Ummu Habîbe
رضي الله عنها
Rasûlullah صلى الله عليه وسلم daha sonra Ummu Habibe Ramle bint Ebi Sufyan
Sahr bin Harb El-Kuraşiyye El-Emeviyye. Rasulullah صلى الله عليه وسلم Ramle
Habeşistan hicreti sırasındayken evlenmiş, 400 dinar mehir
ücretini Necâşi ödemiştir. Oradan getirilmiş sonra kardeşi
Muâviye radiyallahu anhu zamanında vefat etmiştir.
Safiyye رضي الله عنها
h
Rasulullah صلى الله عليه وسلمSafiyye bint Huyay bin Ahtab (Kendisi Harun bin
İmran oğullarından Nadr kabilesinin efendisidir.) Safiyye hem
peygamber evlatlarından hem de peygamber eşidir. Yeryüzündeki
kadınların en güzellerinden idi. Önceleri savaş esiri iken daha sonra
Rasulullah صلى الله عليه وسلمonu nikahına almıştır. Mehri ise özgür kılınması idi.
Bu şekilde bir sünnetin varlığı da böylece bilinmiş oldu.
Meymûne
رضي الله عنها
Rasûlullah صلى الله عليه وسلمen son olarak kaza umresi yaptığı sene umre
bittiminde Meymûne bint El-Haris El-Hilaliyye ile
evlenmiştir.
Rasûlullah 9صلى الله عليه وسلم hanımı sağken vefat etmiş, onun ardından vefat eden ilk
hanımı Zeyneb bin Cahş (hicri 20. Yıl) iken sonuncusu Ummu
Seleme’dir. Bu annemiz, hicri 62 yılında Yezid bin Muaviye zamanında
vefat etmiştir.
Zeyneb bint Cahş
رضي الله عنها
Rasûlullah صلى الله عليه وسلم ardından Zeyneb bint Cahş ile evlenmiştir. Kendisi
Beni Esed bin Huzeyme’dendir. Halası Umeyme’nin kızıdır. Bu
ayet onun hakkında nazil olmuştur: “Zeyd onunla alakasını
kesince seni onunla evlendirdik.” [Ahzab 37]. Bu annemiz
diğer peygamber hanımlarına karşı övünür, şöyle derdi: “Sizleri
aileleriniz evlendirdi; Beni ise Allah yedi kat sema üzerinden
evlendirdi”. İşte bu sadece ona özel bir nikah idi. Ömer bin
Hattab’ın -radiyallahu anh- ilk hilafet döneminde canını teslim
etmiştir. İşin başında Zeyd -radiyallahu anh’ın eşi iken daha sonra
ümmetine bu hususta bir günah olmadığını anlatmak için Allahu
teâla onu Elçisi ile evlendirdi. Artık evlatlıkların boşadıkları
kadınlarla evlenme hususu açığa çıkmış oldu.
Şeyh Heysem SERHAN
30
2. Kısım: Rasûlullah’ın صلى الله عليه وسلم
Hayatı
Allah elçisinin hayatından kesitler صلى الله عليه وسلم
31
1.Peygamberlikten Önce
Doğduğu yıl
Allah elçisi صلى الله عليه وسلم hicretten 53 sene önce Fil yılı olarak adlandırılan
sene pazartesi günü rabîu’l evvel ayında dünyaya gelmiştir. Bu 571
miladi senesine denk gelir. Fillerin Allah tarafından dizginlenmesi
peygamber ve Allah’ın evi için bir önemli mukaddime ve teşriftir.
Babası
Abdullah bin Abdulmuttalib, oğlu Muhammed doğmadan vefat etmiştir.
Böylece yetim olarak dünyaya gelmiştir صلى الله عليه وسلم
Annesi
Âmine bint Vehb Zühraoğullarından olup, oğlu Muhammed صلى الله عليه وسلم yedi
yaşındayken annesini yitirmiştir.
Kefâleti
Anasının vefatından sonra dedesi Abdulmuttalib ona bakmış, sonra
torunu 8 yaşında iken o da vefat etmiş; ardından amcası Ebu Talib
(Abdumenaf) onun bakımını üstlenmiştir.
Nebînin صلى الله عليه وسلم Süt Anneleri
Suveybiye
Ebu Leheb’in azadlısı Suveybe’nin emzirdikleri: Muhammed صلى الله عليه وسلم
ve Elçinin amcası Hamza, bu kadının oğlu Mesrûh’un sütünü
emmişlerdir.
Halîme sadiyye
Abdullah’ın sütünü emmiştir. Abdullah, Uneyse ve
Cezzame’nin (Şeyma) kardeşidir. Bunlar Sa’dî
kabilesinden Haris bin Abduluzza’nın evlatlarıdır.
Halime; Muhammed صلى الله عليه وسلم ile amcası Ebu süfyan bin
Haris bin Abdulmuttalib’i emzirmiştir.
Nebînin صلى الله عليه وسلمMürebbiyeleri
Şeymâ
Halime Es-Sa’diyye’nin kızı olan Şeymâ aynı zamanda Allah
Rasûlünün süt bacısıdır. Hevazan topluluğu ile gelen süt kardeşi
odur. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem, üzerindeki hakkını
gözeterek onun gelişinde misavir perverlik göstermiş, elbisesini
süt kardeşinin altına sermiştir.
spread his garment for her to sit down, observing her rights as
his foster sister but also wet-nurse.
Annesi
Âmine
Halime Es-Sa’diyye Suveybe
Şeyh Heysem SERHAN
32
Nebînin صلى الله عليه وسلمMürebbiyeleri
Ummu Eymen
Bereke El-Habeşiyye Peygamberimize صلى الله عليه وسلم babasından miras
kalmış dadısı idi. (Kocası ölünce, peygamberlikten kısa bir süre
sonra) Resûlullah’ın çok sevdiği evlatlığı Zeyd b. Hârise ile
evlendi, bu evlilikten de Üsâme b. Zeyd dünyaya geldi.
Resûlullah’ın vefatından sonraki günlerde Ebû Bekir ile
Ömer, zaman zaman onu ziyaret ederdi. Bu ziyaretlerden birinde
Ümmü Eymen ağlamış, Niçin ağlıyorsun? Oysa Resûlullah’ın
Allah katında olması daha hayırlıdır” deyince,
“Ben Rasûlûllah’ın Allah katında olmasının daha hayırlı
olduğunu bilmediğim için ağlamıyorum. Ben, gökten vahiy
kesildiği için ağlıyorum” dedi. Onun bu sözleri Ebubekir’le
Ömer’i de ağlattı -radiyallahu anhum-.
Mesleği
Peygamberlikten önce koyun gütmeyle iştigal etmiştir. Daha sonra bu
kendisine sabır, merhamet ve zayıfları gözetmek gibi hususlarda talim
olacaktı. Rasûlullah صلى الله عليه وسلم bir gün: “Allâh Teâlâ’nın gönderdiği her
peygamber, mutlaka koyun gütmüştür.” buyurdu.Bunun üzerine sahâbîleri:
“−Siz de mi koyun güttünüz, yâ Rasûlallâh?” diye sordular. Rasûlullah :صلى الله عليه وسلم
“−Evet, ücret karşılığında Mekke’lilerin koyunlarını güderdim.” buyurdu.
Ticaret ve
Evlilik
Rasûlullah صلى الله عليه وسلم yirmi beş yaşlarında iken Şam taraflarına
doğru ticarete gitmiş, Busra’ya uğrayıp dönmüştür.
Dönüşünde Hatice bint Huveylid ile kendisi için ilk evliliği
gerçekleştirmiştir. .رضي الله عنها
Kabenin Tamiri
Rasûlullah صلى الله عليه وسلم otuz beş yaşlarında iken Ka’benin binası
yıkılmaya yüz tutmuştu. Kurayş tamir için kolları sıvamış ve her
kabile bir uçtan bina etmeye başlamış oldu. Haceru-l esved
tarafına gelince aralarında ayrılık çıktı. Kim bu şerefli taşı
gediğine oturtacaktı? Dört yahut beş gece geçtikten sonra artık
topluluğa gelen ilk kimsenin hakemliğine başvurulacaktı. İşte o
hakem Rasûlullah صلى الله عليه وسلم idi. Taşı büyükçe bir bezin içerisine koyup
kabile büyüklerine taksim etti. Yerine ulaşınca taşı gediğine
Rasûlullah صلى الله عليه وسلم yerleştirdi.
Yalnızlık
Müminlerin annesi Âişe رضي الله عنه ا anlatıyor:
“Sonra ona yalnızlık sevdirildi. Artık Hira dağındaki mağarada
yalnızlığa çekilip, orada geceler boyu, ailesine dönmeden tek
başına ibadet ediyordu. Artık onun en nefret ettiği şey kavminin
ibadet ettiği putlar idi.
Allah elçisinin hayatından kesitler صلى الله عليه وسلم
33
2. Vahyin Başlangıcı
40 yaşına girince nübüvvet parıltısından nasibini almaya başlamış,
Yüce Allah ona peygamberliği pazartesi günü ikram etmiştir.
Peygamberliğin Başlangıcı
Aişe radıyallahu anhâ anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a vahiy olarak ilk
başlayan şey uykuda gördüğü salih rüyalar idi. Rüyada her ne görürse, sabah
aydınlığı gibi aynen vukua geliyordu. (Bu esnada) ona yalnızlık sevdirilmişti. Hira
mağarasına çekilip orada, ailesine dönmeksizin birkaç gece tek başına kalıp,
tahannüs'de bulunuyordu. -Tahannüs ibadette bulunma demektir.- Bu maksadla
yanına azık alıyor, azığı tükenince Hatice radıyallahu anha'ya dönüyor, yine aynı
şekilde azık alıp tekrar gidiyordu. Bu hal, kendisine Hira mağarasında Hak gelinceye
kadar devam etti. Bir gün ona melek gelip:
"Oku!" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm:
"Ben okuma bilmiyorum!" cevabını verdi. (Aleyhissalâtu vesselâm hâdisenin gerisini
şöyle anlatır: "Ben okuma bilmiyorum deyince) melek beni tutup kucakladı, takatim
kesilinceye kadar sıktı. Sonra bıraktı. Tekrar:
"Oku!" dedi. Ben tekrar:
"Okuma bilmiyorum!" dedim. Beni ikinci defa kucaklayıp takatım kesilinceye kadar
sıktı. Sonra tekrar bıraktı ve: "Oku!" dedi. Ben yine: "Okuma bilmiyorum!" dedim.
Beni tekrar alıp, üçüncü sefer takatım kesilinceye kadar sıktı. Sonra bıraktı ve:
"Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı bir kan pıhtısından yarattı. Oku! Rabbin
kerimdir, o kalemle öğretti. İnsana bilmediğini öğretti" (Alâk 1-5) dedi."
Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bu vahiyleri öğrenmiş olarak döndü. Kalbinde bir
titreme (bir korku) vardı. Hatice'nin yanına geldi ve:
"Beni örtün, beni örtün!" buyurdu. Onu örttüler. Korku gidinceye kadar öyle kaldı.
(Sükûnete erince) Hatice radıyallahu anhâ'ya, başından geçenleri anlattı ve:
"Nefsim hususunda korktum!" dedi. Hatice de:
"Asla korkma! Vallahi Allah seni ebediyen rüsvay etmeyecektir. Zira sen, sıla-i
rahimde bulunursun, doğru konuşursun, işini göremeyenlerin yükünü taşırsın. Fakire
kazandırırsın. Misafire ikram edersin. Hak yolunda zuhur eden hadiseler karşısında
(halka) yardım edersin!" dedi. Sonra Hatice, Aleyhissalâtu vesselâm'ı alıp Varaka
İbnu Nevfel İbni esed İbni Abdi'l-Uzzâ İbni Kusay'a götürdü. Bu zat, Hatice’nin
amcasının oğlu idi. Cahiliye devrinde Hristiyan olmuş bir kimseydi. İbranice (okuma)
yazma bilirdi. İncil'den, Allah'ın dilediği kadarını İbranice olarak yazmıştı. Gözleri
âma olmuş yaşlı bir ihtiyardı. Hatice kendisine:
"Ey amcamoğlu! Kardeşinin oğlunu bir dinle, ne söylüyor!" dedi. Varaka
Aleyhissalâtu vesselâm'a:
"Ey kardeşimin oğlu! Neler de görüyorsun?" diye sordu. Aleyhissalâtu vesselâm
gördüklerini anlattı. Varaka da O'na:
"Bu gördüğün melektir. O Musa'ya da inmiştir. Keşke ben genç olsaydım (da sana
yardım etseydim); keşke, kavmin seni sürüp çıkardıkları vakit hayatta olsaydım!"
dedi. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm:
"Onlar beni buradan sürüp çıkaracaklar mı?" diye sordu. Varaka:
"Senin getirdiğin gibi bir din getiren hiç kimse yok ki, O'na husumet edilmemiş
olsun!
Şeyh Heysem SERHAN
34
Peygamberliği
O gününü görürsem, sana müessir yardımda bulunurum!" dedi. Ancak çok geçmeden
Varaka vefat etti ve vahiy de fetrete girdi (Kesildi)."
Rasûlullah şöyle anlatıyor: Yolda giderken bir ses duydum. Derken başımı kaldırdım,
Bana Hira’da gelen Meleği göğü ve yeri kaplamış halde gördüm. Kalbimi bir korku
kapladı. Dönüp aileme şöyle dedim:
" Beni örtün!, Beni örtün!" dedim. Derken şu âyetler nazil oldu. (Mealen): "Ey
örtüsüne bürünen! Kalk! (İnsanları) korkut! Rabbini büyükle, elbiseni
temizle…Pislikten kaçın.." (Müddessir suresi). Sonrasında vahiy yoğun bir şekilde
inmeye devam etti.
Vahyin Çeşitleri
1.Salih
Rüyalar
2. Kalbine
inen vahiy
3. İnsan
Şekline
Giren
Melek
4. çıngırak zil
Aişe radıyallahu anhâ anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu
vesselâm'a vahiy olarak ilk başlayan şey uykuda gördüğü
salih rüyalar idi. Rüyada her ne görürse, sabah aydınlığı gibi
aynen vukua geliyordu.
Melek bazen doğrudan onun kalbine -ona
görünmeden- vahyi ulaştırırdı. Şöyle buyururdu:
“Ruhu-l Emin kalbime ilka edip şöyle haber verdi”.
Şöyle buyurmuştur صلى الله عليه وسلم: Melek bazen bir adamın şekline girip
benimle konuşurdu. Ben de dediğini anlardım.” Bu haldeyken
sahabeler de Meleği görebiliyordu bazen.
Rasûlullah صلى الله عليه وسلم: "(Vahiy) Bazen çıngırak sesine benzeyen bir sesle
gelir. Böylesi bana en ağır olanıdır. O hal benden gider gitmez
meleğin bana söylediğini kavramış olurum.” Aişe radiyallahu
anha anlatıyor: "Ben, gerçekten Peygamberimize soğuğu şiddetli
bir günde vahiy geldiğine şahit olmuştum. Vahiy kesildiği
zaman şakakları şapır şapır terliyordu. Öyle ki devesi üzerinde
olsa vahyin ağırlığından deve yere çökekalırdı.
5. Meleği
asıl şekliyle
görmek
Meleği bazen asıl heyetinde/şeklinde görürdü.
İstediği şeyleri böylece vahyederdi. Bu, Necm
suresinde zikredildiği üzere iki kere hâsıl olmuştur.
6. Allah
tarafından
aracısız
vahiy
Allah Teala’nın doğrudan/aracısız bir halde, mi’râc
gecesi göklerin üzerinden namazın farz oluşu gibi
bazı şeyler vahyetmesi buna örnektir.
7. Allah
onunla
konuştu
Allah onunla صلى الله عليه وسلم konuşurdu. Aracısız bir şekilde
Musa علييه السي م ile konuştuğu gibi melek vasıtası
olmaksızın konuşurdu.
Allah elçisinin hayatından kesitler صلى الله عليه وسلم
35
İlk inen
âyetler
Ona inen ilk âyetler Alak sûresinin şu âyetleridir:
1, 2. Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı "alak" dan (kan
pıhtısından) yarattı.
3.Oku! Senin Rabbin en cömert olandır.
4, 5.O, kalemle yazmayı öğretendir, insana bilmediğini öğretendir.
Davetinin aşamaları
3. Kavmi
uyarmak
4. Atalarına henüz bir uyarıcı gelmemiş Arap kavmini uyarmak
1. Nübuvvet 2. Yakın akrabaları uyarmak
5. Kıyamete kadar geçerli olacak şekilde, davetinin ulaştığı tüm
cinlere ve insanlara uyarıda bulunmak.
Davetin
halleri
1. Gizliden çağrı: Başlangıçta olup üç sene sürmüştür.
2. Açıktan çağrı: Sen sana buyrulanı açıkça duyur…” [Hicr, 94] emri
ile artık açıktan davet başlamış oldu.
Ona ilk imân edenler
Erkeklerden: Ebu Bekr Sıddık Hanımlardan: Hatice
Çocuklardan: Ali ibn Ebi Tâlib Azatlılardan: Zeyd bin Harise
Kölelerden: Bilâl ibn Rebâh El-Habeşî
İslama ilk girenler
Yukarda zikri geçenlerden ve Ehli beytinden sonra ilk imân
edenler şunlardır: Osman bin Affan, Talha bin Ubeydullah,
Zübeyr bin El-Avvam, Sa’d bin Ebi Vakkas, Abdurrahman bin
Avf, Habbab bin El-Ert, Suhayb Er-Rumi, Ammar bin Yasir ve
anası Sümeyye, Ebu Ubeyde Âmir bin El-Cerrah, Osman bin
Maz’ûn, Ebu Seleme bin Abdilesed, Ve Utbe bin Ğazvan. Allah
hepsinden razı olsun.
Şeyh Heysem SERHAN
36
3. Mekke Dönemi
Müşriklerin Peygambere صلى الله عليه وسلم ve Ashabına Eziyetleri
Müşrikler Peygamber ’ صلى الله عليه وسلمin çağrısının doğruluğunu ve insanların onun
etrafında artık toplanmaya başlandığını görünce farklı şekillerde eziyetler
vermeye başlamıştır. Bu eziyetin bazı suretleri şunlardır:
- İnsanlar arasında onun صلى الله عليه وسلمsihirbaz olduğu sözünü yayıp insanları
uzak tutmak.
- İnsanlar arasında onun صلى الله عليه وسلم mecnûn olduğu söyletisini çıkardılar.
- İnsanlar arasında Emin/güvenilir ve doğru olarak parmakla
gösterilmesine rağmen ona صلى الله عليه وسلم yalancı dediler.
- Onunla صلى الله عليه وسلم ve getirdikleri ile alay etmek.
- Gürültü patırtı çıkarıp Peygamber صلى الله عليه وسلم davete başlayınca insanların
vahye ve hak olana kulak asmalarını akamete uğratmaya çalışmak.
- Mekke’ye hac, umre ve diğer ziyaretler için gelenleri önceden
karşılayıp Allah elçisine صلى الله عليه وسلمkarşı dolduruşa getirip sakındırmak.
- Bedenine eziyet vermek: Ukbe bin Ebi Mu’ît bir keresinde onun
elbisesini boğarcasına çekmişti, Ebu Bekir radiyallahu anhu bu
duruma müdahele etmişti. Ayrıca bir keresinde deve sakatatını Allah
صلى الله عليه وسلم üzerine atmıştı da kızı Fatıma radiyallahu anha gelip üzerinden
almıştı.
- Onun doğrudan canına kasdetmek. Amcası Ebu Talib’e Umare bin
El-Velîd’i Muhammed صلى الله عليه وسلمile değişme teklifi ettiler. Böylece onun
canına kasdetmeye yol aradılar. Hicret sırasında da onu öldürme
girişimleri olmuştur.
- Zayıf Müminlere şiddetle eziyet etmek. Bilal’in karnına taş
koydular. Yasir ailesine ve başkalarına türlü eziyetler vermeleri
gibi…
Müslümanlar sayıca çoğalmaya başlayınca kafirler
endişeye kapıldı. Bundan dolayı Allah rasûlüne صلى الله عليه وسلم eziyet
ve fitneler daha yoğunlaşmaya başladı. Böyle bir durumda
Nebî صلى الله عليه وسلم onlara Habeşistan’a hicret için izin verip şöyle
demişti : “Orada insanlara zulmetmeyen bir kral
vardır.”
Habeşistana Hicret
Allah elçisinin hayatından kesitler صلى الله عليه وسلم
37
Habeşistana Hicret
İlk hicret
Oraya 12 erkek ve 4 kadın hicret etmiştir. Aralarında ilk
olarak çıkan Osmân bin Affân رضييي الله عنييه ,ve eşi olan
Peygamber kızı Rukayye vardır. Orada güzel bir şekilde
ağırlandılar. Daha sonrasında Kurayş kabilesinin iman ettiği
söylentisi ile Mekke’ye geri dönseler de haber gerçeği
yansıtmıyordu. Artık eskisinden daha çok eziyet görmeye
başladılar. Hal böyleyken bazıları tekrar geri döndü. Ardında
kalanlar arasında Abdullah bin Mes’ûd da olan bu topluluk
Mekke’de büyük eziyetler görüyordu…
İkinci hicret
Daha sonraki hicret dalgasında 83 erkek 18 kadın vardı.
Necâşî’nin yanında güzelce ağırlandılar. Bu Kurayş
kabilesinin kulağına gidince Amr bin Âs ile Abdullah
bin Ebi Rabiya’yı türlü düzmece ve hileler ile Habeş’e
gönderdilerse de Yüce Allah bu tuzakları başlarına
geçirmiştir.
Hamza ve
Ömer artık
Müslüman
Peygamberliğin 6.yılında Kurayş’in en güçlülerinden addedilen
Hamza Müslüman olmuştur. Sonra peygamberin صلى الله عليه وسلم duasının
bereketiyle Ömer de artık Müslüman olunca Kurayş’e karşı büyük
bir güç elde edilmiş oldu. Artık Kurayş’in eli Müslümanlara kolayca
uzanmıyordu.
Ebu Tâlib
ve
Haticenin
vefatı
Bundan birkaç ay sonra amcası Ebu Talib 87 yaşında
vefat etmiştir. Sonrasında ise Hatîce radiyallahu anha
vefat etmiştir. Artık kafirler daha fazla eziyet vermeye
başladılar.
Taif Kıssası
Muhammed صلى الله عليه وسلم daha sonra beraberinde Zeyd bin Harise ile Tâif’e
doğru yola çıkıp onları Yüce Allah’a davete gitmiştir. Günler boyu
davet etmişse de kimse bu çağrıya icabet etmemiştir. Eziyet edip
onu şehirden çıkardılar. Allah elçisi صلى الله عليه وسلم orada taşlanmış,
ayaklarından kanlar akmıştır. Ardından Nebî صلى الله عليه وسلم Mekke’ye doğru
yola çıkmıştır. Mekke’ye ise ancak Mut’im bin Adiy’in onu
korumasıyla ve güvencesiyle girmiştir.
Ebu Talib
Taraftarlarına
boykot
Kurayş’in Eziyetleri gittikçe artıyor, Ehli beyte ve Ebu Talib
taraftarlarına karşı boykota başlıyorlardı. Bu yaptırımlar
sırasında Abdullah ibn Abbas doğmuştur. Müşrikler Allah
elçisine صلى الله عليه وسلم şiddetli eziyetler veriyordu. Bu boykottan
çıktığında Nebîmiz artık 49 yaşındaydı.
Şeyh Heysem SERHAN
38
Cinlerin
İman
etmeleri
Yine bu yolda Nahle isimli bir yerde cinlerden yedi cin
Rasûlullah’ı Kur’an tilavet ederken işitirler. Sonra iman
ederler.
İsrâ ve
Mirâc
Bu dönemde Allah rasûlü صلى الله عليه وسلم bedeniyle Mescidi Aksa’ya bir
gecede götürülmüş, ardından da göğe yükseltilmiştir. Ruhu ve
bedeni ile göğe çıkarılan Peygamberimize صلى الله عليه وسلم burada Yüce Allah
aracısız hitapta bulunmuş ve namaz işte burada farz kılınmıştır.
Kabilelere İslâm
Daveti Yapılıyor
Allah elçisi صلى الله عليه وسلمMekke’de bulunduğu bu kalan süreçte artık
farklı mevsim ve panayırlarda bazı kabilelere İslam’ı
anlatıyor; Ancak ne yazık ki bu yüz çevirmelerden ötürü İman
edenlerin hicret edebileceği bir yurt ortamı oluşmamıştı. Oysa
bunu yapsalardı cennet onlara ödül olacaktı! Ancak bu şerefi
Yüce Allah Ensâra nasip etmek istiyordu. Onlardan altı kişi bu
mübarek tevhîd davetine olumlu cevap verince Medine’ye
dönüp insanları bu dine davet ettiler. Artık Muhammed’in صلى الله عليه وسلم
adının yüceltilmediği hiç bir Ensârî evi kalmamıştı.
İlk Biat
Daha sonra Mekke’ye gelecek sene Ensâr’dan on iki kişi
gelecekti. Aralarında önceden iman eden 6 kişiden 5’i
vardı. Daha sonra kadınların biatının mezkûr olduğu
Mümtehine suresindeki gibi biatta bulundular. Sonra
Medine’ye doğru yola koyuldular.
Ensâr ve Akabe Biatı
İkinci Biat
Gelecek yıl yeni bir grup gelmişti. Sayıları 73 erkek ve
iki kadın idi.
Onlar sonuncu Akabe biatını şu durumda
gerçekleştirdiler: Nebî’yi kadınlarını, çocuklarını ve
canlarını korudukları gibi koruyacaklardı. Daha sonra
Nebî içlerinden 12 önder seçecekti.
Addâs
İslama
giriyor
Yol dönüşünde Nebînin صلى الله عليه وسلم Hristiyan olan Addâs ile yolları
kesişiyor. Addas İman edip onu doğruluyor.
Allah elçisinin hayatından kesitler صلى الله عليه وسلم
39
Hicrete İzin Veriliyor
Peygamber صلى الله عليه وسلم, arkadaşlarının Medine'ye göç etmesine izin verdi, bu
yüzden bazıları gruplar olarak gizlice Mekke’den ayrıldılar.
Bunlardan ilki: Ebu Seleme bin Abdulesed El-Mahzûmî’dir. Mus'ab
ibn Umeyr hakkında da ilk muhacir olduğu ayrıca rivayet edilmiştir.
Ensâr onlara barınak verip onlara yardım etti; İslam Medine'de artık
yayılıyordu.
Daha sonra Allah elçisinin صلى الله عليه وسلم hicret etmesine izin verildi, Rabi'ulevvel
ayının bir pazartesi günü Mekke’den ayrılırken o sırada elli üç
yaşındaydı, onunla birlikte Ebu Bekir, Âmir bin Fuheyra (Ebu
Bekir’in azatlısı) ve rehberleri Abdullah bin Uraykıt El-Leysî vardı.
Sevr mağarasına o ve Ebu Bekir beraber girmiş, burada üç gün
kalmışlardı.
Daha sonra ise sahil yolundan devam edeceklerdi.
Medine Dönemi
Nebînin صلى الله عليه وسلم
Medineye
Girişi
Peygamber صلى الله عليه وسلمve beraberindekiler Medine'ye vardıklarında
tarih 12 Rabi'ul-evvel Pazartesi idi, Medine'nin en yüksek
noktasıdan inip Kuba’da kaldılar. Burada Amr ibn Avf
oğullarının yanına gidip onlarla on dört gün geçirdiler.
İslâmın İlk
Mescidi
Ardından Kuba mescidini inşa ettiler. Ömer ibn El-Hattâb
radiyallahu anhu şöyle dedi: Peygamber صلى الله عليه وسلم her cumartesi Kuba
Mescidi'ne yürüyerek veya bineğiyle giderdi. Peygamber صلى الله عليه وسلم
ayrıca şöyle buyurmuştur: “Kuba Mescidi'nde bir namaz kılmak
umre yapmak gibidir.
Mescid-i Nebevinin inşâsı
Nebî صلى الله عليه وسلم devesine binip Medine’ye girince insanlar devenin yularına
yapışıp onu kendi evlerine konuk etmek istese de o şöyle buyurmuştur:
“(Deveyi) bırakın çünkü ona gideceği yer emredilmiştir.” Nihayetinde
deve bugün mescidin olduğu yere çökmüştür. Burada Beni Neccar’dan
Süheyl ve Sehl kardeşlerin deve ağılları vardı. Daha sonra Ebu Eyyub El-
Ensarî’nin evinde kalmaya başlamıştır. Bu araziye gelen Allah elçisi صلى الله عليه وسلم
kendi eliyle tuğla ve ağaç dalları taşıyıp ashabıyla burayı bina etmeye
başladılar. Daha sonra mescidin yanı başına kendine ve eşlerine evler
bina etmiştir. Mescide en yakın ev Aişe radiyallahu anha’nın evidir.
İnşası bittikten sonra Allah elçisi صلى الله عليه وسلم Ebu Eyyub El-Ensârî’nin evinden
kendi evine taşınmıştır.
Şeyh Heysem SERHAN
40
İslam
Kardeşi
Peygamber صلى الله عليه وسلم, mescidi inşâ ettikten sonra doksan kişi olan Muhacir ile
bir o kadar sayıda olan bazı Ensâr’ı kardeş yaptı. Bedir olayına kadar
devam edecek bu muâhatta/kardeş kılmada herkes İslam kardeşine
mirasçı olacaktı.
Savaş İzni
Peygamber صلى الله عليه وسلم Medine’de Ensar ile düzeni oturtunca Yüce Allah’ın şu sözleri nazil
oldu: “Kendileriyle savaşılanlara (müminlere), zulme uğramış olmaları sebebiyle,
(savaş konusunda) izin verildi. Şüphe yok ki Allah, onlara yardıma mutlak
surette kadirdir. (39) Onlar, başka değil, sırf «Rabbimiz Allah'tır» dedikleri için
haksız yere yurtlarından çıkarılmış kimselerdir.” [Hac, 39-40]
Böylece Yüce Allah, onlara müşriklerle savaşmaları hususunda izin vermiştir.
Peygamber صلى الله عليه وسلم’in ilk gazve ve seriyyeleri şunlardır: Ebva, Buvat ve Uşeyra gazveleri
ve bazı seriyyeler.
Kıble değişiyor
Mirac gecesinde namazın farz kılınmasından sonra Allah rasûlü Beytu-l
Makdis tarafına doğru namaz kılıyor olsa da gözü göğe yönelip Allah’tan
kıblenin Ka’be’ye çevrilmesini umuyordu. Yüce Allah şöyle buyurdu: “(Ey
Muhammed!) Biz senin çok defa yüzünü göğe doğru çevirip durduğunu
(vahiy beklediğini) görüyoruz. (Merak etme) elbette seni, hoşnut
olacağın kıbleye çevireceğiz.” [Bakara, 144]
Bundan sonra hicretin ikinci yılında kıblemiz Ka’be olacaktı.
Yahudiler
Peygamber صلى الله عليه وسلم Medine'ye geldiğinde Yahudiler onun gerçek bir peygamber
olduğunu çok iyi biliyordu; zira vasıflarını Tevrat’ta yazılı halde buluyorlardı.
Bununla beraber onlardan sadece birkaçı İslam'ı benimseyecekti. Onlardan
İslam’ı benimseyen en önemli kişi zaten en bilginleri olan hahamları Abdullah
bin Selâm radiyallahu anhu’dur. Peygamber صلى الله عليه وسلمYahudi kabileleri olan Beni
Kaynuka, Beni Nadr ve Beni Kurayza ile daha işin başında iken anlaşmalar
yapmıştır.
Bedir Gazvesi
Hicretin ikinci senesi Ramazan ayında Rasûlullah 310 صلى الله عليه وسلم ’u geçen bir
sayıda sahabî ile Şam’dan dönen Kurayş kafilesinin geçeceği rotaya
doğru hareket edecekken Ebu Süfyan komutasındaki bu kâfile rotadan
sapmış, bu durumu duyan Mekke’deki Kurayşliler şeytanın da
kışkırtmasıyla Müminlerle savaşmaya doğru çıkıp, büyük Bedir yahut
daha sonra ‘Furkan günü’ olarak anılacak savaş için Müminlerle
karşılamışlar.
İki topluluk çarpışmazdan evvel Allah Rasûlü صلى الله عليه وسلم Rabbine el açıp
yalvarıp yakardı. Hemen kulunun duasına icabet eden Yüce Allah,
muvahhidler ordusunu görünmez savaşçı melekler ile destekledi.
Sonuç olarak Yüce Allah, şu kafirler topluluğunu hezimete uğratmış
îlayı kelimetullah hasıl olmuştur. Bedir galibiyeti sonucunda
Mü’minler 14 şehit çıkarmış, kafirlerden ise 70 kişi ölmüştür.
Allah elçisinin hayatından kesitler صلى الله عليه وسلم
41
Beni
Kaynuka
gazvesi
Hicretin 3. Yılına gelince Yahudi Kaynuka oğulları önceden yaptıkları
anlaşmayı bozdular. Allah elçisi صلى الله عليه وسلم onların mahallesini 15 gün
boyunca kuşattıktan sonra sürülmeye mahkum edildiler. Sayıları 700
küsur idi.
Uhud Savaşı
Tarih Şevval ayını gösterince Kureyş müşrikleri Bedir'de öldürülen
kimselerin öcünü almak için 3 bine yakın adamlarıyla Medine'ye doğru
yola koyuldular. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem bunu işitince
700'e yakın ashabıyla Uhuda doğru harekete geçti; Ancak münafıklar
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem’i -savaşmaları gerekirken- daha
sonra yarı yolda bırakacaktı.
İşin başında üstünlük Müslümanlardayken daha sonra Allah bazı
Müslümanları imtihan etmiş, Müşrikler saldırı şansı bulunca Resulullah
sallallahu aleyhi ve sellem'e kadar ilerleyip onu yaralamış ve o gün Allah
elçisinin dişi kırılmıştır. O gün melekler de Müslümanlarla beraber
savaşıyordu. Bazı Müslümanların -Allah onlardan razı olsun- emirlere
itaatteki kusurları neticesinde 70'e yakın sahabe şehit olmuştur.
Aralarında Hamza bin Abdulmuttalip ve Musab Bin Umeyr ve Enes bin
Nadır ve Hanzala el-Gasil ve başkaları da vardı.
O gün Talha bin Ubeydullah güzel bir imtihan örneği göstermiş, Allah
elçisi صلى الله عليه وسلم onun hakkında “Vacip kıldı kendine” demiştir. Sonrasında dağa
doğru çekilmişler ve Allah müşriklerin şerrinden korumuştur.
Uhud günü Allah büyük bir imtihan uygulamış, o gün Allah müminleri
imtihan etmiş ve münafıkları ortaya çıkarmıştır. Böylece Müminler ile
münafıkların safları belirginleşmişti. Ve Allah kimi sahabeye de şehadet
ikram etmiştir.
Hicretin 4.yılı
Hicretin 4. yılına gelince 70 Kur'an hafızı sahabe Meune kuyusunun
yanında öldürüldüler. Yine bu sene Müslümanlar, Beni Nadr
kabilesini kuşatmış, Allah kalplerine korku salmış ardından
Peygamber صلى الله عليه وسلم tarafından Medine'den başka bir yurda sürgün edildiler.
Onlar hakkında Haşr suresi nazil olmuştur.
Mureysî Gazvesi
Hicret'in 5 yılına gelince Nebi sallallahu aleyhi ve sellem Beni
Mustalık Kabilesi ile savaşıp bu savaştan galip çıkmıştır. Dönüş
yolunda teyemmüm meşru kılınmış, ifk hadisesi ortaya çıkmıştır.
Münafıklar, Tahire Tertemiz annemiz Ayşe radıyallahu anha’ya iftira
atmış, bu durum Allah resulüne çok ağır gelmiştir. Yüce Allah onun
beraatini Nur suresinde açıklığa kavuşturulmuş daha sonra iftira
edenler Had cezasına çarptırılmıştır
Şeyh Heysem SERHAN
42
Ahzab Savaşı
Hicret'in 5. yılı Şevval ayında Müslümanlar, Müşrikler ile aynı safta olan
Yahudiler ile Hendek (Ahzap) savaşı yapmıştır.
Selman El-Farisi, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e kafirler topluluğu
ile mücadele etmek için Hendek kazılması tavsiyesinde bulunmuştur.
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem 3000 kişilik ordusuyla sil’ dağını
arkasına alıp hendeği önüne siper olarak kazmıştır. Anlaşmaya uyması
gereken Yahudi Beni Kurayza anlaşmayı bozmuş ve dahi düşmanlık edip
Müslümanları içeriden vurmak istemiştir.
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bu durum karşısında Nuaym Bin
Mesud radıyallahu anhu’yu onlara göndermiş, savaşta hile sanatını
konuşturup onların aralarını bozmuştur.
Daha sonra Yüce Allah bu kalabalık düşman topluluğuna rüzgarlardan
müteşekkil ordularını gönderip çadırlarını kökünden sökülmüş hale
getirip, yemek kazanlarını darmadağın etmiş, onları bu rüzgar ile çok
şiddetli bir şekilde sarsmış, kalplerine korku yerleştirmiş, onları orada
rüsvay etmiştir. Artık tuzakları başlarına geçirilmiş bir şekilde geri
döndüler. Savaş bitmiş; Artık sıra Beni Kurayza’nın icabına bakmaya
gelmişti. Onlara hüküm verecek kimse Sad bin Muaz radıyallahu anh idi.
Bu savaş sırasında Ahzab suresi nazil olmuştur.
Hudeybiye Anlaşması
Hicret'in 6. Yılına gelince Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem 1400
sahabî ile umre yapmaya yola koyulmuştu. Ancak Hudeybiye’ye varınca
Kurayş müşrikleri onu Mekke'ye girmekten alıkoydular. Ancak bu olay
sonrasında Mekke müşrikleri ile Müslümanlar arasında artık 10 sene
boyunca devam edecek ateşkes imzalandı.
Yüce Rabbimiz meâlen şöyle buyurur: “Biz senin için apaçık bir Fetih
kıldık”
Bu anlaşma neticesinde Kurayş gelecek sene müminlerin Umre
yapmasına karşı çıkamayacak ve o sene zi-lka’de ayında kaza umresi
yapılacaktı.
Hayber Gazvesi
Hayber gazvesi Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem Hudeybiye’den
döndükten 20 gün sonra vuku bulmuştur. Peygamber sallallahu aleyhi ve
sellem Medine'nin kuzeyinde bulunan Hayber’e doğru yola çıkıp
Hayber’de onları 20 gün boyunca kuşatmış, Müslümanlar büyük bir
mücadele ve sabırda bulunmuştur.
Yahudiler sonlarının helak olduğunu anlayınca Peygamber sallallahu
aleyhi ve sellem’e kan dökülmesin diye barış teklifi sundular. Artık
silahsız, sadece elbiseleriyle dışarı çıkmalarına izin verilecek, elde edilen
ürünlerin yarısını vergi olarak vereceklerdi.
Allah elçisinin hayatından kesitler صلى الله عليه وسلم
43
Cafer geliyor
Peygamber صلى الله عليه وسلم Hayber’deyken Ebu Hureyre radiyallahu anhu Müslüman
olup Medine'ye gelmiş ve yine aynı sene Peygamber’in amcasının oğlu Cafer
bin Ebi Talib beraberinde Habeş’ten gelen Müslümanlarla Medine'ye
geldikleri sırada Muhammed صلى الله عليه وسلم Hayber'de idi. Daha sonra Ebu Musa El
Eş'ari ile onun cemaati Medine'ye gelmişlerdi . رضي الله عنهم
Mute Gazvesi
Hicretin 8. Yılında Mute Savaşı vuku bulmuştur. Sebebi ise şuydu: Gassânî -
hıristiyan Arapları’nın reislerinden Şürahbîl b. Amr’ın, Resûlullah’ın bir
mektubunu Busrâ-Filistin valisine götürmekte olan Hâris b. Umeyr’i öldürerek
kabileler ve devletler arası bir teamülü bozması Peygamber صلى الله عليه وسلم‘i ciddi bir tavır
almaya sevketti. Hemen bir ordu hazırlığına girişen Peygamber صلى الله عليه وسلم kısa zamanda
ortaya çıkan 3000 kişilik kuvvetin kumandanlığına sırasıyla Zeyd b. Hârise,
Ca‘fer b. Ebû Tâlib ve Abdullah b. Revâha’yı getirdi. Bunlardan biri şehid
olduğu takdirde diğeri kumandayı ele alacaktı.
Herakles beraberinde Arap dostlarından da müteşekkil 200.000 kişilik ordusuyla
Müslümanlarla Mute’de savaşmıştır. Allah elçisinin صلى الله عليه وسلم tayin ettiği 3 komutan
şehit düşmüş, ardından komutaya Halid Bin Velid geçmiştir. Bu komutayı en
güzel şekilde idare eden Halid’in önderliğindeki Müslümanlar daha sonra Allah
düşmanlarını bozguna uğratmış, bu zor savaştan zaferle çıkmayı başarmışlardır.
Büyük Mekke Fethi
Aynı sene Kurayş'in müttefiklerinden olan Beni Bekr, müslümanların müttefiki
olan Huzaa kabilesine karşı taşkınlık etmiş, Kurayş onlara gizliden yardımda
bulunmuştur. Bu durum Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in kulağına
gidince Mekke'nin fethi için hazırlıklar başladı.
Ebu Süfyan Medine'ye gelip Peygamber صلى الله عليه وسلم ile konuşmak istese de ne o, ne de
Ebubekir, Ömer ve Ali bu çağrısına kulak asmıştır.
Resulullah , صلى الله عليه وسلم Allah'a onların Mekke'ye girişlerine kadar habersiz kalmaları
hususunda dua etmiş, bu duasına icabet edilmiştir. Peygamber sallallahu
vesellem 10.000 kişilik ashabı ile Mekke'ye girmiştir.
Bu fetihten çok kısa bir süre önce Peygamber صلى الله عليه وسلم’in amcası Abbas bin
Abdülmuttalib radiyallahu anhu Müslüman olmuştur.
Resulullah صلى الله عليه وسلم Mekke'nin fethi esnasında “Kim Ebu Süfyan'ın evine girerse o
güvence altındadır, Kim mescide girerse o güvence altındadır, kim evine
girip kapılarını kapatırsa o güvence altındadır” buyurmuştur. Müslümanlar
kendilerine saldırmaya gelen kimseler hariç hiç kimseyle savaşmamıştır . Ancak
daha önce Resulullah’a صلى الله عليه وسلم eziyet eden, yahut Müslümanlara eziyet eden, onların
kanlarını dökenler var ise bunların icâblarına bakılmıştır. Peygamber صلى الله عليه وسلم
Mekke'ye girince ihrama girmeden Allah'ın evini tavaf etmiş, daha sonra Osman
bin Talha’yı çağırıp ondan Kabe'nin anahtarlarını alıp evin içindeki ve dışındaki
tüm putları kırmıştır. Daha sonrasında ise anahtarı Osman bin Talha’ya geri
vermiştir. Mekke'nin fethinden sonra pek çok insan Müslüman olmuş, ardından
kabileler halinde peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e gelip Müslüman
olmuşlardır.
Şeyh Heysem SERHAN
44
Putlar parçalanıyor
Allah'ın Peygamber’e صلى الله عليه وسلمMekke'nin fethini nasip etmesinden sonra Rasûl
Sallallahu Aleyhi vesselam, ashabını Mekke'nin etrafında olan putları
yerle yeksan etmek için göndermiştir. Amr İbni Âs suvar putunu, Sa'd Bin
Zeyd Menat’ı, Halid Bin Velid Uzza’yı ve Tufeyl ise Zulkeffeyn'i
parçalamıştır. Ali radıyallahu anhu’yu ise Tay putunu yıkmaya
gönderilmiştir. Allah onlardan razı olsun.
Huneyn Gazvesi
Hevâzin kabilesi Mekke'nin fethini duyar duymaz ordularını toplayıp
kendileri ile beraber tüm mallarını, kadınlarını ve evlatlarını da (savaştan
kaçmasınlar diye) savaşa getirmişlerdi. Resulullah 12.000 صلى الله عليه وسلم kişilik bir
toplulukla Huneyn vadisine gitmiş, Müslümanların çokluğu onları övünmeye
götürmüştür. Hevazin`li adamlar yekvucut saldırıya geçince Müslümanlardan
bazıları hariç herkes, Resulullah صلى الله عليه وسلم 'i yalnız bırakıp kaçmıştır. Resulullah
صلى الله عليه وسلم ile beraber sadece ehlibeyti ile bazı Muhacirler kalmıştır. Ancak Allah'ın
müminlerin ayaklarını sabit kılmasından sonra Resulullah صلى الله عليه وسلم‘in yanına
dönüp, Allah'ın yardımı gelene kadar düşmanla savaşmaya devam ettiler.
Sonuç olarak Hevâzin kabilesi Taif'e gitmiştir.
Ancak sonradan havazin kabilesinden 14 adam gelip Müslüman olmuş
Peygamber’den صلى الله عليه وسلم savaşın ardında kalan esirlerin geri verilmesini talep
etmiş, Allah elçisi de bunu kabul etmiştir.
Taif
Gazvesi
Hevâzin kabilesi ile savaştıktan sonra Allah elçisi صلى الله عليه وسلم sonra
Taif'e doğru hareket etmiş, onları 18 gün boyunca kuşattıktan
sonra bir savaş olmaksızın geri dönmüştür.
Tebuk Gazvesi
Hicretin 9. Yılında Tebük gazvesi olmuştur. Bu gazve meyvelerin
devşirildiği, insanların gölgeyi aradığı çok sıcak bir vakte denk gelmiştir. Bu
savaşa çıkmak insanlara olması gereken en ağır bir vakte denk gelmişti.
Savaşa çıkmak isteyince Allah Resûlü صلى الله عليه وسلم insanları infak etmeye teşvik etmiş
o sırada Osman radiyallahu anhu 300 donatılmış deve ve 1000 dinar infak
etmiştir. Öyle ki Allah Resûlü صلى الله عليه وسلم bu iyiliğine karşılık şöyle haber vermiştir:
“Bundan sonra yaptıkları Osman'a bir zarar vermez”
Bunun dışında diğer sahabeler de güçleri miktarınca infak etmişlerdir.
Münafıklar savaşa katılma çağrısına olumsuz cevap vermişler, ancak
münafık olmayıp özürsüz bir şekilde savaşa katılmayan üç değerli sahabe
savaş sonrası Rasulullah’a صلى الله عليه وسلم gelip özür dilemiş, onlar hakkında şu ayet
inmişti: “Savaştan geri kalan o üç kimsenin (de tevbeleri kabul edildi.)”
[Tevbe, 118]
Allah kalplerinde olan doğru imânı bildiği için onların tevbelerini kabul
etmiş, münafıkları ise bu surede kınayıp rezil rüsva etmiştir. Tevbe suresi
münafıkları rezil etmesi ile binilir.
Allah elçisinin hayatından kesitler صلى الله عليه وسلم
45
Tebuk Gazvesi
Bu gazve esnasında Peygamber صلى الله عليه وسلمEyle, Cerba, Ezrah ve Ukeydiru
Duma ile cizye üzerine anlaşmıştır. Allah Resûlü صلى الله عليه وسلم Tebük'te on
küsür gece durmuş, daha sonra bir savaş olmaksızın geri dönmüştür.
Yüce Allah Nebi’sine Medine’ye dönünce münafıkların bina ettiği
mescid-i dırar’ı yıkmasını emretmiş ve şu ayet inmiştir: “Bir de
zararlı faaliyetlerde bulunmak, küfre yardım etmek, mü’minler
arasına ayrılık sokmak için ve öteden beri Allah ve Resûlüne karşı
savaşanlara üs olsun diye bir mescit yapanlar vardır.” [Tevbe, 107]
Bu, peygamberin صلى الله عليه وسلم hayatında çıktığı en son gazvedir.
Heyetler Yılı
Tebük gazvesinden sonra Sakif Kabilesi Müslüman olmuş ve yine
bu sene heyetler yılı olarak tanınmıştır. Kabileler artık akın akın
peygamber صلى الله عليه وسلم'e gelip Müslüman oluyordu. Utarid bin Hacib
önderliğindeki Temim kabilesi, Zeyd El-Hayl önderliğindeki Tay
kabilesi, Carûd El-Abdî önderliğindeki Abdulkays ve Sonradan
peygamberlik iddia edecek olan Müseylime El-Kezzab'ın da
mensubu olduğu Beni Hanîfe heyeti bu heyetlere örnektir.
Ebu Bekir Haccı
Hicretin 9. Senesi Nebi صلى الله عليه وسلم Ebu Bekir radiyallahu anh’ı emir olarak
hacca göndermiş ve bu hac için insanlara çağrıda bulunulmuştur.
Ali radiyallahu anhu da insanlara Tevbe suresinin başındaki
ültimatomu okumak ve artık müşriklerle bir anlaşma olmadığını
beyan için gidecekti. Artık bu seneden sonra ne müşrikler ne de
cahiliyyede olduğu gibi çıplaklar hac ve tavaf yapacaktı.
Veda Haccı
Hicretin 10. Yılında Peygamber صلى الله عليه وسلم veda haccı yapmış, yeryüzünün
dört bir yanından kabileler ve çeşitli halklar, sayıları yüz bini aşan
hac kafilelerini teşkil ediyordu. Peygamber صلى الله عليه وسلم onlara haccın nasıl
yapılacağını öğretmiş ve onlara Arafe günü muazzam bir hitabta
bulunmuş, şu âyeti okumuştur: “Bugün sizin için dininizi kemale
erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak
İslâm’ı seçtim.” [Maide, 144] Artık din kemale ermiş, Rasûl,
Kitap ve Sünnete sarılmayı emretmiş, kan, mal ve ırzların
dokunulmazlığına bu veda haccında son derece pekiştirmiştir.
Usame artık
komutan
Peygamber صلى الله عليه وسلمRumlarla savaşmak üzere hicri 11. yılın Safer
ayında bir ordu hazırlamış. Komutasını da Usame bin Zeyd’e
vermiştir. رضيي الله عنهميا . Daha sonra Curf tarafına karargahını
kurmuşken Nebi صلى الله عليه وسلم’in hastalığını duymalarıyla geri döndüler.
Şeyh Heysem SERHAN
46
Kısaca Gazveleri
Genel Manada Gazve ve Seriyyeleri
Onun صلى الله عليه وسلم yaptığı gazveler ve gönderdiği seriyyelerin tümü hicretten sonra
olan 10 senenin içersinde olmuştur. Gönderdiği seriyelerin sayısı 60’a
yaklaşmıştır; Ancak gazveleri 27 gazvedir. Allah elçisi Sallallahu aleyhi
ve sellem bu gazvelerin 9’unda bizzat bulunmuştur. Bunlar: Bedir, Uhud,
Hendek, Kurayza, Mustalik, Hayber, Fehit, Huneyn ve Taif gazveleri.
Bunların bazısında ise Kur’an nazil olmuştur.
Bedir gazvesi: Burada Enfâl suresi inmiş; bundan
dolayı sure ayrıca Bedir suresi olarak da anılır.
Uhud gazvesi: bu gazvede Âl-i İmran suresinin sonu
inmiştir. Bunlar “Hani sen mü’minleri (Uhud’da) savaş
mevzilerine yerleştirmek için, sabah erken ailenden
(evinden) ayrılmıştın. [Âl-i imran 121]” ayetinden surenin
son ayetlerine kadar devam eden ayetlerdir.
Hendek ve Beni Kurayza ve Hayber gazveleri: Buralarda
Ahzâb suresinin ortalarından bazı ayetler nazil olmuştur.
Beni Nadr gazvesi: Burada Haşr süresi nazil olmuştur.
Hudeybiye ve Hayber gazveleri: Buralarda nâzil olan süre
fetih suresidir, Mekke'nin Fethine bu surede bir müjde vardır.
Ayrıca Nasr suresinde bu fetih açıkça anılır.
Allah Resulü صلى الله عليه وسلم bu gazvelerin birinde yaralanmış, Bedir, Uhud ve Huneyn
savaşlarında beraberinde Melekler aynı saflarda kâfirlere karşı savaşmıştır.
Hendek günü melekler inmiş, müşrikleri sarsmış ve onları hezimete
uğratmıştır. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem eline aldığı bir avuç
kumu onların yüzlerine doğru fırlatmış, Müşrikler ardına bakmadan
kaçmışlardır. Bedir ve Huneyn ile fetihlere zemin sağlanmıştır. Taif
gazvesinde ilk defa mancınık kullanılmış, Hendek savaşında hendekler
kazılarak bir nevi kale edinilmiştir. Bu hendek fikrinin mimarı ise Selman El-
Farisî’dir radiyallahu anh.
Tebuk gazvesi: Tevbe süresinden bazı ayetler inmiştir
Gazveler Münasebeti ile Nazil Olan Âyetler
Allah elçisinin hayatından kesitler صلى الله عليه وسلم
47
Hastalığı ve Vefatı صلى الله عليه وسلم
Allah, Peygamberini dünyada kalmak ve Yüce Allah’a ve cennetine
kavuşmak arasında muhayyer kılınca Allah rasûlü صلى الله عليه وسلم Allah’a ve cennete
kavuşmayı seçmiştir. Çok ağır bir hastalığa yakalanmış صلى الله عليه وسلم, diğer
eşlerinin rızasını aldıktan sonra Aişe radiyallahu anhâ’nın evinde kalıp
orada tedavi olmak istedi. Cemaatle namaz kılmaya dermanı kalmayan
Allah elçisi صلى الله عليه وسلم Ebubekir radiyallahu anh’ın kendisinden sonra onun
hilafetinin önceliğine işaret eder gibi, onun imam olmasını istedi.
Hicri 11. yılının 12 rabîulevvel pazartesi günü insanlara sabah namazını
kılarken perdenin arkasından onlara bakmış sonra kapıyı açınca insanlar
da onu görmüşler, Allah elçisi صلى الله عليه وسلم tebessüm edip namazlarını
tamamlamaları için işarette bulunmuştur. Duha vaktinin şiddetlendiği bir
anda yaşanan bu vefat Müslümanların başına gelen en büyük musibettir.
Artık Müslümanları derin bir hüzün kaplamıştı…
Sonrasında insanlar Ebu Bekir radiyallahu anhu’nun etrafında toplanıp
ona hilafet hususunda biat etmişler. Onun İslamdaki öncülüğünü
bildiğinden dolayı hiç kimse onun hilafetine itiraz etmemiştir. O,
peygamber ' صلى الله عليه وسلمden sonra ümmetin en faziletlisidir.
Muhammed صلى الله عليه وسلم yıkandıktan sonra üç katlı bir kefene sarılmıştır. Sonra
vefat ettiği yer olan müminlerin annesi Aişe radiyallahu anha’nın
hücresine defnedilmiştir. Zira peygamberler vefat edildikleri yere
defnedilirler. Cinler ve insanlar onun namazını kıldılar. Rabbimizin salat
ve selamı onun üzerine olsun. Şahitlik ederiz ki o ümmetine emaneti
yerine ulaştırmış, nasihat etmiş ve Allah yolunda hakkıyla cihad etmiştir.
Allah, ümmeti için yaptıklarından dolayı onun mükafatını azim kılsın.
Hamdlerin tümü Allah’a aittir.
Hastalığı ve Vefatı صلى الله عليه وسلم
Son Söz
Hassân ibn Sâbit رضي الله عنه Peygamberin صلى الله عليه وسلم şairi şöyle der:
Ey Allahım! Bizi, hased edenlere rağmen
yüce cennette, Peygamber’imizle birlikte bir araya topla.
Bize Firdevs cennetini nasip et, Ey Celal, Yücelik ve Şeref Sahibi!
Allah, arşı saran melekler ve iyiler, o kutlu Ahmed'e salat eylesin.
Şeyh Heysem SERHAN
48
Üçüncü Sınav
Yanlış Doğru Sorular:
- Muhammed صلى الله عليه وسلم koyun gütmüştür; Bu ona sabrı,
merhameti ve zayıfları gözetmeyi öğretmiştir.
- Muhammed 40 صلى الله عليه وسلم yaşına girince peygamberlik
alametleri belirmiş, Cuma günü Allah ona peygamberlik
ikram etmiştir.
- Kurayş’in eziyetleri artmış, Muhammed صلى الله عليه وسلم, ehli beytine
ve Ebu Talib’in taraftarlarına boykot uygulamışlardır.
Boykot bitince Muhammed 49 صلى الله عليه وسلم yaşındaydı.
1. Muhammed صلى الله عليه وسلم …. Mekke’de doğmuştur: Fil senesi Hicretten 53 sene
önce Hepsi .
2. Vahiyden önce şunlar vuku buldu: , Salih rüyalar görmeye başladı ,
Yalnızlık ona sevdirilmişti Hepsi.
3. Vahyin çeşitleri kaçtır? Beş , Yedi , Üç .
4. Davetinin aşamaları: İki , üç , beş .
5. Sonra ruhu ve bedeni ile bir gece mescidi aksaya götürülüp ordan yedi kat
göklerin üzerine yükseltilmiştir: Ruhu ile , bedeni ile , hem ruh hem beden
ile .
6. İslamın ilk inşaa edilen mescidi Mescidi Nebevi , Mescidi kuba , Aksa
mescidi , Kabe .
7. Kıble değişimi yılı: Hicretten önce Mekkede , hicri 2. yıl , hicri 3. yıl .
8. Bedir gazvesi ne zaman olmuştur? Hicri 2. yıl , hicri 3. yıl .
İlk iman eden
Ali ibn Ebi
Talib
Bilal ibn
Rabah
Zeyd ibn
Hârise
Ebu Bekr
Sıddık
Erkeklerden
Çocuklardan
Azatlılardan
Kölelerden
Allah elçisinin hayatından kesitler صلى الله عليه وسلم
49
,
Bakımını
üstlenen:
Ebu Talib
Abdul-
Muttalib
8 yaş civari
Abdullah ibn
Abdul-
Muttalib
7
yaşında
Annesinin vefatından
sonra dedesi
dede ölünce yaşı صلى الله عليه وسلم
Sonra öz amcası ona
baktı
Daha anne
karnındayken ….öldü
Annesi ölünce
…yaşlarındaydı
9 27 60 10 sene Gazveleri:
Bir
gazve
Tüm gazve ve
seriyyeler hicretten
sonra … içinde
olmuştur.
Gazve ve
seriyyelerin sayısı
… kadardır.
Gazvelerinin sayısı
O, صلى الله عليه وسلم …kadarında
savaşmıştır
O, صلى الله عليه وسلم …’de
yaralanmıştır
Şeyh Heysem SERHAN
50
İçindekiler
Önsöz ............................................ 3
Şemail ............................................ 5
İlk sınav ............................................ 13
Yol göstericiliği ............................................ 15
İkinci sınav ............................................ 20
Özellikleri ............................................ 23
Akraba ve eşleri ............................................ 26
Peygamberlik öncesi ............................................ 31
Vahyin başlangıcı ............................................ 33
Mekke dönemi ............................................ 36
Medine dönemi ............................................ 39
Kısaca gazveleri ............................................ 46
Hastalığı ve vefatı ............................................ 47
Üçüncü sınav ............................................ 48
İçindekiler listesi ............................................ 50