olur.
Kimde de bu hasletlerden birisi bulunursa, onu terk edene
kadar onda nifâk hasletlerinden birisi bulunmus olur. (Bunlar:
Kendisine bir sey) emânet edildiginde, emânete ihânet eder,
konustugunda yalan söyler, söz verdiginde sözünde durmaz,
münâkasa ettiginde haktan meyledip bâtıl ve yalan söyler,
küfreder ve çirkin seylerle suçlar."1
Baska bir hadiste söyle buyurmaktadır:
1 Buhârî ve Müslim
"Münâfıgın alâmeti üçtür: Konustugunda yalan söyler, söz
verdiginde sözünde durmaz ve (kendisine bir sey) emânet
edildiginde emânete ihânet eder."1
Bazı fazîletli âlimler; 'amelî nifâk, .slâm esası ile birarada
bulunabilir, lâkin bu nifâk bir kimsede saglamlasır ve kâmil
olursa, sahibi namaz kılsa, oruç tutsa ve müslüman oldugunu
iddiâ etse bile tamamen .slâm dîninden çıkar' demislerdir.
Çünkü îmân, bu kötü hasletlerden alıkoyar.Bu hasletler bir
kulda kâmil olur ve îmânı da onu bu hasletlerden alıkoymazsa,
bu takdirde o kimse hâlis (katıksız) münâfık olur.
9slâm dîninin ikinci mertebesi hangisidir?
9slâm dîninin ikinci mertebesi, îmândır.
Îmân kaç sûbedir?
1 Buhârî ve Müslim
Îmân, yetmis küsür sûbedir.En yüksek sûbesi, "Lâ ilâhe
illallah" sözü, en alt sûbesi ise insanlara eziyet veren seyi yoldan
kaldırmaktır. Hayâ da îmândan bir sûbedir.
Îmânın kaç rüknü vardır?
Îmânın altı rüknü vardır.
Bi r incisi : Allah Teâlâ'ya îmân etmek.
.kincisi : Meleklerine îmân etmek.
Üçüncüsü: Kitaplarına îmân etmek.
Dördüncüsü: Peygamberlerine îmân etmek.
Besincisi : Âhiret gününe îmân etmek.
Al t ıncısı : Kaderin hayrına ve serrine îmân etmektir.
9slâm dîninin üçüncü mertebesi hangisidir?
9slâm dîninin üçüncüsü mertebesi, ihsândır. Onun bir rüknü
vardır ki o da, Allah Teâlâ'yı görüyormusçasına O'na ibâdet
etmendir. Sen O'nu görmesen bile O seni görmektedir.
9nsanlar, yeniden diriliste amellerine karsılık hesaba çekilecekler,
iyi veya kötü, yaptıklarının karısılıgını alacaklar mı?
Evet.9nsanlar, yeniden diriliste amellerine karsılık hesaba
çekilecekler, iyi veya kötü, yaptıklarının karısılıgını alacaklardır.
Nitekim Allah Teâlâ bu konuda söyle buyurmaktadır:
"Göklerde ve yerde ne varsa, hepsi Allah'ındır.Bu, Allah'ın
kötülük edenleri, yaptıklarıyla cezâlandırması, güzel davrananları
da daha güzeli (cennet) ile mükâfatlandırması içindir."1
Ölümden sonraki yeniden dirilisi inkâr edenin hükmü
nedir?
1 Necm Sûresi: 31
Ölümden sonraki yeniden dirilisi inkâr eden kimse kâfirdir.
Nitekim Allah Teâlâ bu konuda söyle buyurmaktadır:
".nkâr edenler, (ölümden sonra kabirlerinden) kesinlikle
diriltilmeyecelerini iddiâ ettiler. (Ey Muhammed! Onlara) de ki:
Hayır! Rabbime yemîn olsun ki (kabirlerinizden) mutlaka
diriltileceksiniz, sonra da (dünyada) yaptıklarınız size haber
verilecektir. Bu (durum), Allah'a göre çok kolaydır."1
Allah Teâlâ'nın, kendilerine elçi gönderip onlara ' yalnızca
Allah'a ibâdet edin ve tâgûta ibâdet etmekten kaçının' diye
emretmedigi bir topluluk kalmıs mıdır?
1 Tegâbun Sûresi: 7
Allah Teâlâ'nın, kendilerine elçi gönderip onlara ' yalnızca
Allah'a ibâdet edin ve tâgûta ibâdet etmekten kaçının' diye
emretmedigi hiçbir topluluk kalmamıstır.
Nitekim Allah Teâlâ bu konuda söyle buyurmaktadır:
"Süphesiz ki biz, (geçmiste) her ümmete bir peygamber
gönderdik (ve ona söyle söylemesini emrettik:)‘Yalnızca Allah’a
ibâdet edin ve tâgûta ibâdet etmekten sakının."1
Tevhîd çesitleri nelerdir?
Tevhîd üç çesittir:
Bi r incisi : Mekkeli müsriklerin de kabul ettikleri Rubûbiyet
Tevhîdidir.
Nitekim Allah Teâlâ bu konuda söyle buyurmaktadır:
1 Nahl Sûresi:36
"(Ey Muhammed! O müsriklere) De ki: Gökten (yagmur
yagdırmak) ve yerden (çesitli bitkiler yesertmek sûretiyle) size
kim rızık veriyor? Ya da kulaklara ve gözlere kim sahip
bulunuyor? Ölüden diriyi, diriden de ölüyü kim çıkarıyor?
(Gökte ve yerde bulunan) isleri kim idâre ediyor? (Sana bütün
bunları yapan) Allah'tır, diyeceklerdir.O halde onlara de ki:
(O'ndan baskasına ibâdet ederseniz) O'nun azabın(a maruz
kalmak)dan korkmaz mısınız?"1
.kincisi: Cinlerle insanların hepsinin ibâdetlerini yalnızca
Allah Teâlâ'ya hâlis kılmaları demek olan Ulûhiyet Tevhîdidir. Zirâ
ilâh kelimesi, arap dilinde ibâdet için kendisine yönelilen, kastedilen
varlık demektir. Eskiden araplar; 'Allah, ilâhların ilâhıdır',
derlerdi. Lâkin Allah Teâlâ ile birlikte sâlih kimseler ve melekler
gibi kimseleri, baska ilâhlar edinirlerdi. Onlardan baskaları ise
'Allah buna râzı olur, O'nun katında bize sefaatçi olsun' derlerdi.
Üçüncüsü: Sıfatlar Tevhîdidir. Allah Teâlâ'nın sıfatlarını
kabul etmedikçe, ne Rubûbiyet Tevhîdi, ne de Ulûhiyet Tevhîdi
isâbetli olur.Lâkin Mekkeli müsrikler,(günümüzde) Allah Teâlâ'nın
sıfatlarını inkâr edenlerden daha akıllı kimselerdi.
1 Yunus Sûresi: 31